Adalet Bakanı Tunç'tan Can Atalay yorumu: AYM bu kararıyla Anayasa'yı değiştirmiş gibi oluyor

Adalet Bakanı Tunç'tan Can Atalay yorumu: AYM bu kararıyla Anayasa'yı değiştirmiş gibi oluyor
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında verilen kararla AYM'nin yetkisini aştığını öne sürerek, Anayasa'yı değiştirdiğini iddia etti.Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Hürriyet gazetesinin etkinliğinde...

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında verilen kararla AYM'nin yetkisini aştığını öne sürerek, Anayasa'yı değiştirdiğini iddia etti.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Hürriyet gazetesinin etkinliğinde gündeme yönelik açıklamalarda bulundu. Yargıdaki rüşvet iddialarıyla ilgili, “Yanlışı olan herkesin üzerine gidilecek" diyen Tunç, Can Atalay hakkında verilen tahliye kararının uygulanmamasıyla ilgili ise, "Anayasa’nın 154. maddesine göre adliye mahkemelerinden verilen kararların son inceleme merci Yargıtay’dır. Kararları bu anlamda kesindir. AYM bu kararıyla, yorum farkıyla Anayasa’yı değiştirmiş gibi oluyor" dedi.

Tunç'un yaptığı açıklamalardan öne çıkanlar şu şekilde:

"AYM'nin Anayasa'yı değiştirme yetkisi var mı?"

"Can Atalay, Gezi davası hükümlüsü ve istinaf süreci devam ederken milletvekili değildi. Yargıtay, 18 yıllık mahkûmiyetini onadı. 29 Eylül’de bu karar Meclis’e geldi. Ama Meclis bekledi ve Atalay’ın milletvekilliğini düşürmedi.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, bu suç seçimden önce işlendiği ve dokunulmazlık kapsamına girmediği için yargılamayı durdurmadı. AYM ise Anayasa’nın 14. maddesinde hangi suçların bu kapsamda olduğuna ilişkin belirsizlik olduğu için ihlal kararı verdi. Meclis’in düzenleme yapması gerektiğini söyledi.

"Mahkemeler arasındaki çatışma hukuk devletine zarar verir"

AYM ile Yargıtay’ın yorumu farklı. Herkes Anayasa’ya bağlıdır. Anayasa’nın 154. maddesine göre adliye mahkemelerinden verilen kararların son inceleme merci Yargıtay’dır. Kararları bu anlamda kesindir. AYM bu kararıyla, yorum farkıyla Anayasa’yı değiştirmiş gibi oluyor.

AYM’nin Anayasa’yı değiştirme yetkisi var mı? Bu yetki Meclis’indir. Mahkemeler arasındaki çatışma hukuk devletine zarar verir. Yüksek mahkemeler arasında astlık-üstlük ilişkisi gibi bir kavram da hukuk devletine zarar verir. Buna kimsenin hakkı yoktur."

"Soruşturmayı bekleyelim ve hangi suçlarda muhatap olduklarını görelim"

Kara para aklama iddiasıyla gözaltına alınan Dilan Polat ve Engin Polat ile ilgili yürütülen soruşturmaya ilişkin de açıklamalarda bulunan Tunç şöyle konuştu:

"MASAK’ın raporu var. Bu kişilere ve şirketlerine ait şüpheli işlemler tek tek tespit edildi. Adli kontrol ve gözaltı işlemleri yapıldı. Kendilerinin, yakınlarının ve şirketlerinin malvarlıklarına tedbir konuldu. Bu soruşturmayı bekleyelim ve hangi suçlarda muhatap olduklarını görelim. Soruşturma sonucunda iddianame ile hangi suçların işlendiği ortaya çıkacak."

Gazeteci Tolga Şardan'ın tutuklanmasına ilişkin olarak 'yargının verdiği kararlara bizim müdahale etmemiz mümkün değil' diyerek şöyle konuştu:

"Herkes istediğini yazabilir ama bunun da bir sınırı var"

"Gazeteci Tolga Şardan, ‘Yargıda çürümüşlüğe ilişkin MİT raporu Cumhurbaşkanlığı’na teslim edildi’ diye bir yazı yazdı. Soruşturma açıldı, gözaltına alınıp tutuklamaya sevk edildi. Burada yargının verdiği kararlara bizim müdahale etmemiz mümkün değil.

Burada bir MİT raporundan bahsediliyor. Ancak, İletişim Başkanlığı’nca ortada böyle bir rapor olmadığı açıklandı. Ortada böyle bir rapor olmadığına göre bu bir dezenformasyon ve yalan haber. TCK’nın 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi öngören 217/a (Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçu) maddesine göre soruşturma yapılıyor. Hep beraber soruşturmanın neticesini bekleyeceğiz.

Hiçbir gazetecinin tutuklanmasına gönlümüz razı olmaz. Herkes istediğini yazabilir. Ama bunun da bir sınırı var.

Kişilerin şeref ve haysiyetine dönük, eleştiri sınırını aşan konularda soruşturma açma mecburiyeti var. Olmayan bir MİT raporuna var demek doğru mu? TCK’da halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçu var. Bir algı yaratılmak isteniyor.

Aslı astarı olmayan haberleri yazanlar var. Her konuda ahkâm kesiyorlar. Ne olduğunu bilmeden, işin aslını sormadan haber yapıyorlar. Örneğin ‘Ceren Özdemir’i öldüren kişi açık cezaevine alındı’ diye yayın yapıyor. Açıp bir sor doğru mu? Ama dertleri haber değil algı oluşturmak. Burada iyi niyetten bahsedebilir miyiz? Bunlara müsaade edelim mi?"