Başbakanken ihalelerde nelerin döndüğünü gördüm

Başbakanken ihalelerde nelerin döndüğünü gördüm
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu “Atamalara baktığınız zaman artık kimse liyakatten söz edemez. Her kuruşu, milletin devlete emaneti olan kamu bankalarının yönetimine dünya şampiyonu da olsa bankacılıktan bihaber...

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu “Atamalara baktığınız zaman artık kimse liyakatten söz edemez. Her kuruşu, milletin devlete emaneti olan kamu bankalarının yönetimine dünya şampiyonu da olsa bankacılıktan bihaber insanların getirilmesi kurumsallığın bittiğini gösteriyor. Başbakanken ihalelerde nelerin döndüğünü gördüm, müdahale edecektik parti içi darbe oldu…” dedi.


Partisinin ekonomi politikaları açıklarken çarpıcı değerlendirmeler yapan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu Türkiye’nin yönetim krizi yaşadığını söyledi. Davutoğlu’nun açıklamaları özetle şöyle:
“Yaygın bir şekilde korku ve denetim kültürü yaygınlaşıyor. Popülist yönetimlerin salgın sürecinde son derece başarısız olduğu görülmüştür.
2001 krizi içsel bir krizdi. Yani küresel bağlamda bir kriz yoktu. 2008 ise dışsal bir krizdi. Şimdi ise hem dışsal bir kriz var hem de içsel bir kriz var. Bu içsel krizde tıpkı 2001’deki gibi bir yönetim krizi ve demokrasi açığı var.


“ARTIK KİMSE LİYAKATTEN SÖZ EDEMEZ”

Daha Avrupa’da korona tahvili yokken biz gündeme getirmiştik. Sistemik ve bütüncül bir paket sunduk, noktasal değil. Onlar ise çoğu kredileri içeren 200 milyarlık bir paket ile halkı daha da borçlandırdı. Demokrasi olmadan da yabancı yatırımcı çekilebileceği düşüncesi cahilliktir. Hukuka güven olmayan bir ülkeye yabancı sermaye gelmeyeceği gibi yerli sermaye de kaçar.


Atamalara baktığınız zaman artık kimse liyakatten söz edemez. Her kuruşu, milletin devlete emaneti olan kamu bankalarının yönetimine dünya şampiyonu da olsa bankacılıktan bihaber insanların getirilmesi kurumsallığın bittiğini gösteriyor.

Türkiye’de demokratik değerleri yok sayan veya zayıflatan sanki güvenlik için özgürlüğün askıya alınması gerektiğini düşünen bir yönetim anlayışı var. Gelecek Partisi’nin durduğu yer ise Türkiye’yi dünyaya açan bir anlayıştır.”