Murat Kurum’un eşi RTÜK’e müdür oldu

Murat Kurum’un eşi RTÜK’e müdür oldu
RTÜK’teki kadrolaşmalar gündemden düşmüyor. RTÜK’te toplam sekiz daire başkanı varken  daire başkan yardımcısı sayısının 50 olduğuna dikkat çeken gazeteci Barış Pehlivan, Eski Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği...
RTÜK’teki kadrolaşmalar gündemden düşmüyor. RTÜK’te toplam sekiz daire başkanı varken  daire başkan yardımcısı sayısının 50 olduğuna dikkat çeken gazeteci Barış Pehlivan, Eski Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı ve AKP İstanbul Milletvekili Murat Kurum’un eşi matematik öğretmeni Şengül Kurum’un RTÜK’e müdür olarak atandığını, Kurum’un hakları hariç RTÜK’ten 38 bin lira aldığını dile getirdi.

Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan, bugünkü “Eşim sağ olsun!” başlıklı yazısında RTÜK’teki kadrolaşmayı ve Anayasa Mahkemesi üyesinin “Gözaltı” esprisini köşesine taşıdı.

Pehlivan yazısında, RTÜK’te toplam sekiz daire başkanı varken  daire başkan yardımcısı sayısının 50 olduğuna dikkat çekti. Pehlivan, RTÜK’deki başkan yardımcılığının maaş ücretinin 50 bin TL bandında olduğunu vurgularken  , başkan yardımcısı olarak göreve gelen kişilerin AKP’li isimlerin akrabaları olduğuna dikkat çekti. Pehlivan, “RTÜK’e yerleştirilen yaklaşık 40 personel hiçbir şekilde kuruma uğramazken ATM memuru olarak maaşlarını almaya devam ettiklerini… “ dile getirdi.

Gazeteci Barış Pehlivan, yazısında şunları kaydetti;

“Arka Bahçe’yi takip edenler bilir, RTÜK’teki kadrolaşmayı çok kez dile getirdim.

Kurumda toplam sekiz daire başkanı varken 46 daire başkan yardımcısı olduğunu yazdım. Duydum ki RTÜK’teki o sayı 50’ye dayanmış. Malum, yaklaşık 50 bin lira maaş için hısım akrabaya koltuk bulmanın yansıması bu.

İşte RTÜK’te kadrolaşanlar arasında iki kritik ismin yakınları da dikkat çekiyor.

Biri, AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için adı geçenlerden Murat Kurum’un eşi… Zira, Kurum’un matematik öğretmeni olan eşi Şengül Kurum RTÜK’te müdür olarak görevlendirildi. Duyduğum kadarıyla, öğretmen Kurum hakları hariç RTÜK’ten 38 bin lira maaş alıyor.

Diğeri de AKP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için adı geçenlerden Turgut Altınok’un iki kızı… Aybüke ve Ayça Altınok’tan bahsediyorum. Birisi kısa süre önce Dışişleri Bakanlığı’na giderken diğerinin kadrosu halen RTÜK’te olmasına karşın kendisini kurumda gören yok.

FETÖ ile irtibatı gündeme gelen Tarım Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider’in öğretmen eşi Feyza Gizligider’in daire başkan yardımcısı olduğunu…

TBMM KİT Komisyonu Başkanı, AKP’li Mustafa Savaş’ın eşi Nilay Savaş’ın da daire başkan yardımcısı yapıldığını…

RTÜK’e yerleştirilen yaklaşık 40 personel hiçbir şekilde kuruma uğramazken ATM memuru olarak maaşlarını almaya devam ettiklerini…

Bunların yanında kurumun yetişmiş personelinin çeşitli bahanelerle TOBB kulelerinde kiralanan katta RTÜK Strateji Geliştirme Dairesi’nde görevlendirilerek kızağa çekildiğini…

Kurum içinde sürgün yeri olarak da adlandırılan yerde yaklaşık 60 personelin atıl şekilde hiçbir iş yaptırılmadan tutulduğunu…

Yazmıyorum bile!

Ama şunu da yazayım: RTÜK’ün 17. ve 18. katlarını kiraladığı TOBB binasında, D Blok 19. kat da kurum tarafından kiralanmak isteniyormuş. Katın ortak gider bedelleri ayrıca ödenmek üzere KDV hariç aylık 190 bin liraya RTÜK’e kiralanması kararlaştırılmış. Lakin, son karar Cumhurbaşkanı Erdoğan’daymış…

Belli ki RTÜK’e yeni akrabalar yolda!

AYM üyesinin esprisi

Biliyorsunuz; Anayasa Mahkemesi (AYM) Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında ikinci kez “hak ihlali” kararı verdi. Bu satırlar yazıldığında yerel mahkeme halen Atalay için tahliye kararı vermemişti.

AYM ile Yargıtay arasındaki krize dair yüksek yargı kulislerinde konuşulan iki söylenti var:

– Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Atalay ile ilgili verilen ilk “hak ihlali” kararına imza atan 9 AYM üyesi hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. İşte o sıralarda, yüksek mahkemenin kararına muhalif kalan İrfan Fidan diğer AYM üyelerine bir “espri” yapmış. İddia o ki eski İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Fidan, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Akça’yı kastederek “Gözaltına alacak sizi başsavcı” demiş.

– Bir düzenlemeyle Yargıtay ve Danıştay üyelerinin maaşı, Anayasa Mahkemesi üyeleriyle eşitlenmişti. AYM de ekim ayında bu ek zammı öngören kanun hükmünü iptal etti. Bir nevi, AYM Yargıtay’a “eşit değiliz” mesajı verdi. İşte yüksek yargıda yaşanan bu olayın da Can Atalay krizinde etkisi olduğu söyleniyor.