Babacan’dan Erdoğan’a “Mülakat" Tepkisi: “Mülakatla en büyük haksızlığı, kayırmacılığı yapan; işine gelmeyenleri devlete sokmamak için çalışan siz değil misiniz?”

Babacan’dan Erdoğan’a “Mülakat" Tepkisi: “Mülakatla en büyük haksızlığı, kayırmacılığı yapan; işine gelmeyenleri devlete sokmamak için çalışan siz değil misiniz?”
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Kamuya işe alımlarda mülakatı kaldıracağız” açıklamasına tepki gösterdi. Erdoğan’dan 2,5 ay önce aynı vaadi açıkladıklarını...

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Kamuya işe alımlarda mülakatı kaldıracağız” açıklamasına tepki gösterdi. Erdoğan’dan 2,5 ay önce aynı vaadi açıkladıklarını belirten Babacan, “20 yıldır iktidarda olanlar çıktılar, bir seçim beyannamesi açıkladılar. Bir baktık, baştan aşağı kopya. Sayın Erdoğan, ‘Artık mülakatı kaldıracağız’ diyor. Ya bir dakika. Mülakatla en büyük haksızlığı, kayırmacılığı yapan siz değil misiniz? Mülakatla, işine gelmeyenleri devlete sokmamak için çalışan siz değil misiniz” dedi.

DEVA Partisi, bugün İstanbul Yenikapı’da bulunan Dr. Mimar Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi’nde “Millet Sofrası” adıyla iftar programı düzenledi. Programa DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, DEVA Partisi İstanbul İl Başkanı Erhan Erol, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ile partililer katıldı. Burada konuşan Babacan, “Ramazan Bayramı’mıza 5 gün kaldı. Demokrasi bayramımıza ise sadece 29 gün var” dedi. Babacan, şunları söyledi:

“DEMOKRASİDEN, ÇOĞULCULUKTAN, KATILIMCILIKTAN VAZGEÇMEYECEĞİZ”

Önümüzde iki bayram var. İnşallah 29 gün sonra İstanbul, damgayı demokrasiye basacak. 29 gün sonra İstanbul, damgayı Demokrasi ve Atılım’a basacak, 29 gün sonra İstanbul, ülkemizin bu en büyük şehri, yine Türkiye’nin kaderini değiştirecek. Ben bugün buradayım. Adaleti alaşağı eden, demokrasiyi ezen, hakkı yerle bir eden ve artık eskiyen bir hikâyeyi kabul etmediğim için buradayım. Çünkü biz yola çıkarken ulaşmayı hedeflediğimiz özgürlüklerden asla vazgeçmeyeceğiz, ileri demokrasiden, çoğulculuktan, katılımcılıktan vazgeçmeyeceğiz. Hukuk devletinden vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Bu yola çıkarken demokrasi diyenlerin, demokrasiyi kullanıp nasıl aşağı indirdiklerini, hukuk devletini nasıl ayaklar altına aldıklarını maalesef yüreğimiz kanayarak izledik, izliyoruz. İşte bunun için DEVA Partisi’ni kurduk. İşte bunun için yola çıktık.

“KURULACAK HÜKÜMETİN NE YAPACAĞINI BÜTÜN DETAYLARIYLA ORTAYA KOYDUK”

Tam 3 yıl oldu. 3 yıl içerisinde, çok kısa bir zamanda DEVA Partisi, 81 ilin tamamında il teşkilatını kurdu. 753 ilçede ilçe başkanlarımız görevinin başında. Pırıl pırıl, tertemiz tüm Türkiye’ye örnek olacak bir teşkilat yapısını kurduk hamdolsun. İşte burada, İstanbul teşkilatımız, her bir ilçemiz bir il teşkilatı gibi heyecanlı, gayretli ve sonuç alan çalışmalar ortaya koydu. 39 ilçenin 39’unda da ilçe başkanlarımız görevinin başında şu an. Bir yandan teşkilatlandık, bir yandan da ülkemizin yarınlarıyla ilgili çok detaylı hazırlıklar yaptık. Tam 22 alanda eylem planı hazırladık. Her konuda, seçimlerden sonra kurulacak hükümetin ne yapacağını bütün detaylarıyla ortaya koyduk. Bütçesini hesap ettik, tarih verdik. Adaletten tutun sağlığa, ekonomiden tutun dış politikaya her alanda ama her alanda ev ödevimizi hazırladık.

