Gaffar Okkan cinayetinde Hizbullah üyeliğinden yargılanan isim Diyarbakır Bismil'den HÜDA PAR adayı oldu

Gaffar Okkan cinayetinde Hizbullah üyeliğinden yargılanan isim Diyarbakır Bismil'den HÜDA PAR adayı oldu
HÜDA PAR Gaffar Okkan cinayeti davasında Hizbullah üyeliği ile yargılanan Ali Bilmez’i Diyarbakır Bismil’de Belediye Başkan Adayı olarak açıkladıTolga BalcıAdı sürekli 1990'lı yıllar ve 2000'li yılların başında domuz...
HÜDA PAR Gaffar Okkan cinayeti davasında Hizbullah üyeliği ile yargılanan Ali Bilmez’i Diyarbakır Bismil’de Belediye Başkan Adayı olarak açıkladı

Tolga Balcı

Adı sürekli 1990'lı yıllar ve 2000'li yılların başında domuz bağları, siyasi cinayetler ve faili meçhullerle anılan Hizbullah'ın devamcısı olduğu iddia edilen HÜDA PAR’ın yerel seçimlerde gösterdiği adaylar ise tartışmalara konu oluyor.

HÜDA PAR Şanlıurfa’da düzenlediği ‘Aday Tanıtım Programı’nda, Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun katılımıyla; Şanlıurfa, Diyarbakır, Siirt, Kahta, Ceylanpınar, Eğil ve Bismil Belediye Başkan adaylarını tanıttı.

HÜDA PAR Aday Tanıtım Programı’nda; Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak HÜDA PAR Şanlıurfa eski İl Başkanı Emin Özaslan, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Faruk Dinç, Siirt Belediye Başkan adayı olarak ise Abdurrahman Özcan açıklandı.

HÜDA PAR Diyarbakır Bismil’de ise İlçe Belediye Başkan adayı olarak HÜDA PAR Bismil eski İlçe Başkanı Ali Bilmez’i aday gösterdi.

Bilmez’in adı Gaffar Okan cinayetinde geçiyordu

Partinin aday gösterdiği Bilmez’in ismi 5 polis memuru ile birlikte şehit edilen Diyarbakır Emniyet Müdürü A. Gaffar Okkan'a suikast iddianemesinde geçiyor.

Hizbullah tarafından öldürülen Okkan cinayetinde Hizbullah üyeliğinden tutuklu yargılanan Ali Bilmez hakkında 15 yıla kadar hapis itenmişti.

2001 yılında Diyarbakır 2 No'lu DGM'de görülen duruşmada tutuklu sanıklar Mehmet Sabir Özdemir, Alaaddin Tonga, Fesih Güler ve Ali Bilmez hazır bulunmuştu.

Mahkemede yaşananlar:

Mahkeme Başkanı, sanık Mehmet Sabir Özdemir'in, Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'a suikast düzenlenmesi için yaptıkları hazırlıklar ile ilgili verdiği ek ifadesini okumuştu.

Sanıklar verdikleri ifadede suikast planlarında şu ifadeleri kullanılmıştı:

''Okkan Diyarbakırspor maçında ve sonrasında halkın arasına karışıyordu. Bunu televizyonlardan izliyorduk. Yenişehir semtinde ya da maç sonrası Ekinciler Caddesi'ndeki kutlamalar sırasında taraftarlar Okkan'ın aracının önünü kesip tezahürat yapıyorlardı. O da araçtan inip taraftarların arasına karışıyordu. Burada suikast yapmayı düşünüyorduk. Ya da makamının karşısındaki bir evi kiralayıp Kanas marka tüfekle suikast yapacaktık.''

15 yıl hapsi istenmişti

İddianamede, terör örgütü Hizbullah'ın Siirt il sorumluluğunu yapan sanık Mehmet Sabir Özdemir hakkında TCK'nın 146. maddesi uyarınca idam; diğer sanıklar Alaaddin Tonga, Fesih Güler ve Ali Bilmez hakkında ise TCK'nın 168/2. maddesi uyarınca 15'er yıl hapis cezası istenmişti.

TCK’daki değişiklikle serbest kaldı

Okkan cinayeti sanıklarından Ali Bilmez mahkeme tarafından tutuklu kaldığı süre göz önüne alınarak serbest bırakılmıştı.

Bilmez’e tahliye yolu AKP tarafından değiştirilen TCK değişikliği ile açılmıştı. Hükümet tarafından AB uyum çerçevesi gereğince 1 Nisan 2005 tarihinde yürürlüğe giren TCK'da örgüt üyeliği suçu için “5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası verilir” ibaresi pek çok örgüt yöneticisinin serbest kalmasına neden olmuştu.

Okkan cinayeti

24 Ocak 2001 günü akşam saatlerinde Gaffar Okkan, Diyarbakır’da geçiş yapacağı bulvarda üzerinde "Polis" yazılı reflektörlü yelekler giyerek ellerindeki uzun namlulu silahlarla caddede beklemeye başlayan saldırganlar, Okkan'ın makam aracını çapraz ateşe almaya başladılar. Okkan ve yanındaki beş polis memuru, açılan ateş sonucu olay yerinde hayatını kaybetti; altı polis memuru da yaralandı.

Otopsi raporuna göre, saldırıdan sonra Gaffar Okkan'ın başından ve vücudundan toplam 17 mermi çekirdeği çıkarıldı.

Okkan davası yıllarca sürüncemede kalırken Hizbullah tarafından yapılan eylemde tetikçiler ve planlayıcılar tam olarak belirlenemedi.  Dava sürecinde hapishanede tutuklu sanıklar ise birer birer cezaevinden çıktı.