“Bazı şeyler eskiyince, eskitilince güzel”

“Bazı şeyler eskiyince, eskitilince güzel”
Eskitilmiş Yaz, yeni EP’si BS’yi yayınladı. Bir hikayeyi tamamlayan dört şarkıdan oluşan çalışma için topluluk retro’yla günümüz sound’unu birleştirirken yeni nesil rock gruplarının vazgeçilmez malzemesi iç dünyalarının...

Eskitilmiş Yaz, yeni EP’si BS’yi yayınladı. Bir hikayeyi tamamlayan dört şarkıdan oluşan çalışma için topluluk retro’yla günümüz sound’unu birleştirirken yeni nesil rock gruplarının vazgeçilmez malzemesi iç dünyalarının iyice kıyıda kalmış parçalarını gün ışığına çıkarıyor.

Türkiye’nin son dönem topluluklarının farklı yönleri takip ederek ilerledikleri bir yol var. En basit haliyle ‘alternatif’ olarak adlandırmak mümkün ama hepsinin beraber topladığımızda bir ‘ana akım’ durumuna geçiş ortaya çıkıyor. Sound’larında bol indie kokusu sözlerinde de bol melankoli var. Retroya da fazlasıyla göz kırpan bu isimlerin dinleyicisi de bol. Ama bu ‘aynı yolun yolcuları’ kulağa  birbirinin aynısı gibi gelse de şarkılardaki iniş çıkışlar, sözlerin anlatım biçimleri mutlak bir fark ortaya çıkarıyor. Eskitilmiş Yaz da bu son dönem gruplarından biri. Özellikle Boş Kıyılarda Sallantı’da ve Uyursam Geçer mi?’yle dinleyiciyi yakalayan grup kısa süre önce BS isimle EP’sini yayınladı.

Sava Savaş (vokal), Barış Can Uç (klavye-gitar-vokal), Abdullah Uyumaz (gitar), Durukan Çoban (bas gitar), Alper Akdoğan'dan (davul) oluşan Eskitilmiş Yaz’ın EP’si birbirini tamamlayan dört şarkıdan oluşuyor. Toplu bir form olan bu çalışma giriş, gelişme ve sonuçla tamamlanıyor. Ağır sözleri ve kulağımızın dibinden ayrılmayan synth’lerle yaptıkları müziğin hakkını veren grupla eskiye duydukları özlemi, EP’lerinin ve grubun hikayesini konuştuk.  

Eskitilmiş Yaz’ın hikayesi nasıl başladı? Var mı enteresan grup kurma hikayesi?

Eskitilmiş Yaz'ın hikayesi beş gencin müzik yolculuğunun buluşmasıyla başladı. Grubun ismi Edirne'nin Erikli Sahili'nde bir yaz mevsiminde konuldu. Güzel bir yazdı ve burada yazılan bir şiirin, mensur şiirin adıydı Eskitilmiş Yaz vokalimiz Sava'nın kalemindendi. Grubun adına ara sıra ilginç tepkiler geliyor fakat anlamı öğrenildiğinde içselleştirilmesi kolay ve keyifli bir isim oluyor. Grubun kuruluşundaki enteresanlık birbirlerini bir şekilde hep tanıyan kişilerin ancak 4 sene sonra "Birlikte müzik yapsak ya!" demesiydi. Onun dışındaki seyir olması gerektiği gibi ilerledi.

Eskitilmiş Yaz isminin eski güzel günlere duyduğunuz bir özlem sonucu çıktığını okudum. ‘Yeniler’de bir şey yok mu sizin için?

Yenilerde çok güzel şeyler var! Yaşayıp, eskitip, anılarımıza yeni dahil edeceğimiz için heyecanlandığımız günler var... Belirsizlikler, endişeler, kaygılar tüm bu duygular insan doğası gereği bizi de yoklasa umudun en güçlü duygu olduğunu bilip onun ardından gitmeyi benimsemek güzel.

Son dönemde sizin jenerasyonunuzdaki birçok gruba bu soruyu sormak zorunda kaldım. Nedir sizin dönemin bu eskiye özlemi?

