Sera Kadıgil, okul öncesi ve ilköğretimde getirilen mescit zorunluluğunu Bakan Tekin'e sordu: Bakanlığı lağvedip, Diyanet'e bağlamayı düşünür müsünüz?

Sera Kadıgil, okul öncesi ve ilköğretimde getirilen mescit zorunluluğunu Bakan Tekin'e sordu: Bakanlığı lağvedip, Diyanet'e bağlamayı düşünür müsünüz?
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Sözcüsü Sera Kadıgil, okul öncesi ve ilkokullar mescit zorunluluğu getirilmesine ilişkin olarak Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e yanıtlaması istemiyle soru önergesi...

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Sözcüsü Sera Kadıgil, okul öncesi ve ilkokullar mescit zorunluluğu getirilmesine ilişkin olarak Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Kadıgil, karara tepki göstererek Tekin'e "Milli Eğitim Bakanlığını lağvedip Diyanet İşleri Başkanlığına bağlamayı düşünür müsünüz?" sorusunu yöneltti.

TIKLAYIN- Yönetmelik değişti, okulöncesi ve ilköğretim kurumlarında mescit zorunlu hale geldi

Kadıgil soru önergesinde “ÇEDES projeleri kapsamında “manevi danışman” olarak görevlendirilen imam, vaiz, din hizmetleri uzmanı ve Kur'an kursu hocaları, MEB okullarındaki öğrencilere "değerler eğitimi" adı altında yapılan faaliyetler, sarıklı ve cübbeli kişiler tarafından  verilen eğitimlerle  dağıtılan  “İslamın kızı” “İffet abidesi” belgeleri, kız- erkek öğrencilerin ayrı sıralarda hatta ayrı koridorlarda eğitim almaları gibi pek çok örnekle aslında Anayasal suç işleyen ve varlık gerekçesini ödev ve sorumluluklarını yerine getirmeyen Milli Eğitim Bakanlığını lağvedip Diyanet İşleri Başkanlığına bağlamayı düşünür müsünüz?” diye sordu.

"Milyonlarca çocuk okula aç giderken..."

Kadıgil, Bakanlığın  sorumluluklarını yerine getiremediğinin altını çizdiği önergesinde, bir süre önce sadece depremden etkilenen 11 ilde devam edeceği duyurulan okullarda bir öğün ücretsiz yemek ve temiz su” talebinin dahi sadece yarım dönem hayata geçirilebildiğinin altını çizdi. Kadıgil   küçük yaştaki çocuklar dayatılan din olgusunun tehlikelerine işaret ederek “Okullarda bir öğün ücretsiz yemek ve temiz su ihtiyacını sadece yarım dönem sağlamayı başarabilen Bakanlığınız, milyonlarca çocuğun okula aç gitmesine göz yumarken henüz soyut düşüncenin oluşmadığı, korku ve kaygıyı tolere edecek mekanizmaların gerçekleşmediği 57- 68 aylık çocukların “ibadet ihtiyaçlarını” karşılamak için mescit açmaya ne kadar bütçe ayırmıştır?” ifadelerini kullandı.

Kadıgil önergesinde şu sorulara yanıt istedi:

1-  Okullarda bir öğün ücretsiz yemek ve temiz su ihtiyacını sadece yarım dönem sağlamayı başarabilen Bakanlığınız, milyonlarca çocuğun okula aç gitmesine göz yumarken henüz soyut düşüncenin oluşmadığı, korku ve kaygıyı tolere edecek mekanizmaların gerçekleşmediği 57- 68 aylık çocukların “ibadet ihtiyaçlarını” karşılamak için mescit açmaya ne kadar bütçe ayırmıştır?

2-  Düzenleme ile kaç okula mescit açılması planlanmaktadır?

3- Öngörülen mescitler yalnızca teneffüs saatlerinde mi açık olacak mıdır? Çocukların derslerde ve ders bitim saatinden sonra mescitte zaman geçirmesi için etkinlikler düzenlenecek midir?

4- Farklı dinlere ve mezheplere sahip çocukların ayrımcılığa uğramaması için nasıl bir yol izlenecektir? Her din ve mezhepten çocuk için ayrı bir  ibadethane mi tahsis edilecektir? Örneğin Alevi çocuklar için Cem Evi, Hiristiyan çocuklar için Şapel veya başka ibadet mekanları da açmak planlanmakta mıdır?

5-  ÇEDES projeleri kapsamında “manevi danışman” olarak görevlendirilen imam, vaiz, din hizmetleri uzmanı ve Kur'an kursu hocaları, MEB okullarındaki öğrencilere "değerler eğitimi" adı altında yapılan faaliyetler, sarıklı ve cübbeli kişiler tarafından  verilen eğitimlerle  dağıtılan  “İslamın kızı” “İffet abidesi” belgeleri, kız- erkek öğrencilerin ayrı sıralarda hatta ayrı koridorlarda eğitim almaları gibi pek çok örnekle aslında Anayasal suç işleyen ve varlık gerekçesini ödev ve sorumluluklarını yerine getirmeyen Milli Eğitim Bakanlığını lağvedip Diyanet İşleri Başkanlığına bağlamayı düşünür müsünüz?