“6 PARTİ TAM MUTABAKATLA DEMOKRASİYE NASIL GEÇİLECEĞİNİ HAZIRLADIK”

Arkasından 6 siyasi olarak çok kıymetli ve siyasi tarihimizde çok özel bir yeri olan iş birliği süreci başlattık. Diyaloğa dayanan, müzakereyi ve uzlaşıyı esas alan bir iş birliği süreci başlattık. Geçen yıl ilk defa 12 Şubat’ta masaya oturduk. Halkımız ‘6’lı Masa’ dedi. Biz vermedik o ismi. Vatandaşlarımızın koyduğu bir isim oldu. Kolları sıvadık. Dedik ki bizi birleştiren nokta, o gün için güçlendiğimiz parlamenter sistem. Mutabakat metnimizi hazırladık. Hemen arkasından 84 maddelik anayasa metnimizi tamamladık. Şu andaki hükümet, ‘yeni Anayasa’ deyip durmuyor mu? Sayın Erdoğan, ‘Yeni Anayasa’yı çıkaracağız’ deyip durmuyor mu? Ortada hiçbir şey yok, sıfır. Biz 6 parti, tam mutabakatla demokrasiye nasıl geçilecek, güçlendirilmiş parlamenter sisteme nasıl geçileceğiyle ilgili anayasa metnimizi hazırladık, tam bir mutabakatla.

“MÜLAKATLA, İŞİNE GELMEYENLERİ DEVLETE SOKMAMAK İÇİN ÇALIŞAN SİZ DEĞİL MİSİNİZ”

Arkasından Cumhuriyet tarihinde yapılmamış bir başarıyı elde ettik. Yine 6 parti tam bir mutabakatla 2300 maddelik bir ortak politikalar metni imzaladı. Her alanda ama her alanda kurulacak hükümetin ne yapacağı konusunda da 6 parti mutabık kaldı. Hükümet kurulduğu anda Sağlık Bakanı’nın ödevi hazır, Milli Eğitim Bakanı’nın evi ödevi hazır, Milli Savunma Bakanı’nın ev ödevi hazır, ekonomiyle ilgili bakanların, Adalet Bakanı’nın ev ödevi hazır. 5 yıl boyunca bütün bakanları meşgul edecek bir hazırlığı yaptık, ortaya koyduk. Ne zaman, ta 30 Ocak’ta. Aradan geçmiş, 2,5 ay. Bizden tam 2,5 ay sonra, 20 yıldır iktidarda olanlar çıktılar, bir seçim beyannamesi açıkladılar. Bir baktık, baştan aşağı kopya. Sayın Erdoğan, ‘Artık mülakatı kaldıracağız’ diyor. Ya bir dakika. Mülakatla en büyük haksızlığı yapan siz değil misiniz, kayırmacılığı yapan siz değil misiniz? Mülakatla, işine gelmeyenleri devlete sokmamak için çalışan siz değil misiniz? ‘Mülakatı kaldıracağız’ diyor ve bizden tam 2,5 sonra açıklıyor.

“ARTIK TÜRKİYE’DE İKTİDARIN DEĞİŞME ZAMANI GELDİ”

