Siz hangi taraftasınız?

Siz hangi taraftasınız?
Taraflar Konferansı çöle dikilen uydurma kent Dubai’de başladı.Bu toplantıya COP 28 deniyor. Diğer adıyla İklim Konferansı (değişikliği) Zirvesi…Isınan gezegenin sorunları, dev klimalarla soğutulan Dubai’de ele alınıyor.Taraflar...

Taraflar Konferansı çöle dikilen uydurma kent Dubai’de başladı.Bu toplantıya COP 28 deniyor. Diğer adıyla İklim Konferansı (değişikliği) Zirvesi…Isınan gezegenin sorunları, dev klimalarla soğutulan Dubai’de ele alınıyor.

Taraflar Konferansı çöle dikilen uydurma kent Dubai’de başladı.

Bu toplantıya COP 28 deniyor. Diğer adıyla İklim Konferansı (değişikliği) Zirvesi… İmzacı ülkeler 28. kez bir araya geldiler.

2023 yılı İklim Konferansı’na dünyanın en büyük üçüncü fosil yakıt üreticisi olanAbu Dhabi Ulusal Petrol Şirketi’nin CEO’su Sultan Al Jaber başkanlık ediyor.

Zaten tartışmalar aylar öncesinden başladı. Çevre örgütleri hem başkanlığa, hem de toplantının Dubai’de yapılmasına itiraz ettiler. Ancak dünyanın havasını, suyunu ilgilendiren bu önemli konferans işinde bile ‘para konuşur’ ilkesi hayata geçti. Gezegenin sponsoru petrol olunca; akan sular durdu ve konferans Dubai’de yapılıyor.

Isınan gezegenin sorunları, dev klimalarla soğutulan Dubai’de ele alınıyor.

Bu COP toplantılarından biraz bahsedeyim, gerçekten önemli kararlar alındı. Kyoto Protokolü, Montreal Eylem Planı ve Paris Anlaşması falan bu konferanslarda ortaya çıktı.

İklim değişikliği için eylem planları yapılır, imzalar atılırken; okyanusları, denizleri ve de havası hızla kirlenen dünya boş durmadı. Sudan’da yüz yıllar sonra sel felaketi yaşandı, kuraklık Avrupa ve Balkanları kavurdu. Mesela bizim medeniyetler beşiği bereketli topraklarımız 50 yıl içinde çöle
dönecek.

Her yıl hazırlanan “Küresel İklim Raporu” diye bir belge var. Son beş zirvedir aynı şey söyleniyor… “Dünya kritik sona doğru hızla yaklaşıyor…”

Son rapora göre, sürekli artan sera gazı emisyonları ve atmosferde biriken ısı nedeniyle dünya son sekiz yılın en sıcak zamanlarını yaşadı. Son 30 yıl içinde deniz seviyesinde görülen yükselme hızının ise iki kart arttığı vurgulandı.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, “Ayağımız gaz pedalında, iklim cehennemine giden bir otoyoldayız” diyor ama gaz pedalının ucunda petrol olunca; kapitalizmin ağır topları ve onların benzincileri Ortadoğu krallarından ‘çıt’ çıkmıyor.

Petrol ülkelerinin kirlilik sicili

İngiliz yayın kuruluşu BBC’deki gazetecilerin yaptığı bir araştırma, Basra Körfezi bölgesi ülkelerinde milyonlarca insanın göz göre göre petrol kuyularının artık gazlarından zehirlendiklerini ortaya koydu.

Petrol kuyularında ham petrol çıkarılırken gaz da salınıyor ve bu gazlar yakılıyor. Bu işleme “flaring” deniliyor. Yakılsa dahi bu gazların zehirli etkisi var. BBC’nin yaptığı araştırmayla, hem bölge ülkeleri insanlarının hayatlarının nasıl riske atıldığı ortaya çıkarıldı hem de petro-devletlerin bu olumsuzluğu göz ardı ettikleri belirlendi.

Sonuçta istatistikler güvenilir olmasa da ve petro-devletler verileri paylaşmada gönülsüz olsa da Basra Körfezi bölgesinde solunum yolu hastalıkları, birincil ölüm nedeni.

Bir petro-devlet olan Birleşik Arap Emirlikleri’nde de solunum yolları hastalıkları çok yaygın. BAE, astım hastası sayısında dünya birincisi.

BBC’nin çarpıcı ironik bir saptaması var. Birleşik Arap Emirlikleri, COP28 ev sahipliğini petrol ve gaz anlaşmaları yapmada bir fırsat olarak görüyor. BBC söz konusu planların sızdırılmış belgelerini ele geçirdiğini bildirdi.

Yayın kuruluşunun görüş sorduğu Birleşmiş Milletler özel raportörü David Boyd, dev petrol şirketlerinin ve petro-devletlerin insan haklarını ihlal ettiklerini belirtiyor. Boyd şöyle diyor: “Buna rağmen dev petrol şirketleri ve petro- devletler hiçbir bedel ödemeden ve cezalandırılmadan, hiç hesap vermeden işlerine devam ediyorlar.” ‘Hem kirletmeyelim, hem de petrolden vazgeçmeyelim’ çelişkisini yaşayan yaygın ekonomik sistem bundan vazgeçmezse kurtuluş çok uzakta.