Erdoğan: Nüfusumuzun 85 milyon olması yeterli değil, çok daha fazla nüfusa ihtiyacımız var

Erdoğan: Nüfusumuzun 85 milyon olması yeterli değil, çok daha fazla nüfusa ihtiyacımız var
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Boşanma oranları hızla artıyor. Boşuna 3 çocuk demiyoruz. Çünkü bu toplumun özellikle ihtiyacı var. Detayına burada şuan giremem. Ama nüfusumuzun 85 milyon olması...

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Boşanma oranları hızla artıyor. Boşuna 3 çocuk demiyoruz. Çünkü bu toplumun özellikle ihtiyacı var. Detayına burada şuan giremem. Ama nüfusumuzun 85 milyon olması yeterli değil. Çok daha fazla nüfusa ihtiyacımız var."

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 8. Aile Şurası’nda konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şekilde:

-Cumhuriyetin 100. yılını kutlarken 8. aile şurası da katkı sağlayacaktır. Şuranın temasında da ifade edildiği gibi istikbalimiz olan aile kurumunun kurulmasında sizlerin görüşleri çok değerli.

-Aile kurumuna en büyük tehdit küresel güç odaklarının teşvik ettiği cinsiyetsizleştirilme politikalarıdır

-Tüm seçim kampanyasında ifade ettiğim gibi Cumhur İttifakında LGBTİ diye bir anlayış yoktur. Varsın LGBTİ İllet İttifakı'nın malzemesi olsun. Tepe tepe kullansınlar. Bizde bu yok

-Nüfusumuzun 85 milyon olması yeterli değil, çok daha fazla nüfusa ihtiyacımız var.

-İnancımızda ve kültürümüzde aile mukaddes bir müessesidir. İnsanı hayatın inişleri çıkışları karşısında koruyan aile büyük hazinedir. Aile toplumun temelidir ve temeli sağlam olmayan toplumlar ayakta kalamaz. Güçlü milletler güçlü aileden oluşur. Aile toplumun çelik çekirdeğidir. Aile devletin taşıyıcı sütunudur. Milli kültür ve değerlerimizin vasatı aile kurumudur. Dil ailede öğrenilir, ahlak ailede kuşatılır. İnanç ailede kazanılır. Sevgi ailede edinilir. Karakter burada şekillenir. 

Müslüman Türk milleti güçlü aile yapısını zayıflatacak girişimlere karşı teyakkuzda olmalı

-Okuldan önce ilk ve en önemli eğitim kurumu ailedir. Devlet hayatımızda yeri doldurulamayacak olan aileye sahip çıkmak istikbale sahip çıkmak demektir. Aileyi önemseyen partimiz olarak aileye gerekli öncemi vermeyen toplum ekonomik açıdan ne kadar müreffeh olursa olsun geleceğe güvenle bakamaz. Batı'nın çıkmazı burada. 

-Aile meselesine bakarken anne baba ve çocukların olduğu yapıdan ziyade geniş perspektiften bakmalıyız. Müslüman Türk milletinin güçlü aile yapımızı zayıflatacak girişimler karşısında teyakkuzda olmalıyız. Devlet olarak yaklaşımımız bu yöndedir. Cumhur ittifakında lgbt diye bir anlayış yoktur. Varsın lgbt illet ittifakının malzemesi olsun tepe tepe kullansınlar. Bizde yok çünkü bizde aile kutsal yapıdır. Modern dünyada şehirleşmenin artması ile aile bağları zayıflarken ailenin önemi artmıştır.

Modern birey daha yalnız, hayatın zorlukları karşısında daha zayıftır. Gelişmeler modern bireyin yalnızlığına çare olamadı. Sosyal medya ile insan daha fazla daha fazla içine kapanmış ve toplumdan kopmuştur. Evlenme yaşı yükseliyor, boşanma rakamları artıyor. Çocuk sayısı azalıyor. Bizim Türkiye olarak nüfusumuzun 85 milyon olması yeterli değil. Daha fazla nüfusa ihtiyaç var. Dünyamız giderek yaşlanıyor. 

-Aile kurumuna yönelik tehditler sadece bunlarla sınırlı değil. Son dönemde en büyük tehdit küresel odakların teşvik ettiği cinsiyetsizleştirme politikası. Sapkın akımların hedefinde aile kurumu vardır. Daha vahimi bunun küresel bir dayatma haline dönüşmesidir. Eleştirilerin susturulduğu, itiraz edenlere hayat hakkı tanınmadığı, tepki gösterenin ekonomik, siyasi olarak baskılandığı bir avuç azgın azınlığın milyarlarca insanı esir almaya çalıştığı küresel zorbalıkla karşı karşıyayız. Çocuklarımızı hedef aşan tehlikeye karşı aileyi korumak bizim görevimizdir. Türkiye bu dayatmalara boyun eğmeyecektir. Evlatlarımızı bu sapkınların eline bırakmayacağız. Aile yapımızın dinamitlenmesine izin vermeyeceğiz. 

Hamas-İsrail savaşı

İsrail güçleri Filistinli kardeşlerimize acımasız bir katliam gerçekleştiriyor. Bütün toplumlara özellikle sesleniyorum; camiler, kiliseler, okullar, pazarlar İsrail güçleri tarafından bombalanmaktadır. Bugüne kadar 6 binin üzerinde kardeşimiz şehit oldu. Amerika orda. Avrupa orda. Bütün imkanlarıyla orada. Ve tek tek gelip ziyarette bulunuyorlar. Gazze'deki konutların yarısı neredeyse zarar gördü ya da kullanılamaz hale geldi. 

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ne bakmıyor musunuz? İşlerine gelince bakmazlar. Akan kan Müslümanın da onun için. Bunun adı iki yüzlülüktür. Avrupa Birliği Komisyonu dün çıkmış 'Henüz ateşkes çağrısı yapamayız.' diyor. Daha ne kadar insan ölmesi lazım, çocuk ölmesi lazım? Lafa gelince insan hak ve hürriyetleri konusunda ahkam kesenler, Gazzeli mazlumların hayat hakkını tam 19 gündür yok sayıyor. AB Komisyonunun ateşkes çağrısı yapabilmesi için daha kaç çocuk ölmelidir? BMGK'nin harekete geçmesi için daha kaç ton bombanın Gazze'ye düşmesi gerekir?"

Tıpkı ikinci dünya savaşında Yahudi bilim adamlarına sahip çıktığımız gibi, Ukraynalı sivillere yardım ettiğimiz gibi bugün de Gazze krizinde yegane pusulamız vicdandır, merhamettir. Bizim için Gazzeli çocuklarla İsrailli çocuklar arasında fark yoktur. Çocuk tüm kimliklerden bağımsız olarak çocuktur. Çocuklar öldürülürken sessiz kalmanın utancını kimse bize yaşatamaz. Kimse bizden sukut etmemizi bekleyemez. Böyle bir vahşete sessiz kalmaya her şeyden önce vicdanımız el vermez. 

Türkiye'nin İsrail'e borcu yok'

Tarih, çocuk cenazeleri karşısında susanlarla samimiyetle koşturanları kaydetmekte. Mağdurun safındayız biz. Dün olduğu gibi insanı ve insan hayatını savunuyoruz. Dün olduğu gibi çocuklar ölmesin diye mücadele ediyoruz.

Şu batının sesini çıkarmayanları var ya bunlar İsrail'e borcu olanlar. Ama Türkiye'nin İsrail'e borcu yok. Onun için rahatız, onun için güçlüyüz. Tüm çocukların esenliği için çalışmaya devam edeceğiz.