Canikli konuştu ekonomistler isyan etti

Canikli konuştu ekonomistler isyan etti
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli, önceki akşam Haber Türk canlı yayınına katıldı. 128 milyar doların buharlaşmasının söz konusu olmadığını savunan Canikli, “75 milyar doları Türkiye’deki yerleşik...

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli, önceki akşam Haber Türk canlı yayınına katıldı. 128 milyar doların buharlaşmasının söz konusu olmadığını savunan Canikli, “75 milyar doları Türkiye’deki yerleşik gerçek ve tüzel kişiler satın almışlar, bankalardaki hesaplarında duruyor. 36 milyar dolar da hane halkının elinde, cebinde” açıklamasını yaptı. Canikli, “Hane halkının elinde 5 bin ton altın var. Bunun 3 bin 500 tonu AK Parti döneminde satın alınmış” ifadelerini kullandı.
Aksi, iflas demektir
Canikli, “Piyasada dolara talep varsa, TL’nin konvertibil olması yüzünden, bu talebi Merkez Bankası’nın karşılaması gerekiyor. Aksi halde temerrüde düşer. Temerrüt iflas demektir” ifadelerini kullandı.
Gizli kalması gerekir
Satışın müdahale amaçlı olmadığını belirten Canikli, “Müdahale amaçlı olsaydı, Merkez Bankası’nın bu dataları paylaşması gerekirdi. Modelin özelliği bu. Bu bilgilerin gizli kalması gerekir” dedi.

Protokol yasal mı değil mi?

Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Merkez Bankası ile Hazine arasındaki protokolün, Hazine Müsteşarlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 2. maddesine dayandırıldığını belirtmişti. Cumhuriyet Gazetesi’nin haberine göre, madde protokolün imzalandığı tarihte yürürlükteydi. Ancak, 2018’de KHK ile yürürlükten kaldırıldı. Hazine ve Maliye Bakanlığı ise hükmün, Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nde korunduğunu açıkladı.
‘İptal ama satışlara devam’
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da “İptal edildi ama satışlar devam ediyor. Öyle tahmin ediyoruz, bilmiyoruz. Yani protokol, şu anda kanunsuz bir protokol. Yasal tabanı, yasal dayanağı olmayan bir protokol” dedi.

Örtük sabit kur sistemi uygulandı

Doç. Dr. Baki Demirel, “bidebunuizle” yayınında Canikli’nin, “esnek kur sisteminin nasıl işlediğini tam olarak anlatamadığını ya da idrak edemediğini” söyledi. Merkez Bankası’nın isteyene döviz vermek gibi bir zorunluluğunun olmadığını belirten Demirel, “Rezerv kaybetmemizin esas nedeni borçlar. Bu kadar borcunuz varken, kuru çapalamaya çalışırsanız, bu olur. Örtük bir sabit kur sistemi uygulandı. Bu politikanın sonucu olarak 128 milyar dolar kaybedildi” dedi. Demirel, “Döviz borcunuz varsa, bağımsız para politikası uygulayamazsınız. Buradaki esas tehlike, kamunun da borçlanması, özel sektörün döviz borcunu üstlenmesi” diye konuştu.
Merkez’in görevi mi?
Merkez Bankası’nın eski başkan yardımcısı İbrahim Turhan, Canikli’nin açıklamalarını “cehalette son perde” sözleri ile değerlendirdi. Turhan, “Konvertibilite, devletin (Merkez Bankası’nın) her talep edene döviz satması taahhüdü içermez. İthalat yapan firmalara döviz satmak Merkez Bankası’nın görevi mi? Yurt dışına çıkmak isteyen yabancı yatırımcıya ucuz kurdan döviz satmak Merkez Bankası’nın görevi ve sorumluluğu mudur? Kendini daha fazla rezil etme diyeceğim ama o duygudan arınmışsın. Her şey olabilirsin” ifadelerini kullandı.
Zorunda değil
Ekonomist Uğur Gürses, “Bu devasa satışta, ne kadar döviz miktarının, hangi kur seviyesinde satılacağına kim karar verdi? Sizin sattığınız seviye o kuru belirliyorsa, ‘piyasa kuru’ olmaz bu” dedi. Gürses, “Merkez Bankası kendisine getirilen her TL karşılığında döviz vermek zorunda değil, buna konvertibilite denmez. Bundan da temerrüt çıkmaz. İflas anlamına gelmez” dedi.
Satış iflasın eşiğine getirdi
Eski Merkez Bankası Başekonomisti Hakan Kara ise Canikli’nin “satılmasa Türkiye Cumhuriyeti devletinin iflası anlamına gelirdi” sözlerini, “Aksine, döviz satışları ülkeyi iflasın eşeğine getirdi. Kasım ayında durdurulmasaydı iflas kapıdaydı” ifadeleri ile değerlendirdi.
Talimatı veren kim
Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan, “Ne kadarlık bir rezervin, nasıl belirlendiğini bilmediğimiz bir ‘fiyattan’ satılması konusunda talimatı veren kim? Kim söyledi mesela kur 6,50’yi ya da 6,85’i geçmesin diye?” sorularını yöneltti
Cebine 1531 dolar girenler el kaldırsın
Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, Canikli’nin, 128 milyar doların “hane halkının cebinde” olduğu yönündeki açıklamasına, “Lütfen cebine 1531 dolar veya 12 bin 401 lira, olmadı 4 cumhuriyet altını girmiş olanlar el kaldırsın” karşılığını verdi.
20 yıllık birikimimizi kaybettik
İYİ Parti Meclis Grubu Başkanı İsmail Tatlıoğlu, “bidebunuizle” yayınında, “2001 krizinde, çok kısa süre, negatif rezerve dönmüşüz. 20 yıl sonra tüm bu birikimlerimizi kaybettik. 9 Nisan itibarıyla 60.4 milyar dolar eksi rezervi var” dedi. Canikli’nin Merkez Bankası tarifinin “döviz bürosuna benzediğini” belirten Tatlıoğlu, satışın, fiyat istikrarı için yapıldığı söylemi ile ilgili olarak da “Yaptığınız tarihte faiz yüzde 8’miş, şimdi yüzde 19. Dolar, yaptığınızda 5.20, şimdi 8.20. Yapmasaydınız, hiç değilse güçlü bir döviz rezervi olurdu” değerlendirmesini yaptı.
Sıra altın rezervlerinde
Altın rezervleri ile ilgili olarak da Tatlıoğlu, “Duyumlarımız altın rezervlerinin de satışa sunulduğu yönünde. Finansman için döviz bitti, altın rezervleri başladı. Bu rezervler bittiğinde, Canikli’nin kasasındaki dövizler bunu ödemeyecek” ifadelerini kullandı.