CHP Genel Başkanı Özel: Bu meclisteki iki prompter da Saray'a dayanıyor

CHP Genel Başkanı Özel: Bu meclisteki iki prompter da Saray'a dayanıyor
CHP Genel Başkanı Özel, grup toplantısında konuştu. MHP Genel Başkanının konuşmasını işaret eden Özel, "Bu mecliste iki tane prompter var. Bu prompterların fişi Saray'a dayanıyor" dedi. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı...
CHP Genel Başkanı Özel, grup toplantısında konuştu. MHP Genel Başkanının konuşmasını işaret eden Özel, "Bu mecliste iki tane prompter var. Bu prompterların fişi Saray'a dayanıyor" dedi. 

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel haftalık grup toplantısında konuştu. Özel'in konuşmasında öne çıkan noktalar şu şekilde:

"Bugün 30 Ocak. 2 ay sonra yerel seçimlere gidiyoruz. Birileri siyaseti sertleştirmenin, kutuplaştırmanın, hakaretler ederek esas meselelerinin konuşulmamasının hesabında. Bunu Erdoğan'dan, Bahçeli'nin açıklamalarından görüyorsunuz. Hani kızıp da söylese bir şey değil prompterdan okuyor. Bu Meclis'te iki prompter kullanılıyor. Birini Tayyip bey diğerini Devlet bey kullanıyor. İkisinin kablosunu takip eden Saray'daki bir odaya çıkıyor. Onlar istedi diye kavga edecek değiliz, seviyesine inecek değiliz. Mazallah çıkarken vurgun yeriz. Bizim derdimiz emeklilierin hesaplarına yatan aylık. Yoksulların tencerelerin kaynayıp kaynamadığı. Bizim derdimiz mutfaktaki yangın. Evladının barınma sorununun çözülemeyeceği için evladı memleketine geri dönen ananın babanın derdi. TÜİK'in rakamları doğru değil ama doğru varsayalım, durumun ne kadar içler acısı olduğunu gösteriyor. 

Erdoğan geldiğinden beri fakirden almış zengine vermiş, emekliden almış yandaşa ve danışmanlarına vermiş .Geçtiğimiz hafta bir talebimizi söylemiştik. Emeklilerimizin en düşük maaşı en az asgari ücret kadar olsun demiştik.  Emekliye 17 bin lira olsun, ilerleyen dönemde 25 bin lira olsun diyen vekillerimize helal olsun. Onlara oy kaldıranlara da yazıklar olsun. CHP inançla gayretle devam edin. Doğrulardan yana el kaldırmaya devam edin. Emekçiden düşük gelirlilerden yana el kaldırmaya destek vermeye devam edin. Bu halk her şeyi görüyor. Sizin bu gayretiniz önünde sonunda sandığa gidince karşılığını bulacak. 

Sarayda işler yolunda gidiyor. Sarayın bir günlük masrafı 33,6 milyon lira. Saray bir asgari ücreti 40 saniyede harcıyor. Bir emeklinin maaşı 27 saniyede harcıyorlar. Rakamlara bir de böyle bakmanın faydası var. İtibardan tasarruf etmiyorlar ya, vatandaşa ödetiyorlar."

DİSK'in "Vergide adalet" kampanyasına da desteklerini açıklayan Özel, Erdoğan'ın simit çay hesabını hatırlattı.

"Bir simit 10 lira, çay da 15 lira. Bir öğün 25 lira. Aile üç çocuk ile beş kişilik ailenin bir öğünü 125 liralık çay simit yapsa, 30 günde 11 bin 250 liraya geliyor. Bir de Tayyip Bey çay simite bakar ama çiftçi mazota benzine bakar. Seçimden buraya 19 liradan 40 liraya çıktı. Çiftçinin, kamyoncunun, taksicinin baktığı mazot 18 liradan 42 liraya yükseldi. Diğer taraftan, bu sabah Devlet Bahçeli, dün akşam Erdoğan'ın ağzında üç harf var: DEM, DEM, DEM! DEM, diyerek enflasyonu ve gündemi unutturmaya çalışıyorlar. Vatanı bölecekler, bayrağı indirecekler dediler. O bayrağı savunan Mehmetçik'i de savunan biziz, savaş çıksa ön cephede gidecek de biziz. DEM ile her parti ile olan kadar ilişkimiz var. Özgür Özel'in DEM ile ilişkisi herkesin gördüğü gibidir. Gizli değil. CHP'nin DEM ile olan ilişkisi kamera önünde neyse arkada da odur. Kamera arkasında can ciğer olup önünde farklı davrananlara karşı bu tavrımızı ortaya koyuyoruz. Bahçeli DEM diyor, Tayyip Bey koyun etini yapmış 150 lira. Bir kilo etin fiyatı 600 liraya dayanmış. Sayın Bahçeli milletin derdi DEM değil, milletin derdi: Zam, zam, zam!

Haftaya bu salon boş olacak. Haftaya 6 Şubat. Biz 50 bin 783 vatandaşımızın hayatını kaybettiği depremin yıl dönümünde bütün grup olarak deprem bölgesinde olacağız. Bir kez daha hayatını kaybeden bütün Allah'tan rahmet yaralılara şifa diliyoruz.

