TİP MYK üyesi İliç’te incelemelerde bulundu: Cinayetin sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan hükümetidir

TİP MYK üyesi İliç’te incelemelerde bulundu: Cinayetin sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan hükümetidir
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Hakan Güneş, Erzincan İliç’te incelemelerde bulundu. Güneş, “Bu bir cinayet ve bu cinayetin sorumlusu buraya o şirketleri sokan Recep Tayyip Erdoğan hükümetidir”...
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Hakan Güneş, Erzincan İliç’te incelemelerde bulundu. Güneş, “Bu bir cinayet ve bu cinayetin sorumlusu buraya o şirketleri sokan Recep Tayyip Erdoğan hükümetidir” dedi.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Hakan Güneş, Erzincan’ın İliç ilçesinde bulunan ve şubat ayında yaşanan facianın ardından 9 işçinin toprak altında kaldığı Çöpler Altın Madeni’ni ziyaret etti. Maden sahasında bir basın açıklaması yapan Güneş, “Bu bir cinayet ve bu cinayetin sorumlusu buraya o şirketleri sokan Recep Tayyip Erdoğan hükümetidir” şeklinde konuştu.

Erzincan’ın İliç ilçesindeki Çöpler Altın Madeni’nde 13 Şubat günü meydana gelen olayda, toprak kayması sonucu siyanürlü solüsyon ile toprağın madenin çevresine yayılmış ve 9 işçi de toprak altında kalmıştı.

Facianın üstünden bir ay geçmesine rağmen toprak altında kalan işçiler halen çıkarılamadı. 9 işçinin ailesinin, yakınlarının cenazesini teslim almak için bekleyişi devam ederken, TİP MYK Üyesi Hakan Güneş Çöpler Altın Madeni’ni ziyaret etti.

Maden sahasında bir basın açıklaması düzenleyen Güneş, yaşanan olayın bir cinayet olduğunu belirterek esas sorumlunun ise Erdoğan hükümeti olduğunu vurguladı.

‘9 arkadaşımız hala toprak altında ve hiçbir şey yapılmıyor’

Hakan Güneş, basın açıklamasında şunları kaydetti:

“Sözün bittiği yerdeyiz. Tam 31 gün oldu, şu arkamızda gördüğünüz yerde hala 9 tane canımız, madenci, işçi kardeşimiz yatıyor ve hükümet bunu seyrediyor. Biz ülkenin doğal olarak seçim gündemine gömüldüğü bu günlerde bunun peşinde olduğumuzu bir kez daha hatırlatmak üzere buradayız. Seçimden önce, seçimden sonra, her zaman Türkiye'de nerede bir işçinin başına bir felaket gelirse bunun takipçisi olmayı sürdüreceğiz, onun için buradayız. 31. gün oldu ve 9 arkadaşımız, 9 insanımız hala toprakların altında ve hiçbir şey yapılmıyor.

Biz 31. günde geldik, 130. günde de geliriz, devamına da geleceğiz ama daha önemlisi şu, biz 2022'de suç duyurusunda bulunduk, yani daha olmadan bunun olacağını biliyorduk. Bu suç duyurusu çerçevesinde bakanlık şirkete aslında bir ceza da verdi fakat faaliyetler devam etti. İşte bugün yaşadığımız şey göz göre göre oldu. 2 tane soru önergesi verdi milletvekillerimiz ve bu 2 soru önergesinden birini şeklen yanıtladılar, bir tanesine yanıt verme cesaretinde dahi bulunamadılar çünkü verecek yanıtları olmadığını biliyorduk.

‘Zehirli madenleri ülkemizin her yerine yaydılar’

Şimdi Türkiye halkına bir kez daha buradan seslenmek istiyoruz: Evet, bizleri yerel yönetimlerde kimlerin yöneteceği çok önemli, bunu takip edelim ama bu 9 işçimizin, arkadaşımızın, canımızın buradan ne zaman, nasıl çıkarılacağı, ailelerine teslim edileceği konusu da aynı derecede önemli. Bir başka konu da şu, Türkiye'nin her yerinde bu maden şirketlerine izinler verilmeye devam ediliyor, bunu AKP yapıyor, bunu Recep Tayyip Erdoğan hükümeti yapıyor ve bu korkunç, doğaya, canlılara aslında ölüm anlamına gelen bir endüstri kolu, daha doğrusu bir gelir kaynağı. Oysa bu güzelim topraklarda hayvancılık başta olmak üzere, tarımla insanların karnını doyurması mümkün, bunun için bütçe ayırmak, yatırım planları yapmak lazım. Bunun yerine zehirli madenleri ülkemizin her tarafına yaymış durumdalar ve buna devam ediyorlar. Yani bu 9 ile kalmayacak. Soma'da da aynı şey oldu, burada da.

‘Bu cinayetin sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan hükümetidir’

Son olarak şunu söyleyelim, şimdi burada bir dizi sorumlu var. Bu cinayet, bu bir cinayet. Bu cinayet de göz göre göre geldi, suç duyurularında bulunduk, teknik heyetlerimiz incelemeler yaptı. Şimdi onları aynı şekilde devam ettiriyoruz. Bunlar görüldüğü, bilindiği halde bunu yapan kimdir derseniz, bunun sorumlusu sadece bir şirkete indirgenemez. Hükümettir çünkü bu kararları netice itibariyle onaylayan, imza veren; yani ‘Burada tarımla, hayvancılıkla değil de bu zehirli madenle size geçim sağlarım’ deyip buraya o şirketleri sokan hükümettir, Recep Tayyip Erdoğan hükümetidir. Ve üstelik öyle acımasız bir hükümet ki hala, bu kadar günden sonra burada ailelerin bekleyişine rağmen insanların çıkarılması için gerekli seferberlik yapılmış durumda değil.

Çalışmalar devam ediyor. İnsanları parayla, başka araçlarla satın almaya çalışıyorlar. Kısmen başarıyorlar ama Türkiye İşçi Partisi var, biz bunu asla izin vermeyeceğiz, buna göz yummayacağız. Çünkü bu İliç meselesi değil tek başına, bu Artvin'de de böyle, Türkiye'nin her yerinde benzer işler yapıyorlar ve biz yine cinayetlere tanıklık edeceğiz eğer bunları durduramazsak. Şunu da ifade etmek isterim: Şimdi daha önce de bilim kurulumuz ve toplumcu mimar, mühendis ve şehir plancılarımız bölgeyle ilgili çalışmalar yaptılar. Bu çalışmalar devam ediyor. Bu konuda önemli bir rapor da hazırlandı. Bu raporu kamuoyuyla basın kanalıyla da paylaşacağız. Teknik ayrıntılarıyla, yani her bir detayında zehir akan ve her bir detayında siyasi iradenin yani hükümetin cinayete izin verdiği bir raporla karşı karşıyayız.”