CHP'li Başarır'dan Erdoğan'a çağrı: En düşük emekli aylığını 17 bin lira yap

CHP'li Başarır'dan Erdoğan'a çağrı: En düşük emekli aylığını 17 bin lira yap
CHP'li Ali Mahir Başarır, Yozgat'ta Boğazlıyan Belediye Başkan Adayı Sinan Budak’ın seçim irtibat bürosunun açılışında yaptığı konuşmada hayat pahalılığına dikkat çekti. Gelir dağılımında daha fazla adalet istediklerini...
CHP'li Ali Mahir Başarır, Yozgat'ta Boğazlıyan Belediye Başkan Adayı Sinan Budak’ın seçim irtibat bürosunun açılışında yaptığı konuşmada hayat pahalılığına dikkat çekti. Gelir dağılımında daha fazla adalet istediklerini ifade eden Başarır, "Emekliyi aç bırakanları affetmeyin. Seçimlerden önce sizlere yastık altından altınları çıkartın diyenler görüyoruz ki İliç'te toprak altındaki altınlarımızı Kanada'ya, ABD'ye peşkeş çekmiş. Onları affetmeyin" dedi.

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Yozgat’ın Boğazlıyan ilçesinde Belediye Başkan Adayı Sinan Budak’ın seçim irtibat bürosunun açılışına katıldı.

Başarır, burada yaptığı konuşmada, artan hayat pahalılığından dolayı iktidara yüklendi.

Çiftçinin, emeklinin, gencin yoksulluk çekmediği bir ülkeyi hayal ettiklerinin altını çizen Başarır, "Dün Sayın Cumhurbaşkanı Kütahya'daydı, 'Emeklilerin durumunu biliyorum' dedi, 'Geçinemediklerini biliyorum’ dedi ama dedi. 'Onlara verecek param yok, Türkiye'deki tüm yatırımları 16 milyon emekliye versem yetmiyor’ dedi. Peki bu Bülent Ecevit, Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan nasıl bir yetiriyordu? Sormak istiyorum. Çünkü dediği gibi ablamın o günlerde saray yoktu" dedi.

"Gelir dağılımında daha fazla adalet istiyoruz"

Emekli 10 bin lira aldığı parayla bir hafta geçinemediğini belirten Başarır devamında şöyle konuştu:

"Ev kirası veremiyor, et alamıyor, faturalarını ödeyemiyor. Yetinemiyorum ama Marmaris'teki sarayına beş milyar veriyorsun sayın Cumhurbaşkanı. Üç saniyede dokuz emekli maaşını harcıyorsun sarayında. Ya benim amcam burada. AKP'deki dostlarıma sesleniyorum; 10 bin lirayla gelin bir hafta yaşayın. Belediye başkanlarımızdan bütçenizin bir kısmını emekliye ayırın, kart verin, para verin, erzak verin ama verin zalim olmayın diyoruz. Verecekler. Şimdi biz kavga etmek istemiyoruz. Yakın bir zamandan mübarek Ramazan Bayramı’na giriyoruz. Sonra Ramazan Bayramı geliyor. Buradan bir kez daha sesleniyorum; gel Recep Tayyip Erdoğan, gel Sayın Cumhurbaşkanı, en düşük emekli maaşını 17 bin lira yap. Sayın Cumhurbaşkanı bayram ikramiyesi 3 bin lira değil 17 bin lira yap. Eğer yaparsan Meclis kürsüsünden sana 16 milyon emekli adına teşekkür edeceğim. Ülkede öğretmeni, öğrencisi, emeklisi, evladı, torunu, genci yaşlısı, herkes mutsuz çünkü ekonomi kötü, milyonlar icrada. Bakın iş yerlerinin çoğu kredi kartı kullanmıyor, niye biliyor musunuz; icradalar icrada. Kartı çektiği anda banka el koyuyor. 30 milyon insan icrada. Biz 85 milyon için adalet istiyoruz. Biz daha fazla ekmek istiyoruz. Biz daha fazla gelir dağılımında adalet istiyoruz.

"Bu ülkenin iffetine laf söylettirmedik"

Ne demişlerdi? “Belediyelerde terörist çalışacaklar’ demişlerdi. Yahu şunu bilin, biz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu partinin milletvekilleriyiz, belediye başkanlarıyız. Biz bayrağımız için, bu topraklar için, bu ülkenin bir santim toprağı için canımızı veririz canımızı. Yıl 1999 terörist başı bu ülkenin kahraman askerleri ve emniyet birimleri tarafından kelepçeli bu ülkeye getirildi, yargılandı. Doğru mu? 1999-2002, 20 evladımız şehit olmuş üç yılda. Bugün, ayda 20 şehit veriyoruz. İki askerimi diri diri yakan IŞİD militanı sahte bir kimlikle Mersin Nükleer Santrali’nde çalışırken yakalanıyor. Bugün diğer IŞİD militanları Gaziantep'te güvercin besleyip satarken yakalanıyor. Soruyorum emekliye, halkıma, insanıma 1999- 2002 arası öncesi mi huzurluydun şimdi mi huzurluyuz? Terörü biz bitirdik. Bu ülkenin topraklarına, bayrağına, namusuna, iffetine hiçbir ülke ve kimseye laf söylettirmedik. Şeref namus sözü 31 Mart'ta belediyeleri kazanacağız ve bu ülkede erken seçim olacak. IŞİD’i Hizbullah’ı PKK'yı biz yine bitirip, kökünü kazıyacağız. Biz onlara Mehmetçiğin hesabını sorarız onlar onun kardeşinin mektubunu TRT'de okutur. Yazıklar olsun. Şunu bilin, altını çiziyorum; gazilerimizin, şehitlerimizin çizmiş olduğu Misak-ı Milli sınırları Boğazlıyan’ında, Mersin'inde, İstanbul'unda hepimizin namusudur, namusu. Çok rahatsızlar. İstanbul Belediyesi'nden rahatsızlar, Ankara Belediyesi'nden rahatsızlar. Niye rahatsızlar biliyor musunuz? Belediyenin gelirleri artık vakıflara, müteahhitlere değil; emekliye, işçiye, ev hanımlarına gidiyor. Çocuklara süt olarak gidiyor. Artık yolsuzluk yok. Artık yolsuzluk yapılmıyor. İstanbul temizlendi, Ankara temizlendi, Adana temizlendi. Sıra nerede; Boğazlıyan’da.

"Gübre fiyatları 10 katı kadar artmış"

Siz 31 Mart'ta bir hüküm vereceksiniz, ya adalet ya şeffaflık ya halka dokunan, emekliye dokunan, çocuğa dokunan, işçiye dokunan bir belediye başkanı seçileceksiniz ya da burayı soymaya devam edecekler. Mazot 50 liraya kadar gidiyor. Gübre fiyatları 10 katı kadar artmış. İlaç fiyatları 12 katı kadar artmış. Topladığımız ay çekirdek 45 liradan başladı, 20 lira etmiyor. Ne yapalım biliyor musunuz? O çekirdeği saraya yollayalım, boş zamanlarında çitlesin. Var mısınız? Affetmeyin arkadaşlar. Ay çiçeğini tarlada bırakanları affetmeyin. Emekliyi aç bırakanları affetmeyin. Seçimlerden önce sizlere yastık altından altınları çıkartın diyenler görüyoruz ki İliç'te toprak altındaki altınlarımızı Kanada'ya ABD'ye peşkeş çekmiş. Onları affetmeyin.”