Bu soru çok güzel bir soru. Durup durup kendi içimizde sorduğumuz bir soru bizim de. Bu sorunun cevabı bir tez konusu... Bazı şeyler eskiyince, eskitilince güzel. Birçok cevabı var ve birkaçından öylece söz etmek gerekirse: Erişilmez oluşu olabilir. Hatırlanıp, yâd edilip, özlenilen fakat dokunulamayan günler. Bir daha o anların aynısı olmayacak, o aynı özgün saatler olamayacak ve bu müthiş bir hüzün barındırıyor. Büyükler de "Ah o eski günler" diyerek çokça güzel hisli bir şekilde anınca eskileri biz yeni jenerasyondaki eskiye olan ilgi de büyüyor. Her çıkmaza düştüğümüzde günümüz koşullarını suçluyoruz fakat unutulmamalı ki bundan bir on yıl sonra bugünler de geçmişte kalacağı için özlenecek, onun için kıymeti bilinmeli...

Yeni EP’inizdeki synth’lerin ağırlığıyla desteklenmiş sound’unuzda hafif bir retro hissi uyandırıyor. Ulaşmak istediğiniz sound’da mısınız? Eskitilmiş Yaz’ın ‘yolu’ bu mu? 

Aslında o retro sound isteyerek yarattığımız bir şey, konsept bir EP yaptığımızı düşünüyoruz. Eski şarkılarımızda da kullandık bolca bu soundlara benzer şeyler, bunun dinleyicilerimize de geçtiğini düşünüyoruz bu da bizim için etkili bir kriter oluyor soundumuzda. Bizi tanımlıyor diyemeyiz tabi tüm bunlar, ama sevdiğimiz birleşimler kullandık normalde dinlediğimiz, dinleyeceğimiz bir sound oldu diyebiliriz özetle. Ruh halimizle çok bütün bir konu Eskitilmiş Yaz'ın yolu. O yüzden net bir cevap vermek çok zor ama şu aralar böyleyiz ileride nereye evrilir bilinmez zaten keyifli olan da yolda olmak bizce.

Yeni EP’niz birbirini tamamlayan dört şarkıdan oluşuyor. Biraz anlatabilir misiniz bu hikayeyi?

Dünya Batıyor, Korkuyu Al İçimden, Bu Çukurdan, Yarın Olmuyor ve Sonsuz... Bu şarkılar bu sırayla bir hikayeyi anlatıyor. Hikayeleri anlatıp kafalarda canlandırmayı pek sevmiyoruz çünkü bizden bağımsız başka anlamlar verilebiliyor şarkılara. Onlar kesinlikle şarkıların gerçek hikayeleri, sonuçta bu interaktif bir durum karşılıklı hisler paylaşılıyor. Yine de bizden çıkan haliyle özetleyecek olursak; Dünya Batıyor, isminden de anlaşılacağı gibi bir batışı simgeliyor. İçsel dünyamızdan bahsettik burada, bize göre çıkış olması için batış olması gerekiyor. Bu da bir ipucu veriyor; bizi bu durumdan kurtaracak şey yine biziz. Korkuyu Al İçimden, bu hikayenin ruhsal bulantısını anlatıyor. Dertlerin, acıların, korkuların bitmesi için karşıdaki o kişiden medet ummak ve bulamamak... Yalnızlıkla kalmak... Bu Çukurdan, psikolojik bir çukurdan çıkışı simgeliyor Alice in Wonderland hikayesindeki delik bizi etkiledi bu şarkıda. Bizim çağrışımımızda bu psikolojik sıkıntının son halkası ve çaresizlik hissettiriyor. Son umut... Yarın Olmuyor, gerçek bir hikaye... Ölümü yenmeyi anlatıyor. "Sonu yolun başı yaptım, yine uykularla kaçtım." Ölüm anından önce öleceğini hissedip uykuya dalmak ve artık yarın olmaması yani hala uykuda olmak, ölmemek. Biraz karmaşık... Sonsuz, EP'mizin "outro" denilebilecek parçası. Yukarıda bahsettiğimiz hikayenin özeti diyebiliriz kısaca. "Sonsuz rüyalardayım şimdi..." Toplamında bu hikayemiz, iç dünya ile ilgili iç dünyamızın acıklı hikayesi.

Şarkı sözleriniz hayli melankolik. Duygu durumunuza göre mi çıkıyor sözler? İleride neşeli şeyler de dinleyebilecek miyiz sizden?

Bunu isteyerek yapmıyoruz aslında içimizden çıkan bu. Dediğiniz gibi duygu durumumuz böyle ve müzik yaparken içimizden bunlar geliyor. Normalde çok neşeli ve eğlenceli insanlarızdır aslında. Neşeli şeyler sanırım tarzımız değil müzikte. Ama neden olmasın diyerek ilerideki bize bir kapı açarak bitirmek istiyoruz.