 Bu deprem 3 trilyon dolar vergi toplayan bir iktidarın 21 yılında yaşandı. Ülkeyi tek başına yöneten yani mazereti olmayan imkanları tam olan bir iktidar döneminde yaşandı. Kendisinden önceki dönemi depreme hazırlık yapmadılar diye eleştiren 8 kere imar affı çıkarıp 26 milyar gelir elde eden ama depreme dayanıklı kentler yaratmak için değil kendi iktidarı için kullanan bir iktidar döneminde yaşandı.

Ben depremden sonra hemen yola çıktık. Akşam vakti deprem bölgesine vardık. Malatya Doğanşehir'e sonra da Kahramanmaraş'a gittim. Ömrüm boyunca rüyalarımdan çıkmayacak manzaralar gördüm.

Bunun bir daha yaşanacağını biliyoruz ama afete karşı dirençli kentler yaratmak iktidar partisinin görevidir. Biz o süreçte depreme hiç hazırlık olmadığını gördük. İlk 1 hafta içinde inanılmaz bir koordinasyonsuzluk gördük. İlk 1 saat içinde inanılmaz bir kibir ve korku gördük. Belediyelerden gelen yardımlarda muhalefet partilerinin engellendiğini, dışarıda bekletildiğini gördük. Darbe paranoyasıyla koca orduyu içeride tutup 10 binlerce canın enkaz altında öldürüldüğünü gördük. Bunları hatırlatmakta fayda var. Ecevit hükümetine 3 gün oldu çadır dağıtmıyorsun diyenlerin Hatay'da 35. gün çadır dağıtamadığını gördük. Kendi imtihanlarıyla sınandılar ama en ağır bedelini yoksullar ödedi.  

Millet yardım beklerken milletin telefonuna İBAN gönderdiler. Çadır yok derken Kızılay'ın çadır sattığını öğrendik. Asrın felaketi dediler ama asrın ihmali ile milleti baş başa bıraktılar. 

8-9-10 Şubat'ta yaptığı açıklamalarda Erdoğan 'Yıkılan tüm konutları 1 yıl içinde teslim edeceğiz' dedi. 650 bin konut ihtiyacı var 1 yıl içinde 319 bin konut inşa edeceğiz dedi. 1 yıl haftaya doluyor. 1 yılda temeli atılan konut sayısı 250, teslim edilen 47 köy evi var. Ama haftaya konut teslim edeceğini söylüyor. Gelecek hafta 46 bin teslim edecekmiş. Gerçekleşme oranı yüzde 7. Bu sözleri takip etmek bizim boynumuzun borcudur. 

Bu evler yapılmayınca ne oluyor? 1,5 yaşında Doğa, İsacan ölüyor orada. Çadırda kimse kalmadı diyorlar, ölen şehidin bayrağını ailenin çadırına asıyorlar.

Yerel seçimlere gidiyoruz. 25 yıl şehirlerimizi kötü yönettiler. Buna karşı 2019 yılında artık canına tak edenler İstanbullular dur dedi. Ankara'yı parsel parsel satan dinozor ticaretinden yolunu bulan anlayışa Ankara dur dedi. 11 şehirde israfa kent suçlarına dur dediler. O günden beri CHP ve Millet İttifakı hatta Türkiye ittifakı tarafından seçilmiş belediye başkanlarımız namusluca yönetiyorlar.

İstanbul'u Erdoğan belediyeciliği yönetirse 2 kat fazla parayla yarı yarıya iş yapıyor Arada 4 kat fark var. Meydan okuyoruz. Eskiden yağmur yağar Üsküdar göl olurdu. Pandemide İstanbul'da görülmemiş altyapı çalışması yapıyoruz dediler. Şimdi o kentlere geri dönmek istiyorlar. Haramilerin saltanatını yıktık ya şimdi haramiler geri dönelim mi diyorlar. Bütün elimizdeki büyük şehirlere söylüyoruz elinizdekine çalışkan belediye başkanlarına sahip çıkın

Türkiye ittifakı

"Sayın Devlet Bahçeli için gururla sunarım Her türlü oyun ve engellemeye rağmen CHP olarak direndik. Halkımıza güvendik. Ben TOGG'a neden karşı olayım. Babanızın malı değil, dedim. Sahip çıkacağız, TOGG da bizim bu ülkenin diğer değerleri de. 'Doğal gazın keşfine karşılar" diyor. Neden karşı çıkayım? Ben doğal gazın keşfine değil o gazın zenginlere peşkeş çekilmesine karşıyım. Şunu bilsinler bize savaş ilan edenlere barış ilan etmeye, saraydan yılmış, Devlet Bahçeli'ye şaşırmış, yakasında güneş taşıyanlarla kucaklaşmaya, pandemide unutulup bizimkilerin sahip çıktıkları ile yan yana olmaya devam edeceğiz. Sayın Bahçeli siz rantın ittifakısınız. Biz Türkiye ittfakıyız. Türkiye İttifakı kazanırsa yoksullar kazanır, biz kazanırız. Size güveniyorum"