Anagold'a soruşturma açtığı için yargılanmıştı! İlhan Cihaner: Böyle olacağı belliydi

Anagold'a soruşturma açtığı için yargılanmıştı! İlhan Cihaner: Böyle olacağı belliydi
Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı olduğu dönemde İliç Anagold Altın Madeni soruşturması açan İlhan Cihaner, “Devlet zaten tüm kurumlarıyla bu yağmacı sistemin arkasında duruyor. Bugün de maalesef böyle bir felaket yaşandı"...
Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı olduğu dönemde İliç Anagold Altın Madeni soruşturması açan İlhan Cihaner, “Devlet zaten tüm kurumlarıyla bu yağmacı sistemin arkasında duruyor. Bugün de maalesef böyle bir felaket yaşandı" dedi.

Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin  altın üretimi yaptığı Erzincan'ın İliç ilçesinde toprak kayması meydana geldi. Siyanür ve sülfürik asit dağları çöktü. İlk belirlemelere göre birçok işçi toprak altında kaldı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "667 çalışandan 9 kişiye ulaşılamıyor, 400 kişiyle arama yapılıyor" dedi.

Eski Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner ise İliç Anagold Altın Madeni'ne açtığı soruşturmadan dolayı tutuklanmıştı.

Ergenekon soruşturmasında tutuklanmıştı

İlhan Cihaner, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı olduğu dönemde (2007-2010), Gülen Cemaati mensubu savcı Bayram Bozkurt ile Anagold şirketi arasındaki rüşvet alışverişi olduğunu ve bunun AKP'li eski Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in oğlunun avukatlık bürosu vasıtasıyla yapıldığını 2009’da Adalet Bakanlığı kayıtlarına geçirmişti.

Cihaner, yürüttüğü rüşvet soruşturmanın ardından 2010’da makamında gözaltına alınmıştı. Ergenekon soruşturmasının ‘Efe’ kod adıyla bir numaralı tanığı olan Bayram Bozkurt'un ifadeleri nedeniyle Cihaner tutuklanmıştı.

"Kuruluşundan itibaren çok büyük şaibeler var"

Bianet'e konuşan Cihaner, Anagold şirketinin kuruluşundan bu yana hakkında birçok şaibelerin olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Bir kere bunun böyle olacağı defalarca işaretini aldığımız bir süreç. Böyle olacağı belliydi. Çünkü geçenlerde de bir siyanür borusu patlamıştı, delinmişti. Önce inkâr edilmişti, daha sonra uzunca bir süre kapatılmıştı. Fakat maden yeniden çalışmaya başlamıştı. İliç örneğinde kuruluşundan itibaren çok büyük şaibeler var. Orada ben bir soruşturma başlattığımda, bu soruşturmanın rüşvetle maden şirketi tarafından buradaki ilgili kişilere rüşvet vererek bu ruhsatın çevre değerlendirme raporunun manipüle edildiği ortaya çıkmıştı. Ancak maalesef daha sonra bu soruşturmaların etkin bir şekilde yürütülmediğini gördük.

"Asimetrik bir mücadele var"

Erzincan’daki altın madeni kuruluşundan itibaren şaibeli. Yani sadece siyanürle altın çıkarma projesinin ortaya koyduğu riskler, tehditler açısından değil. Örneğin bir siyasiyi kendisine ortak ederek işlerinin 'yolunda gitmesini' sağladı. Bu şirketin ortakları siyaseten güçlü isimlerden seçilmiş. Bunların etkisi olmadığını söylemek herhalde saflık olur.

Başlı başına zaten devasa uluslararası bir firma. Sermayeden gelen bir gücü var. E onun karşısında dava masraflarını bile kendi cebinden ödemeye çalışan bir avuç insan var. Düşünün şimdi böyle bir şeyle mücadele etmeye çalışıyorsunuz. Oysa burada asıl süreci takip etmesi gerekenin devlet kurumları olması lazım. Savcılıkların olması lazım, çevre suçları yönünden. Ama maalesef yurttaşlar böyle bir mücadele veriyor. Orada da tabii ki asimetrik bir mücadele var.

Etkin bir soruşturma yapılmadı, orada büyük bir kaza yaşandığı halde tekrar çalışma izni verildi. Sürekli alanını genişletiyor ve tüm Türkiye de maalesef seyrediyor."