Sivas Katliamı hükümlüsü Hayrettin Gül’ün Erdoğan tarafından ‘affedilmesine’ tepkiler: Hüda Par’la pazarlığın sonucu; cezaevinde de özel koşullarda yaşatıldılar

Sivas Katliamı hükümlüsü Hayrettin Gül’ün Erdoğan tarafından ‘affedilmesine’ tepkiler: Hüda Par’la pazarlığın sonucu; cezaevinde de özel koşullarda yaşatıldılar
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla Sivas Katliamı faillerinden Hayrettin Gül affedildi. Hükümlü olan Gül’ün cezası ‘hastalık’ gerekçesiyle kaldırıldı. 30 yıl önce yaşanan katliamın...

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla Sivas Katliamı faillerinden Hayrettin Gül affedildi. Hükümlü olan Gül’ün cezası ‘hastalık’ gerekçesiyle kaldırıldı. 30 yıl önce yaşanan katliamın sanıklarından, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan Gül’ün ‘affedilmesiyle’ ilgili Gazete Pencere’ye konuşan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe karar için “Hizbullah’ın temsilcisi Hüda-Par’la yapılan pazarlığın sonucu” yorumunu yaparken davanın avukatlarından Şenal Sarıhan da “ İnsanlığa karşı suç işleyenlerin affa uğramamalıdır” dedi.

2 Temmuz 1993'te Pir Sultan Abdal şenliklerine katılan 33 aydının, kaldıkları Madımak Oteli’nin ateşe verilerek katledilmesiyle ilgili davada önce idam cezası alan, idam cezasının kaldırılmasının ardından cezası ağırlaştırılmış müebbet hapse çevrilen Abdülhamit Gül, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ‘affedildi.” 30 yıldır adalet arayan çevreler karara tepki gösterdi.

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe ise karara ilişkin değerlendirmesinde “Katiller bir bir salınıyor” diye konuştu.

“Hüda Par’la pazarlığın sonucu”

Erçe şunları söyledi:

"Seçimden önce konuşulduğu üzere toptan bırakılmaları için fırsat kolluyorlar. Meseleye insani açıdan bakıyorlarsa eğer Sivas Katliamı’nın insanlığa işlenmiş suçlar kapsamında olduğunu da bilmeliler. Hem aranan katillerin yakalanması, yargı önüne çıkarılması hem gerçek sorumluların yargı önüne çıkarılıp Sivas Katliamı ile yüzleşilmesi hem de Sivas Madımak Oteli’nin utanç müzesi yaptırılması konusunda bugüne kadar 30 yıldır direnç sergileyenler onlar. Bu direnci sergileyenlerin şimdi birden bire insani anlamda değerlendirip, “hasta” diyerek katilleri serbest bırakmaya başlamasının sebebinin seçim öncesi Hizbullah’ın temsilcisi Hüda Par ile yaptıkları pazarlıkla bunun yapıldığını biliyoruz.

“Katliamdaki taraflarını belli ettiler”

Sivas Katliamı’nın katillerinin terör örgütleriyle olan bağlarının açığa çıkarılmaması, o gün görev yapan bürokratların, gerçek sorumluların yargı önüne çıkarılmaması yeni katliamlara zemin hazırladı. Böyle giderse de bunlar bitmeyecek. Biz meselenin sadece bir kişinin serbest bırakılması olarak görmüyoruz. Bir anlayışın sorgulanması gerektiğini düşünüyoruz. İçeride ağır hasta yaşlı hastalar, kanser hastaları var. Onlara karşı işletilmeyen hassasiyet ne yazık ki bir katile, 33 kişiyi canlı canlı yakan bir katile işletiliyor. Gericiler, şeriatçılar lehine pozitif bir ayrımcılık yapıldığı açık ortada. Anayasal suç işliyorlar. Aleni bir katili serbest bırakarak, koruyarak katliamdaki taraflarını da belli etmiş oluyorlar."

Şenal Sarıhan: Cezaevi süresinde de olanaklı koşullarda yaşatıldılar

Zaman aşımı tehlikesiyle de karşı karşıya olan Sivas Katliamı davasının avukatlarından Şenal Sarıhan karara ilişkin Gazete Pencere’ye yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:

"Sivas Katliamı davası sırasında tahliye edilmiş olan pek çok sanık daha sonra çok ağır cezalar almış olmasına rağmen 146/1’den önce idam cezası alıp ağırlaştırılmış müebbede dönen cezalar almalarına rağmen önceden tahliye edildikleri için önemli bir bölümü yeniden yakalanmadılar ve cezalarının infazı mümkün olmadı. Cezaları kesinleşenler yönünden ise bütün cezaevi süresince diğer tutuklu ve hükümlülerden daha ayrı, özel, olanaklı koşullarda yaşatıldılar. Ahmet Turan Kılıç isimli sanıktan başlayarak Cumhurbaşkanı affı ile dışarı çıkarılıyorlar. Ayrıca bu davadan halen aranmakta olan üç sanıkla ilgili 14 Eylül’de duruşmamız var. Bunun insanlığa karşı bir suç olduğunu iddia ediyoruz.

“İnsanlığa karşı suç işleyenler affa uğramamalıdır”

İnsanlığa karşı suç işleyenlerin affa uğramamalıdır. Hem Ahmet Turan Kılıç hem de Hayrettin Gül insanlığa karşı suç işlemişlerdir. Hasta olabilirler ama bu suç ağır bir suçtur. İnsanlığa karşı suçlar nasıl zaman aşımına uğramıyorsa, infazın da hukuka uygun bir şekilde, affa uğramaması gerekir. Bu bir çifte standarttır.

“Mevcut iklimin etkisi”

Son dönemde AKP’ye destek olacak, Sivas Katliamı sırasında isimleri yer almış olan, sloganlarla –Hizbullah geliyor- anılmış olan kimi siyasi grupların parlamentoda daha geniş bir şekilde varoluşlarının da yani mevcut ikliminin de etkisi olduğu inancındayım."

Sivas Katliamı davasında ağırlaştırılmış müebbet cezası alan Abdülhamit Gül, afla birlikte 21 sene cezaevinde kalmış oldu. Daha önce de yine Sivas Katliamı faillerinden ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilen Ahmet Turan Kılıç affedilerek, serbest bırakılmıştı.