Yargıtay'ın Gezi Davası kararına kadın-LGBTİ+ örgütleri ve sinemacılardan tepki: Yargıtay delil olmadığı için papatya falı açtı

Yargıtay'ın Gezi Davası kararına kadın-LGBTİ+ örgütleri ve sinemacılardan tepki: Yargıtay delil olmadığı için papatya falı açtı
Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Gezi Davası tutukluları Osman Kavala, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater ve Mine Özerden’in cezalarını onamasına yakınları, kadın-LGBTİ+ örgütleri ve sinemacılar tepki gösterdi.Yargıtay...

Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Gezi Davası tutukluları Osman Kavala, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater ve Mine Özerden’in cezalarını onamasına yakınları, kadın-LGBTİ+ örgütleri ve sinemacılar tepki gösterdi.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Gezi Davası’nda iş insanı Osman Kavala'nın müebbet, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili ve avukat Can Atalay, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) yöneticisi ve şehir plancısı Tayfun Kahraman, film yapımcısı Çiğdem Mater ve sinemacı Mine Özerden'in de 18'er yıl ağır hapis cezalarını onadı.

Daire, Nesin Vakfı ve İstanbul Bilgi Üniversitesi kurucu üyesi Yiğit Ali Ekmekçi, mimar Mücella Yapıcı ile Açık Toplum Vakfı yöneticisi Hakan Altınay'ın mahkumiyet hükümlerini ise bozdu ve adli kontrol hükümleri uygulanarak tahliye edilmelerine karar verdi.

Bianet'in haberine göre, Karara tutuklu yakınlarından, sinema camiasından ve kadın-LGBTİ+ örgütlerinden tepki geldi.

“Artık delile ihtiyaç yok"

Şehir plancısı Dr. Meriç Demir-Kahraman, eşi Tayfun Kahraman ile ilgili kararı “hukukun ölüm ilanı” olarak değerlendirerek tepkisini şöyle dile getirdi:

“52. kapalı görüşte Tayfun’u görmek için Vera ile yoldayız! Nasıl bir güne uyandınız? Dün açıklanan karar ne demek farkında mısınız? Bu karar dedi ki bu ülkede idama eşdeğer cezalar almanız için bile artık delile ihtiyaç yoktur!

“Yargıtay delil olmadığı için papatya falı açtı; hükümeti devirir mi devirmez mi dedi! Bu çalakalem yazılmış sözde ‘hüküm’, özde hukukun ölüm ilanı olan metin yalnızca altına imza atmış olan ‘hakimlerin’ değil kıyıda köşede gözyaşlarını adalet için akıtan Gezi döneminin Cumhurbaşkanı’nın, adalete ‘bakmayan’ bakanların, kendi koltuğunun derdine düşmüş tüm muhalefet liderlerinin ve tabii ki talimatı verenlerin bizatihi şahıslarının utanç vesikasıdır! Fani varlıkları sona erdikten sonra da boyunlarında asılı kalacak!”

Kadın Savunma Ağı: “Gezi'de milyonlardık! Hiçbirimiz suçlu değiliz! Mücella Yapıcı'nın sözleri sözlerimizdir: ‘Hiçbirimizin suçu yoktu. Bu nasıl bir adalet anlayabilmiş değilim. Ben burada canlarımı bıraktım çıkıyorum.’”

Mor Dayanışma: “İktidara peşkeş çeken yargının adaletsizliğine karşı mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz! Mücella Yapıcı gibi Gezi’nin diğer direnişçileri serbest bırakılana dek takipçisiyiz. Gezi, onurumuzdur.”

Kırkyama Kadın Dayanışması: “Hepimiz Gezi’deydik! Hepimizi yargılayın! Mücella Yapıcı'nın sözleri sözlerimizdir.”

Kampüs Cadıları: “Gezi Parkı davasında Osman Kavala, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Mine Özerden ve Çiğdem Mater'e verilen hapis cezası onandı. Gezi onurumuzdur, yargılanamaz!”

Sinema, televizyon, tiyatro alanlarından kadın ve LGBTİ+’ların kurduğu bir dayanışma platformu olan Susma Bitsin Platformu “Yargıtay'ın Gezi Parkı davasında, Osman Kavala'nın müebbet, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater ve Mine Özerden'in 18'er yıl ağır hapis cezalarını onadığı haberiyle sarsıldık,” dediği açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Çekilmemiş bir belgeselin delil sayıldığı bir iddianame sonucu 18 yıla mahkum edilen arkadaşımız Çiğdem Mater'in, Mine Özerden'in ve tüm Gezi tutuklularının yanındayız. Çünkü Gezi onurumuzdur. Çünkü Gezi’yi mahkûm edemezsiniz. Çünkü hepimiz Gezi’deydik.”

Sinema yazarı ve yönetmen Fırat Yücel: “Dün Fethullahçıların kaleme aldığı bir iddianameyle bir insan müebbet karanlığa, dört insan 18 yıl hapse mahkum edildi, FETÖ ile alakası olmayan bir belgesele yönelik linç kampanyası 60 yıllık festivali yok etti.”

Oyuncu Elit İşcan: “Hepimiz Gezi’ydedik. 18 yıla mahkum edilen arkadaşımız Çiğdem Mater'in, Mine Özerden'in ve tüm Gezi tutuklularının yanındayız."