TİP Sözcüsü Kadıgil Kıbrısçık'ta: Görsün bakalım dünya, kadınlar nasıl belediye yönetiyormuş

TİP Sözcüsü Kadıgil Kıbrısçık'ta: Görsün bakalım dünya, kadınlar nasıl belediye yönetiyormuş
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü Sera Kadıgil, partisinin Bolu’nun Kıbrısçık ilçesindeki halk buluşmasına katıldı. Halk buluşmasında konuşma yapan Kadıgil, “Gelin Türkiye'nin en aydın ilçelerinden birinde bir değişiklik...
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü Sera Kadıgil, partisinin Bolu’nun Kıbrısçık ilçesindeki halk buluşmasına katıldı. Halk buluşmasında konuşma yapan Kadıgil, “Gelin Türkiye'nin en aydın ilçelerinden birinde bir değişiklik yapalım, Menekşe'ye bir şans verelim. Görsün bakalım dünya, kadınlar nasıl belediye yönetiyormuş” ifadelerini kullandı.

TİP, Bolu’nun Kıbrısçık ilçesinde bugün halk buluşması ve aday tanıtım toplantısı düzenledi. TİP Kıbrısçık Belediye Başkan Adayı Menekşe Özdemir ve belediye meclis üyesi adaylarının tanıtıldığı etkinliğe, TİP Sözcüsü Sera Kadıgil de katıldı.

Kadıgil’in, “Görsün bakalım dünya, kadınlar nasıl belediye yönetiyormuş” diyerek Kıbrısçıklı yurttaşları Menekşe Özdemir’e oy vermeye çağırdığı konuşmasında şu ifadeler öne çıktı:

“Sesinin titremesini görüyorsunuz değil mi? O neden oluyor biliyor musunuz? Menekşe o bizim alıştığımız siyasetçilerden değil. Hani bizim ülkede ‘siyasete girmek’ diye bir şey var ya… Böyle bir kere bir yere gidiyorlar, ondan sonra siyasetçi oluyorlar. Sonra ölene kadar siyasetçi kalmak istiyorlar, her işi onlar bilsin, her işi onlar yapsın istiyorlar. Günün sonunda da hiç hiçbir şey yapamıyorlar.

Bu benim Kıbrısçık’a ilk gelişim. Yola bile bayıldım. ‘Turizm’ diyorlar ya hani, gelip burada bir şey yapmaya gerek yok, şu yoldan gelmek bile bir tatil. İstanbul'dan çıktık 3 saatte geldim, kapınıza vardım. Peki neden İstanbul'daki insanlar bunu bilmiyor? Başka bir şey sorayım, ‘100 bin Kıbrısçıklı yaşıyor Türkiye'de’ dediler, buranın nüfusu neden 2 binde kalıyor? Genç kardeşlerimiz, genç arkadaşlarımız şu anda neredeler? Neden okumak için Bolulara, İstanbullara; çalışmak için Ankaralara göçmek zorunda kalıyorlar? Türkiye'nin en güzel yerlerinden biriymiş burası, burayı neden terk etmek zorunda kalıyoruz? İşte o profesyonel siyasetçiler yüzünden. Seçilene kadar her şeyi anlatıp seçildikten sonra bir daha yüzümüze bakmayanlar yüzünden.

Menekşe'nin heyecanı o kadar kıymetli bir heyecan ki, çünkü o profesyonel falan değil. Ekmeğini kazanan, 20 yıldır çalışan, alnının teriyle hem evine bakan hem kendine bakan bir kadın o. Bu kez dedi ki ‘Ben Kıbrısçık'ta hemşerilerim için çalışacağım’ ve bunu bir görev olarak görüyor. Keşke herkes siyaseti böyle görse, o zaman belki bu ülke bir arpa boyu yol ilerleyecek.

Devletten beş kuruş para almıyoruz. Hepi topu 4 tane milletvekilimiz var, birini de biliyorsunuz hapiste tutuyorlar. E bu kadar sıkışık bir yerde, bin nüfuslu bir ilçeye Sera kardeşiniz neden geldi konuşmaya? Bu sorunun cevabı çok basit: Siz çağırdınız. O ilçe açılışında gördüğüm kız kardeşlerimin, ablalarımın, teyzelerimin elini öpmeye geldim ben buraya ve şunu da bildiğim için geldim: Türkiye İşçi Partisi 800’e yakın ilçede bu seçime girecek. Biz diğerleri gibi atıp tutan bir parti değiliz ama bir şey biliyoruz, biz Kıbrısçık’ı alacağız. Bunu biliyoruz arkadaşlar, onun için buraya geldim, çünkü buraya almamız bizim çok kıymetli.

2019 yılında Türkiye'de bin 400 tane belediye başkanı seçildi, bunlardan yüzde 3’ü kadın biliyor musunuz? Ayıp değil mi ya? Ülkedeki seçmenin yüzde 52’si kadın, seçilen belediye meclis üyelerinin yüzde 10’u kadın. 52 bin tane muhtar seçmişiz, bin 200 tanesi kadın. Üreten biziz, evde çalışan biziz, tarlada çalışan biziz, işte çalışan biziz, çocuğa bakan biziz, yemeği yapan biziz, ütüyü yapan biziz, temizliği yapan biziz, ama iş yönetmeye gelince her yerde erkekler… Biz işte buna son vermek için Kıbrısçık'tayız, burayı bir model haline getirmek için Kıbrısçık'tayız.

"Görsün bakalım dünya, kadınlar nasıl belediye yönetiyormuş"

Kıbrısçık Belediyesi'ni almak istiyoruz. Hep birlikte bir şeyler üretmek için Kıbrısçık Belediyesi'ni almak istiyoruz. Soruyorum size, Kıbrısçık kilimi diye bir şey varmış, buranın dokuması çok meşhurmuş, neden hiçbirimiz bilmiyoruz bunu? Burada bir sürü atıl duran boş ev var, bu evlerden birini niye belediyenin parasıyla restore etmiyoruz? Niye bir dokuma merkezi açmıyoruz? Niye büyüklerimiz gençlere orada bu işin nasıl yapıldığını öğretmiyor? Niye Kıbrısçık’ın kilimini bütün Türkiye'ye tanıtmıyoruz? Neden burayı doğru düzgün bir turizm merkezi haline biz getiremiyoruz?

Kıbrısçık'ın pirinci var, siz benden iyi bilirsiniz ama çok kişi bilmez. Bakın Ovacık gibi bir yerde, selam olsun Maçoğlu yoldaşıma, Ovacık'ın bir nohudunu bütün Türkiye'ye tanıttı. Kıbrısçık'ın pirincini bu hale getirmek niye bir Allah'ın kulunun aklına gelmiyor? İşte biz şimdi tam olarak bunları yapmak için, Kıbrısçık'ı hak ettiği biçimde yönetilecek bir yer haline getirmek buradayız!

Gelin burada, Türkiye'nin en aydın ilçelerinden birinde bir değişiklik yapalım, Menekşe'ye bir şans verelim. Görsün bakalım dünya, kadınlar nasıl belediye yönetiyormuş! Herkese gösterelim!”