Sinan Ateş dosyasının bilirkişisi polise ne oldu?

Sinan Ateş dosyasının bilirkişisi polise ne oldu?
Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında görevden alınan polisin aynı zamanda Sinan Ateş dosyasındaki bilişim verilerini inceleyen bilirkişi olduğu ortaya çıktı. Polisin Ateş cinayetiyle ilgili bazı çevreleri rahatsız ettiği için görevden alındığı iddia ediliyor

Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında görev yapan siber suçlarla mücadelede görevli bir polis, Kaplan'a bilgi sızdırması iddiasıyla görevden alındı. Siber suçlar konusunda uzman polisin, Sinan Ateş dosyasındaki bilişim verilerini inceleyen bilirkişi olduğu ortaya çıktı. Görevden alınmasının altında ise şu an tutuklu olan eski Organize Şube Müdürü Murat Çelik'in imzası var.

Emniyet'teki emekliliklere karar Yüksek Değerlendirme Kurulu (YDK) adlı özel bir kurul var. Kurul, yılda bir kere toplanarak emeklilik ve terfi gibi kararlar alıyor. Kurulun bir karar vermeden toplantıyı bitirdiğini ancak hala kuruldan bir ses çıkmadığını Tolga Şardan aktardı.

İşte Tolga Şardan'ın "Sinan Ateş dosyasının bilirkişisi polise ne oldu? Emniyet YDK'da "emeklilik" krizi!" başlıklı yazısından ilgili kısım şu şekilde:

"Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında görev yapan siber suçlarla mücadelede görevli bir polis, Kaplan'a yakınlığıyla bilinen bir avukata bilgi sızdırdığı iddiasıyla görevden alındı.

Siber suçlar konusunda uzman polisin aynı zamanda Sinan Ateş dosyasındaki bilişim verilerini inceleyen bilirkişi olduğu ortaya çıktı.

Polisin, Ayhan Bora Kaplan davasıyla ilgili değil Sinan Ateş soruşturmasında 'kritik' görev yapması nedeniyle bazı çevrelerin hedefi olduğu anlaşıldı.

Uzman polisin "bazı çevrelerin" talebi doğrultusunda görevden alınmasının altında ise şu an Ayhan Bora Kaplan soruşturmasınca cezaevinde olan polis müdürü Murat Çelik'in imzası var.

Uzman polis takip edildi, korumaya alındı

Görevli polisin görevden alınmasının ardından sonra başına bir dizi olay geldi. Önce, kimliği henüz tespit edilemeyen iki kişi tarafından fiziki takip altına alındığı anlaşıldı. Sonrasında, kendisine yönelik geçtiğimiz günlerde fiziki müdahalede bulunuldu.

Ankara Emniyeti'nde yaşanan olaylar zinciri kapsamında değerlendirilen bu gelişmeler sonrasında uzman polis, korumaya alındı.

Emniyet teşkilatında görev yapan amir ve müdür konumundaki personelin terfileri ile emekliliklerini değerlendiren Yüksek Değerlendirme Kurulu (YDK) adlı özel bir kurul var.

YDK, yılda en az bir kez Emniyet Genel Müdürü başkanlığında, genel müdür yardımcıları, Polis Akademisi Başkanı, Teftiş Kurulu Başkanı, Özel Güvenlik Denetleme Başkanı, Birinci Hukuk Müşaviri Personel Başkanı, mevcut görevde olan ve seçim sonucu belirlenen iki il emniyet müdürü ve bir polis başmüfettişinin katılımıyla mayıs ayında toplanıyor.

Kurul, 2024 yılında Emniyet teşkilatında bir üst rütbeye terfi edecek emniyet amiri ve müdürler ile emekli edilecek müdürlerin tespiti ve kararların alınması için geçen salı bir araya geldi.

Çalışmaların ilk günü bir araya gelen kurul üyeleri, kendi aralarında kurulda yaşananların kamuoyuna ulaşmasının engellenmesi için yemin etmekten geri durmadılar. Hatta yeminin içine namus ve şeref kavramlarını koydular.

İlk gün bir üst rütbeye terfi edilecek personelin özlük dosyaları görüşüldü, uygunluk taşıyanların terfilerine karar alındı.

Fakat asıl gürültü, görevdeki emniyet müdürlerinin emekli edilmesine sıra geldiğinde koptu.

Zira gündemde, Önceki İçişleri Bakanı Süleyman Soylu döneminde görev yaparken, görevden alınan başta dönemin Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Resul Holoğlu ve Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz ile aynı kadroda yer alan polis müdürleri vardı.

Kurul çalışmaları, söz konusu isimler üzerinde başlayan tartışma sonucunda kilitlendi.

Kurul üyelerinden, ki bunlar içinde son dönemde isimleri kamuoyuna yansıyan bazı isimlerin, Holoğlu ve Yılmaz'dan yana tavır koymaları üzerine diğer üyelerin tepki gösterdiğini öğrendim.

Bu tartışmayı alevlendiren diğer konu ise gizli tanık Garson'dan elde edilen yeni veriler sonrasında FETÖ'yle bağlantıları daha ciddi konuma gelen polis müdürleri hakkında karar verilmesi oldu.

Yeni veriler ışığında F kodu verilen yani "farklı hayat görüşünden olan, hayatının hiçbir döneminde FETÖ ile bağlantısı olmamış, FETÖ tarafından zararlı görülen, örgüte zarar verebileceği düşünülen" kişilerin, DA; yani düşman aktif olarak tanımlanan "daha önce örgüt derslerine gelip gitmiş olanlardan küsüp ayrılarak FETÖ aleyhinde çalışan, zarar vermek için çalışan" kişilere dönüşmesi, teşkilatta son dönemde en çok konuşulan konuların başında yer alıyor.

Kaldı ki, YDK'nın bazı üyelerinin bu konumda olduğu iddiası da işin diğer yönü.

YDK kararlarında "DA'lara ve C kodu taşıyanlara" yönelik alınacak herhangi bir kararın, F'den DA'ya dönüştüğü öne sürülen kurul üyelerini kapsayacak olması krizin ikinci ayağı.

Sonuçta kurul çalışmaları, üyelere "size haber vereceğiz" denilerek askıya alındı!

Geçen perşembeden bu yana kurul üyeleri, yönetimden haber bekliyor.

Bu arada, kuruldaki tartışmalarda neler yaşandığıyla ilgili ilginç bilgilere ulaştım. Kurul çalışmalarını bitirdikten sonra aktaracağım. "