Emniyet ve yargıda AKP-MHP kavgası: Problemli insanlarla yolları ayırın, yumuşak bir geçiş olsun

Emniyet ve yargıda AKP-MHP kavgası: Problemli insanlarla yolları ayırın, yumuşak bir geçiş olsun
Gazeteci Barış Pehlivan, devletteki AKP-MHP kavgasına ilişkin ayrıntıları yazdı.Cumhuriyet yazarı, gazeteci Barış Pehlivan, Emniyet ve yargıda AKP-MHP kavgasını kaleme aldığı bugünkü yazısında, “Seçimlerden sonra, Erdoğan’ın...
Gazeteci Barış Pehlivan, devletteki AKP-MHP kavgasına ilişkin ayrıntıları yazdı.

Cumhuriyet yazarı, gazeteci Barış Pehlivan, Emniyet ve yargıda AKP-MHP kavgasını kaleme aldığı bugünkü yazısında, “Seçimlerden sonra, Erdoğan’ın Cumhur İttifakı’na İYİ Parti’yi de katmak istemesi sürpriz olmaz. Lakin burada mesele şu: MHP de kalacak mı ittifakta?” ifadelerini kullandı.

Pehlivan, Emniyet’te eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Yargıda da HSK’dan istifa eden Hamit Kocabey’den öncesi-sonrası olarak AKP ve MHP ilişkisini değerlendirdi.

Pehlivan emniyetteki gelişmelere ilişkin şunları yazdı:

"Emniyet’i Süleyman Soylu’dan önce ve Süleyman Soylu’dan sonra diye ikiye ayırmak hatalı olmaz. Unutmayalım ki yedi yıl İçişleri Bakanlığı’nda görev yaptı Soylu. Ve bu süreçte MHP kökenliler Emniyet içinde çok ciddi bir kadrolaşmaya ulaştı. 

Peki şu an durum ne? Deniyor ki şimdi Emniyet içinde güç dengesi oluşturulmaya çalışılıyor. 

Soylu ekibindeki önemli isimler koltuklarını kaybetmelerini, Devlet Bahçeli’ye “MHP tasfiye ediliyor” diye lanse etmek istiyor. Böylece meselenin kendilerinden ziyade “parti tasfiyesi” olarak algılanmasını arzuluyorlar. Emniyet’in kalbini bilen isimler ise “Bunun bir örtü olduğunu” ileri sürüyor. Ve örnek veriyorlar, “Zafer Aktaş halen İstanbul Emniyet müdürü ve MHP’ye uzak bir isim değil.”

İçişleri Bakanlığı’nın kurmay kadrosunun bu süreçte hassas olması konusunda Saray’dan uyarıda bulunulduğu da iddia ediliyor. Bakanlığa “Sanki iktidar değişmiş gibi sert tasfiyeler yapmayın, problemli insanlarla yolları ayırın, yumuşak bir geçiş olsun” deniyor.

Bundandır ki MHP’li birçok isim şimdilik tasfiye edilmiyor. "

Yargıdaki duruma ilişkin ise şu sözleri kaydetti:

"Yargı kanadında ise işler daha da karışık.

Yargı kaynaklarından duyduğum en çarpıcı söz şu oldu: “MHP’liler sahipsiz kaldıklarını düşünüyor.”

Bu süreci de Hamit Kocabey’den önce ve Hamit Kocabey’den sonra diye ayırmak mümkün.

Zira MHP’nin HSK’den “istifa ettirilen” üyesi zamanında, ülkücü kökenli yargı mensupları direkt Kocabey’in kapısını çalıyordu. Ancak Kocabey tasfiye olunca artık MHP Genel Merkezi’nin kapısını çalıyorlar.

Tam da burada iki isim karşımıza çıkıyor: MHP’nin tarihçi kökenli bir genel başkan yardımcısıyla, asıl mesleği avukatlık olan bir MHP milletvekili...

Bilenler bilir; HSK’de her yargı mensubunun gizli bir “özlük dosyası” olur. O dosyada savcıların ve hâkimlerin mesleki karnelerinden özel hayatlarına kadar birçok bilgi yer alır. Atamalar da işte o dosyaya göre karar verilir. Kocabey’in talepler MHP üzerinden gelse de temayül gereği o özlük dosyasına baktığı ve bundan dolayı MHP kurmay kadrosuyla sorun yaşadığı iddia ediliyor. Kocabey tasfiye olunca ise şimdi direkt o listelerin esas alındığı söyleniyor.

Bu yolla da liyakat sahibi olmayan, hatta özel hayatlarında etik kurallara uymayan isimlerin önemli koltuklara getirildiği konuşuluyor. Kocabey’den sonra ilçelerde başsavcılık yapan ülkücü kökenli isimlerin tasfiye edildiği,  sadece üç il başsavcısının MHP’ye yakın olduğu belirtiliyor.

“Sahipsiz kaldık” sitemi de bu gelişmelerden geliyor."

Pehlivan yazısının devamında ise ismini paylaşmadığı bir başsavcının, önceki seçimlerden önce, İYİ Parti’den içişleri bakanı olacağı konuşulan bir ünlü siyasetçiyi arayıp “yeni dönemde emrinizdeyim” dediği iddiasını yazdı.

Pehlivan, “Özet olarak... Seçimlerden sonra, Erdoğan’ın Cumhur İttifakı’na İYİ Parti’yi de katmak istemesi sürpriz olmaz. Lakin burada mesele şu: MHP de kalacak mı ittifakta?” sorusunu gündeme getirdi.

Yazının tamamını okumak için tıklayın.