Parti programımızı 3 sene önce açıklamışız. Parti programımıza yazdık 3 sene önce. O daha bugün açıklıyor. Neymiş, gençlere internetmiş. Ya biz onu 3 yıl önce söyledik. 2,5 önce yazdık. Açın, bakın, yeni bir şey yok. Açıkladıkları sosyal destek sistemi, bizimkinin birebir kopyası. Nereden nereye? Artık üretemeyen, çözüm üretemeyen ancak 6 partinin, Millet İttifakı’nın hazırladığı ortak politika metninin bir kopyasını 2,5 ay sonra ortaya koyabilen bir iktidardan bahsediyoruz. Artık vakit doldu. Artık Türkiye’de iktidarın değişme zamanı geldi. Bunların hepsini başardık. 6 parti olarak, Millet İttifakı olarak hazırız. Her şeyiyle hazırız. Belki de daha önemlisi, seçim güvenliği sistemimizle de hazırız. Tek bir oyun bile zayi olmaması gerekiyor. Bütün bunları yaptık. En sonunda da yine 6 parti olarak, Millet İttifakı olarak ortak Cumhurbaşkanı adayımızı belirledik. ‘Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, 6 partinin ortak adayıdır’ dedik, ilan ettik ve geçiş sürecinin yol haritasıyla beraber, yani ortak yönetim modeliyle de beraber kamuoyuna taahhütlerimizi sunduk.

“6 PARTİYİ YAN YANA KOYDUĞUNUZDA TÜRKİYE’NİN TÜMÜNÜ GÖRÜYORSUNUZ”

Biz, tarihimizde görülmemiş bir birliktelik inşa ettik. ‘Bir elin sesi yok’ dedik. Binlerce eli birleştirdik. Ya hep beraber ya hiçbirimiz’ dedik. Tüm Türkiye olarak kenetlendik. Şöyle bir bakın, 6 partiye bakın, tüm Türkiye burada temsil ediliyor. Bütün sosyal kesimler temsil ediliyor. Bütün hayat tarzları temsil ediliyor. 6 partiyi yan yana koyduğunuzda Türkiye’nin tümünü görüyorsunuz. İşte bunun için biz güçlüyüz. Diğerleri ne yapıyor; ayrıştırıyor, ötekileştiriyor. ‘Benden misin, değil misin’ diyor. ‘Beriki misin, öteki misin’ diyor. Bizse birleşe birleşe büyüyoruz. Çünkü önümüzde çok kritik bir soru var. Türkiye mi yoksa tek tek partiler mi; partilerimiz mi, yoksa 86 milyon mu? İşte biz şu son süreçte 6 parti olarak Türkiye’yi önceledik. ‘Bir araya geleceğiz’ dedik. Fedakârlık istiyor, kolay değil. Bir araya gelip uzlaşmak için herkes kendi bulunduğu pozisyondan bir miktar geri adım atıyor. Uzlaşmanın tabiatında bu var. Bir ödülleşme süreci de var ama bunu niye yaptık, ülkemiz için yaptık.

“TEK LİSTEDEN SEÇİME GİRMEKTE KANAATİMİZİ PERÇİNLEDİK”

Bunu niye yaptık, ortak politikaların ve ortaklaşılan paydanın ülkemizi çok daha güçlü yarınlara götüreceğine inandığımız için yaptık. Biz ne olacak olursa olsun, kazanan Türkiye olsun dedik. Bu seçim ülkemizdeki tüm demokratlara, tüm özgürlük aşıklarına, tüm ülke sevdalılarına söz verdik. Ne olursa olsun birleşe birleşe kazanacağız dedik. Biliyorsunuz, geçtiğimiz hafta da çok ama çok zor bir karar verdik. DEVA Partisi 87 seçim bölgesinde 600 adayıyla seçime girmeye hazırlandı. Listeleri tamamladık, görüşmeleri bitirdik ve partimizin kurulduğundan bu yana en büyük kampanya programını da başlattık fakat listelerin teslimine iki gün kala önemli bir karar verdik. Dedik ki, birleşe birleşe güçleneceğiz ya, tek bir listeden seçime girildiğinde toplam milletvekili sayısının oldukça fazla olacağıyla ilgili kanaatimizi perçinledik.

