Fehmi Koru: İzmir’deki kalabalıklar seçimi muhalefetin kazanacağı anlamına mı geliyor?

Fehmi Koru: İzmir’deki kalabalıklar seçimi muhalefetin kazanacağı anlamına mı geliyor?
Gazeteci Fehmi Koru, Millet İttifakı'nın İzmir'de düzenlediği miting hakkında "Kalabalıklar seçimi muhalefetin kazanacağı anlamına mı geliyor?" sorusunu yöneltti. Koru, "Kalabalıklara aldanılır ve kitlelerin iknası konusu ihmal...

Gazeteci Fehmi Koru, Millet İttifakı'nın İzmir'de düzenlediği miting hakkında "Kalabalıklar seçimi muhalefetin kazanacağı anlamına mı geliyor?" sorusunu yöneltti. Koru, "Kalabalıklara aldanılır ve kitlelerin iknası konusu ihmal edilirse son dakika golü yenilebilir" değerlendirmesini yaptı.

Fehmi Koru, kişisel blogunda kaleme aldığı köşe yazısında hafta sonu İzmir'de düzenlenen iki miting arasında karşılaştırma yapıldığını hatırlattı:

İzmir hafta sonu iki gün üst üste iki ittifakın mitinglerine sahne oldu. Cumartesi günü Cumhur İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Tayyip Erdoğan kalabalıklara konuştu, pazar günü de Millet İttifakı içerisinde yer alan partilerin liderleri ile seçimi kazanırlarsa cumhurbaşkanı yardımcısı olacakları duyurulan İstanbul ve Ankara’nın büyükşehir belediye başkanları, cumhurbaşkanı adayları Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte, İzmirlilerin karşısına çıktılar.

Medyada dünden beri hangi mitingin daha kalabalık olduğu çekişmesi yaşanıyor. Genel kabul, Millet İttifakı kalabalığının daha fazla olduğu yolunda. Doğru olabilir bu kabul ama bu duruma bakıp iki hafta sonraki seçimin sonucuyla ilgili bir tahminde bulunulabilir mi? Biraz siyasi tarih bilenlerin bu soruya kesin olumlu cevap vermesi mümkün değildir.

Yazısında "Kalabalıklara aldanılır ve kitlelerin iknası konusu ihmal edilirse son dakika golü yenilebilir" uyarısı yapan Koru, şunları yazdı:

Çok partili siyasi hayatın ilk demokratik seçimi olan 14 Mayıs 1950 tarihli seçimin öncesinde, ülkemizin en büyük kenti İstanbul’da, en kalabalık kitleyi mitinginde gören parti CHP’ydi. Birkaç gün sonra seçimi kaybedecek olan CHP…

Dönemin CHP il başkanı sıfatı da bulunan İstanbul valisi Ord. Prof. Dr. Fahrettin Kerim Gökay’ın, biraz sonra kürsüye çıkıp vatandaşlara hitap edecek olan CHP genel başkanı sıfatlı Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’ye, Saraçhane’de toplanmış büyük kalabalığı göstererek, “İşte Paşam İstanbul” diye övündüğü tarihe geçmiştir.

En kalabalık mitingini yapabildiği İstanbul da dahil ülkemizin pek çok kentinde seçimi CHP kaybetmişti 1950’de. DP’nin %55.2 oranındaki oyuna karşılık CHP %39.6 oy alabilmişti. Uygulanan seçim sistemi bir ilde hangi parti daha fazla oy almışsa ilin bütün milletvekillerini o partiye kazandırdığı için, TBMM’deki sandalyelerin %85’ini DP kazanmış oldu.

“İşte Paşam İstanbul” sözünün yerini, o seçim kampanyasında DP’nin kullandığı “Yeter, söz milletindir” sloganı almıştı.

Anayasaya göre Haziran ayında yapılması gereken şimdiki seçimin tarihini, AK Parti genel başkanı sıfatı da bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sırf “Yeter, söz milletindir” sloganını kampanyada kullanabilmek amacıyla, erkene aldı.

14 Mayıs’a… Seçime az bir süre kaldı, AK Parti sözcüleri o sloganı hiç mi hiç kullanmıyor… Dönemin muhalefet partisi DP tarafından 1950 seçiminde başarılı biçimde kullanılmış “Yeter, söz milletindir” sloganını, bu seçimde de yine muhalefet partileri kullanıyor.

Ne zaman “14 Mayıs” tarihi anılsa, o tarihin iktidara karşı muhalefetin zaferi olduğu hatırlanıyor çünkü. Cumhur İttifakı kendi tercihiyle belirlenmiş tarih yüzünden daha ilk elde ciddi bir taktik hatayla seçim kampanyasına başlamış oldu.

Seçmeni sandıkta kendilerinden yana oy kullanmaya sevk edeceği düşünülerek son aya bırakılmış vaatler ve müjdeler takvimi de, iktidarın aleyhine çalışabilecek bir başka taktik hata…

Özellikle 20 yıldan fazla süredir ülkeyi yöneten bir iktidarın yapmaması gereken bir hata bu.

Şöyle bir iktidar-muhalefet atışması öngörüsünde bulunalım:

İktidar: Maaşlara zam yaptık…

Muhalefet: İyi de neden şimdi?

İktidar: Hayat pahalı da ondan…

Muhalefet: Tamam da, hayat pahalılığının sebebi kim/ne? Zamlar sonrasında da hayat hala pahalı olmaya devam ediyor.

İktidar: Büyük eserlere imza attık, şimdi de TOGG, uçak gemisi, doğalgaz, petrol… Yetmez mi?

Muhalefet: Yetebilirdi de neden şimdiye bırakıldı bunlar?

İzmir’de miting alanını dolduran muhalif kitleler ile oraya gitme zahmetine katlanmayan iktidar yanlılarının zihinlerinden geçenleri yansıtan bu soru-cevaplar seçim gününe kadar kalıcılık kazanırsa, sandık sonucu muhalefet lehine gerçekleşebilir.

Kalabalıklara aldanılır ve kitlelerin iknası konusu ihmal edilirse son dakika golü yenilebilir ya da maratonun 42 kilometresi koşulduktan sonra 195 metrelik o kısa merhale alınmazsa ipi arkadan gelen göğüsleyebilir.

“Olmaz” demeyin, olur, geçmişte olduğunu biliyoruz.