Antakya Rum Ortodoks Kilisesi depremde harabeye döndü

Antakya Rum Ortodoks Kilisesi depremde harabeye döndü
Antakya Rum Ortodoks Kilisesi, Maraş merkezli depremlerin ardından Hatay’da meydana gelen depremler sonrasında tamamen yıkılarak kullanılamaz hâle geldi. Antakya Rum Ortodoks Kilisesi Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Hakan Hanna Çalışkan,...

Antakya Rum Ortodoks Kilisesi, Maraş merkezli depremlerin ardından Hatay’da meydana gelen depremler sonrasında tamamen yıkılarak kullanılamaz hâle geldi. Antakya Rum Ortodoks Kilisesi Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Hakan Hanna Çalışkan, “Tarihi dokuların tekrardan restore edilmesi, taşların da özellikle kaybedilmeden tekrardan yerine konulması gerekiyor” dedi.


ANKA’ya konuşan Antakya Rum Ortodoks Kilisesi Yönetim Kurulu üyesi Çalışkan, şunları söyledi:
“Tarihi 1800’lü yıllara dayanan Antakya Rum Ortodoks Kilisesi’nin altında Antakya’nın kalbi olan Saray Caddesi mevcuttu. Pazartesi günü gerçekleşen ilk depremler etrafa büyük bir hasar verdi. Kilise zaten yıkıldı. İlk depremde yıkıldı, fakat buralara ilk depremde girilebiliyor, arama-kurtarma çalışmaları da yapılabiliyordu. Buralar, 6.4 depremiyle tamamen çökmüş hâle geldi. Eski görüntülerine eriştiğinizde, buranın ne kadar canlı olduğunu ve tarihi binalarla dolu olduğunu rahatlıkla görebiliyordunuz ama ilk deprem yıkıcı etki yarattı. İkinci deprem de bütün sağlam kalan veya yıkıntı olarak kalan bütün taşları indirdi.”


“İÇERİDEKİLERİN HİÇBİRİNİ KURTARAMIYORUZ”
Şu anda Antakya’nın yaralarının sarılması için belirli bir süre geçmesi gerektiğini vurgulayan Çalışkan, “İlk önce enkaz çalışmalarının yapılıp, enkazın kaldırılıp sonrasında tarihi -zaten buranın hepsi sit alanıydı- tarihi dokuların tekrardan restore edilmesi, taşların özellikle kaybedilmeden tekrardan yerine konulması gerekiyor. İçindekiler zaten hepsi tarihi kültürel varlıklarımızdı. Onların hiçbirini kurtaramıyoruz. Çünkü kilise komple çöktüğü için herhangi bir kurtarma çalışması yapılamıyor ve riskli. Kiliseye girmek de riskli. Depremden sonra tamamen giriş yolları kapandığı için zaten kimse girip şu anda kurtaramaz. İllaki yetkililerin gelip, yetkililerin gözetiminde kurtarılması gerekiyor içerinin.”


“ÖĞLENE KADAR SESLERİ GELDİ SONRASINDA SESLERİ KESİLDİ”
Depremde akrabalarını da kaybettiğini dile getiren Çalışkan, şöyle konuştu:
“Kaybım var; anneannem, annemin amcası. Ses de veriyorlardı pazartesi günü. Öğlene kadar sesleri geldi. Sonrasında sesleri kesildi. Bir de kuzenim, kuzenlerimi kaybettim İskenderun’da. Zaten sarılı hâlde bulunmuşlardı. Çoğunun kaçmaya fırsatı olmamıştı. Yıkıcı etkisiyle depremin, herkes enkaz altında kaldı. Evlere zaten girmemiz mümkün değil. Ha bire artçı oluyor. Şehir dışına çıktık. Yani iş yerlerimiz, evlerimiz, hepsi ağır hasarlı. Girme imkanımız da yok şu anda.”