Gazze'ye yardım götürmek istediler, Türkiye engelledi: İsrail'e takılırız diyorduk Türkiye'ye takıldık
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları devam ederken abluka altında olan şehirde binlerce insan açlık ve susuzlukla da savaşıyor.
On binlerce insanın katledildiği kentte çocukların açlıktan ve susuzluktan dolayı düşen bağışıklıkları nedeniyle hastalığa yakalanmaları vakaları da artıyor. Bombardıman nedeniyle kentte alt yapı tamamıyla çökmüş durumda ve İsrail’in izin verdiği kadar malzeme ancak Gazze’ye ulaştırılabiliyor.
Öte yandan çok sayıda uluslararası kuruluş Gazze’ye yardım iletmek için çaba içinde ancak bazı ülkeler yardım filolarının geçişine izin vermiyor.
Bunlardan biri de Türkiye..
12 ülkeden çok sayıda kuruluşun oluşturduğu Uluslararası Özgürlük Filosu Koalisyonu, Gazze'ye yardım götürmek istiyor. Ancak gemiler Türkiye'de engellendi.
T24’ten Buse Söğütlü’nün haberine göre, İsrail’in gönderilen insanî yardımı engellediğini söyleyen o nedenle de yardımların doğrudan Gazze’ye ulaşmasını hedefleyen Uluslararası Özgürlük Filosu Koalisyonu’nun gönüllüleri İstanbul Haydarpaşa Limanı önündeki nöbetlerini sürdürüyor.
Özgürlük Filosu’na göre Türkiye, “Ablukayı Kır” kampanyalarının bir parçası olarak Gazze’ye götürmek istedikleri insanî yardımın yola çıkmasını “hukuksuzca” engelliyor. Uluslararası Özgürlük Filosu Koalisyonu’nun bileşenleri arasında İHH ve Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği de bulunuyor.
Nisan’dan bu yana bir engel var
Toplam 12 ülkeden çok sayıda sivil toplum kuruluşunca oluşturulan Uluslararası Özgürlük Filosu Koalisyonu’nun Türkiye temsilcisi Beheşti İsmail Songür, yaşananları ve engellemeleri anlattı.
‘Ablukayı Kır’ misyonunun Türkiye ayağı, koalisyonun üyesi İHH’ya ve Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği Başkanı Songür’ün resmî temsilcisi olduğu iki geminin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından nisan ayı sonundan itibaren bir dizi diplomatik, hukukî ve lojistik engele maruz kalmasıyla sekteye uğruyor.
Türkiye’de koalisyona ait üç gemi bulunuyor. Bunlardan biri, Mersin’de bulunan İHH’ya ait “Anadolu” gemisi. Geminin 2 bin 500 ton insanî yardımla, içinde koalisyon üyeleri olmadan, Mısır’ın kuzeyindeki Ariş Limanı’na ulaştığı ve yardımın Gazze’ye gönderildiği biliniyor. Ancak Tuzla’da bulunan yine İHH’ya ait “Akdeniz” yolcu gemisi ve Haydarpaşa’da resmî olarak Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği Başkanı Songür’e ait “Vicdan” yolcu gemisi, gerek bayrak sıkıntıları gerekse de liman çıkış izni belgesi verilmemesi nedeniyle yola çıkamıyor.
Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği Başkanı Songür’ün resmî temsilcisi olduğu, şu anda Haydarpaşa Limanı’nda bekletilen ve limandan çıkış belgeleri verilmeyen “Vicdan” gemisi, özel yat statüsünde. Worldwide Lawyers Association (Yeryüzü Avukatları Derneği - WOLAS) avukatı Hüseyin Dişli, bu durumun gemi üzerindeki devlet yetkilerini azalttığını söylüyor.