“DEVA, ÇALIŞAN TÜRKİYE’NİN SESİDİR DEDİRTMEK ZORUNDAYIZ”

Bununla beraber 5 parti, hatta 6 parti, listelere çok geniş bir iş birliği içerisine girmiş olduk. Tek bir listeyle seçime giriyoruz ki, tek bir oy dahi zayi olmasın. Bu iş, hesap işi, hesap kitap işi, matematik işi ama aynı zamanda siyasetin matematiği her zaman iki kere iki, dört gibi işlemiyor. Bunun da farkındayız. Onun için her zamankinden çok çalışmak zorundayız. Onun için adaylarımızın her ilde, herkesten çok çalışması lazım. Şu anda burada, İstanbul’da bizim 5 tane adayımız var. Her bir adayımız, bütün adaylar içerisinde en çalışkan olmak zorunda. Herkes 16 saat çalışıyorsa bizim adaylarımız günde 20 saat çalışmak zorunda. Şunu ortaya koymalıyız. DEVA çalışkandır. DEVA, çalışan Türkiye’nin sesidir dedirtmek zorundayız; İstanbul’a da bütün aleme de.

“KILIÇDAROĞLU’NU 13’ÜNCÜ CUMHURBAŞKANI YAPACAĞIZ”

Demokrasi, Atılım 14 Mayıs akşamı inşallah geliyor Türkiye’ye. İstanbul’da beş adayımız var ama 39 ilçede de sapasağlam teşkilatımız var. Ben bu 39 ilçe teşkilatımızla da il teşkilatımızla da gurur duyuyorum. Tüm Türkiye’ye örnek. Bu 39 teşkilatımız sadece 5 adayımızın değil, ortak listedeki bütün adayların arkasında olacak. 39 ilçe teşkilatımız, il teşkilatımız, ortak listedeki her bir adayımızın yanında, sağında, solunda, arkasında olacağız. Çünkü birlikte kazanacağız, Beraber kazanacağız. Ondan birlik beraberlik içerisinde olacağız. 14 Mayıs’ta öyle bir seçim yapacağız ki, Türkiye kazanacak. Sağcı, solcu demeden, muhafazakâr, seküler demeden, Türk, Kürt, Arap, Laz, Çerkez demeden, Sünni, Alevi demeden hep beraber daha fazla demokrasi diyeceğiz ve ortak Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu ülkemizin 13’üncü Cumhurbaşkanı yapacağız.

“HEM CUMHURBAŞKANLIĞI’NI HEM DE MECLİS’İ KAZANACAĞIZ”

İstişareyle, ortak akılla yönetilecek ülke. Tek bir kişinin küçücük dağarcığına sığmaz bu Türkiye, olmaz. Birlikte istişareyle, uzlaşıyla yöneteceğiz bu ülkeyi. Yine hep beraber, Millet İttifakı olarak Meclis’te çoğunluğu sağlayacağız. Hem Cumhurbaşkanlığı’nı kazanacağız hem de Meclis’i kazanacağız. İki sandığın da zaferi bizim olacak. Bu seçim CHP’li, MHP’li fark etmez, AK Partili, HDP’li fark etmez, İYİ Partili, Gelecek Partili, Demokrat Partili, Saadet Partili hiç fark etmez. DEVA Partili dostlarım, bu seçim 7’den 77’ye, kuzeyden güneye, doğudan batıya tüm Türkiye kazanacak. Hep beraber birleşe birleşe kazanacağız. Bir olacağız, güçlü olacağız ve kazanan tüm Türkiye olacak. 29 gün kaldı. Bu 29 günde çok daha sık bir araya geleceğiz. Hep beraber İstanbul’u sokak sokak adımlayacağız. Girilmedik mahalle, girilmedik insan bırakmayacağız. Her insanı dinleyeceğiz, dinlemedik insan bırakmayacağız.

“ALLAH DOĞRUNUN, ÇALIŞANIN YARDIMCISIDIR”

Endişeye mahal yok. Buradayız ve ülkemizi içinde bulunduğumuz bu derin krizden hep beraber çıkaracağız. 85 milyonu, tüm milletimizi davet ediyorum. 6 partinin genel başkanı olarak ve çok kıymetli belediye başkanlarımız Sayın Ekrem İmamoğlu ve Sayın Mansur Yavaş’la hep beraber çalışacağız. Ben şuna inanıyorum. Allah doğrunun, çalışanın yardımcısıdır. Biz buna inanıyoruz. Bu inançla çalışacağız ve herkesi 14 Mayıs’ta yazmaya başlayacağımız ve tüm dünyaya örnek olacak, demokrasi hikâyemize davet ediyorum.”