Prof. Ertuğrul: SGK işi yokuşa sürdüğü için yılda en az 20 bin diyabet hastasının ayağı kesiliyor
Türkiye’de sayıları 10 milyona ulaşan şeker hastalarının ayaklarında çıkan yaraların tedavisinde kullanılan ilaçların Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından karşılanmaması nedeniyle, hastalar ayaklarının kesilmesiyle karşı karşıya kalıyor.
Özlem Kara
Türkiye Diyabet, Hipertansiyon, Obezite ve Endokrin Hastalıklar Prevalans Çalışması TURDEP-2 raporundan yola çıkarak projeksiyon yapan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, Türkiye’de erişkin yaş grubunda şeker hastası oranının yüzde 13,7 olarak belirlendiğini, bunun da 10 milyon şeker hastasına denk düştüğünü belirtti.
Ertuğrul, 10 milyon şeker (diyabet) hastası arasında ayağında yara bulunanların sayısının da en az 300 bin civarında olduğunu söyledi. Ayağında yara olan hastaların da yetersiz tedavi nedeniyle ayağını kaybettiğine dikkat çekti. Prof. Ertuğrul bu rakamın da en az 20 bin olduğunu vurguladı.
“SGK işi yokuşa sürüyor”
Şeker hastalarının, tedavi olmadan önce ayaklarının korunması gerektiğini belirten Prof. Dr. Bülent Ertuğrul SGK’nın, ayak bakımı için ödeme yapmadığını söyledi. Ertuğrul, SGK’nın koruyucu hekimlik hizmetini karşılamadığını dile getirerek “SGK bu hastaların, klasik tedavilerini karşılıyor. Antibiyotiklerini, hastaneye yatış masrafı, damar tedavisi gibi tedavilerini karşılıyor. Ama bu hastaların yarasını tedavi edecekseniz orada sorun başlıyor. Bu hastaların yara bakım ürünleri SGK kapsamında değil. Pansuman yapılması için gerekli olan antibiyotik seleksiyonu SGK karşılamıyor. Bu tedaviler ne yazık ki pahalı. Mesela yara bakım ürünlerinde 500 liralık ürün de var 30 bin liralık ürün de var. Bu yüzden de SGK yeterli ödeme yapmadığı için kamu hastaneleri bu ilaçları alamıyor. Bazı yara bakım ürünleri, ayağının kurtarılmasını sağlıyor ama bu ilaçlar için de SGK işi yokuşa sürüyor. 3 hekim raporunu getir, 5 hekim raporunu getir gibi. Pahalı ürün olduğu için hastane yöneticileri de almaktan imtina ediyor. Ne yazık ki bu hastalar tedavi ücretlerini kendileri karşılıyor” diye konuştu.
“Hastaların yaklaşık yüzde 55’i 3 yıl sonra hayatlarını kaybediyorlar”
Türkiye’de padoloji merkezlerinin yetersiz olduğunu vurgulayan Ertuğrul, “Evet Sağlık Bakanlığı diyabetik ayak merkezlerinin açılması için bazı genelgeler yayınlıyor ama siz sadece genelge ile bu işi yapmaya çalıştığınız da bu iş yürümüyor. Ayrıca tedaviyi sağlayacak hastaneye de bu hizmeti sağlamanız gerekiyor. Siz bu hizmeti sağlamazsanız doktorlar hastalara bakıyor, hastalar doktorlara bakıyor sonuç olarak hastanın ayağı kesiliyor. Hastanın ayağının kesilmesi de bir sorun; dünyada yapılan çalışmalar şunu gösteriyor. Bu hastaların ayaklarını diz üstünden veya altından kestiğinizde, bu hastaların yaklaşık yüzde 55’i 3 yıl sonra hayatlarını kaybediyorlar. Diyabet nedeniyle her 20 saniyede bir ayak kesiliyor” dedi.
Ayak bakım merkezlerinin sayısının arttırılması, bakım ürünlerinin ücretlerine ödeme kolaylığı getirilmesinin gerekliliğine vurgu yapan Ertuğrul, “Ülkemizdeki diğer sorun da ayağında yarası olan bu hastaların başvuracakları yeterli yara bakım merkezi kamuda ne yazık ki yok. Olanlar da masraflı olduğu gerekçesiyle kapatılıyor. Hastaların sırtına bu tedaviyi yüklememek gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Bir arpa boyu yol alamadık”
Doktor Ertuğrul Sağlık Bakanlığı’na bu konuya ilişkin defalarca dilekçe yazıklarını dile getirerek “Toplantılar yaptık, sempozyumlar yaptık. Bakanlık ve SGK’dan gelen kişiler de oldu. Bu konun ne kadar önemli olduğunu anlattık ama bir arpa boyu yol alamdık” şeklinde konuştu.
Diyabetik Ayak Nedir?
Diyabet yani şeker hastalığı, toplumda en sık görülen kronik hastalıklardan biridir ve kan şekeri yüksekliği ile karakterizedir. Kan şekeri yüksekliği kontrol altına alınamadığında hastalarda diyabet komplikasyonları ortaya çıkar.
Şeker hastalarının yaklaşık yüzde 15’i yüksek kan şekerine bağlı olarak ayaklarının şekilleri bozulur. Sinir ve damar harabeti oluşarak ayaklarda şekil bozukluğu, yaralara neden olur.