Yetki yok ama teftiş yapıldı
Liman çıkış belgesi, nisan ayından bu yana resmî temsilci Songür’e verilmiyor. Avukat Dişli, normal şartlar altında bu belgeyi almanın 15 dakika bile sürmediğini ifade ediyor. Songür, şu an için geminin bir bayrak sorunu yaşamadığını ifade ederek Ulaştırma Bakanlığı tarafından nasıl engellendiklerini şöyle anlatıyor:
“Yola çıkmamıza az bir zaman kala, Liman Başkanlığı tarafından teftiş talebi iletildi. Biz de bunu kabul ettik çünkü bu konuda zorluk çıkaracaklarını tahmin ettiğimiz için geminin her türlü teknik ve lojistik eksiğini gidermiştik. Bu arada yabancı bayraklı bir gemi olduğu için aslında Bakanlığın gemiyi denetleme yetkisi yoktu. Biz buna rağmen bu talebi kabul ettik. Bu süreç yaklaşık 10 gün sürdü. Bizi 10 gün oyaladıktan sonra denetleme yapmaktan vazgeçtiler fakat geminin limandan çıkmasına da izin veremeyeceklerini söylediler.”
Biz korsan değiliz
Geminin neden limandan çıkışına izin verilmediğiyle ilgili herhangi bir açıklama yapılmadığını söyleyen Songür, sebebini öğrenmek için İstanbul Liman Başkanlığı’na gittiklerini ancak oradaki görevlilerin dilekçelerini kabul etmediğini aktarıyor:
“Bir hafta sonra avukatlarımızla gittiğimizde dilekçe almamalarının sebebini anlayamadığımızı söyledik. Ya dilekçeyi alırsınız ya da zabıt tutarız, dedik. Sonunda dilekçeyi aldılar.”
“Biz korsan değiliz, kaçakçı değiliz” diyen Songür, Türkiye’de işlerin “prosedür ve yasalardan ziyade talimatla ilerlediğini” ifade ediyor. Türkiye’nin “rahat zamanda çok büyük konuştuğunu” söyleyen Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği Başkanı Songür, “soykırımın ortağı olma riski taşıdığını” düşünüyor.
Babasını Mavi Marmara’da kaybetti: Limanlara girişi yasaklandı
Babası 2010 yılındaki Mavi Marmara baskınında ölen Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği Başkanı Songür’ün limanlara girişi yasaklanmış durumda. Songür bu durumu “Türkiye denizcilik tarihinin kara lekesi” olarak tanımlıyor.
Bakanlığa dava: ‘Uluslararası dengeler’ mi gerekçe gösterildi?
Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı İstanbul Bölge Liman Başkanlığı görevlileri hakkında suç duyurusunda bulundu.
Suç duyurusu dilekçesinde “Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı İstanbul Bölge Liman Başkanlığı görevlileri ve dernek yetkilileri arasında geçen görüşmelerde dernek yetkililerine uluslararası dengeler gerekçe gösterilerek geminin çıkışına kesinlikle müsaade edilmeyeceği şifahen belirtilmiştir” ifadeleri yer alıyor.
Derneğin yaptığı suç duyurusunda İstanbul Bölge Liman Başkanlığı görevlileri hakkında “görevi kötüye kullanma” suçlamasıyla kamu davası açılması talep ediliyor.
Ayrıca yine dernek tarafından İstanbul İdare Mahkemesi’ne yapılan bir diğer başvuruda da liman çıkış belgesi verilmemesi işleminin durdurulması için “yürütmeyi durdurma” talep ediliyor.
Avukat Dişli, “Biz İsrail’e takılacağımızı düşünüyorduk, Türkiye’ye takıldık” diyor.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Basın Halkla İlişkiler Müşaviri Osman Bekar ve İstanbul Liman Başkanlığı görevlileri yorum taleplerimize yanıt vermedi.
Koalisyon üyeleri yola çıkmak için Türkiye'deki gemileri bekliyor
Koalisyonun farklı ülkelerdeki diğer üyeleri yola çıkmak için Türkiye’deki gemilerin yola çıkmasını bekliyor.
Songür, İsrail’in engellemelerinin olmadığı durumda Gazze’de işleyebilir iki liman olduğunu söylüyor: Gazze Limanı ve Han Yunus Limanı. Bir diğer seçenek de Gazze sahil şeridinde gemilerin kıyıya çok yakın bir noktaya gelmesiyle yardımların kıyıya çıkarılması.
Kaynak:Haber Merkezi