Çiğdem Kılıçgün Uçar: "Filistin halkının direnişi meşrudur"

Çiğdem Kılıçgün Uçar: "Filistin halkının direnişi meşrudur"
Yeşiller ve Sol Gelecek (Yeşil Sol) Partisi Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, İsrail ve Filistin arasında süren çatışmalara ilişkin, “Filistin halkının direnişi meşrudur. Bugün ortaya çıkan savaşın kendisi İsrail...

Yeşiller ve Sol Gelecek (Yeşil Sol) Partisi Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, İsrail ve Filistin arasında süren çatışmalara ilişkin, “Filistin halkının direnişi meşrudur. Bugün ortaya çıkan savaşın kendisi İsrail devletinin yürüttüğü savaş ve işgal politikalarından bağımsız değildir" dedi.

Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, TBMM Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin konuştu. İsrail-Filistin çatışmasına ilişkin Uçar, şunları söyledi:

7 Ekim tarihinden itibaren aslında günlerdir İsrail devletinin işgal ve şiddetinin sebep olduğu bir savaşa tanıklık ediyor bütün dünya. Eşit, özgür ve demokratik bir yaşamın mümkün olduğuna inanan ve bunun mücadelesini veren bizler Filistin halkının yıllardır sürdürmüş olduğu eşit, özgür yaşam mücadelesini ve direnişini sonuna kadar destekliyoruz. Bir halkın işgale karşı direnişi ne kadar meşru ve gerekli ise bununla ilgili olarak yürütülecek mücadelenin yönetiminin de önemli olduğunu vurgulamak isteriz. Çünkü ne yazık ki her mücadele özgürlük getirmiyor. Tarih bunun örnekleriyle dolu.

“Bugün yaşananlar elbette ki sadece bugüne ait meseleler değil”

Filistin halkının direnişi meşrudur. Bugün ortaya çıkan savaşın kendisi İsrail devletinin yürüttüğü savaş ve işgal politikalarından bağımsız değildir. Bu savaşta tekrar karşımıza çıkan esirlere ve kadınlara dönük olan uygulanan şiddeti ve teşhiri kabul edilebilir bulmadığımızı ve direniş savunusu açısından da meşru görmediğimizi ifade etmek isterim. Bugün yaşananlar elbette ki sadece bugüne ait meseleler değil.

“Ortada sivillere ve onların üzerinden yürütülen bir savaş var”

Savaş hukukunu aşan ve direkt sivilleri hedef alan bir savaş yürütülüyor. Sivillerin canice katledildiği bir durum var. Yapılacak ilk şey bunun acil olarak durdurulması gerektiğidir. Çünkü ortada siviller ve onlar üzerinden yürütülen bir savaş var. Ortadoğu’da ulus devleti siyasetin, halkları düşmanlaştıran politikaları bir an önce son bulmalıdır. İsrail, savaşı derinleştiren adımlarından vazgeçmeli, tüm yaşam alanlarını hedef haline getiren bombalamaları durdurmalı ve hepsinin temel gerekçesi olan işgal politikalarından vazgeçmelidir.

“10 Ekim mitinginde bütün arama noktaları kaldırıldı”

Bugün 8. yıl dönümü olan 10 Ekim Ankara Gar Katliamında yaşamını yitirenleri anan Uçar, şunları da ifade etti:

Göz göre göre gelen bir katliamdan söz ediyoruz. Saldırıya ilişkin onlarca istihbarat olmasına rağmen emniyetin elinde bütün bilgiler olmasına karşın hiçbir önlem alınmayan bir katliamla karşı karşıyayız. 10 Ekim iddianamesine yansıyan skandallar, göz göre göre, bile bile katliama yol verildiğini bize gösteriyor. Bunun kayıtları, belgeleri ortada. Benzer mitinglerde alınan sıkı önlemlere rağmen 10 Ekim mitinginde bütün arama noktaları kaldırıldı ve IŞİD’li iki canlı bomba ellerini kollarını sallayarak alana girmiş oldular.

Aradan geçen zamanda katliamda ihmali olanlar delilleri gizleyenler, tek bir kamu görevlisi dahi yargılanmadı, görevden alınmadı, sorumluluğu olan tek bir bakan bile istifa etmedi. Aksine yapılan duruşmada IŞİD canlı bomba emrini verenin tahliye edildiği ortaya çıktı. Ülke tarihinin en kanlı katliamı olarak anılan 10 Ekim Katliamı davasında 8 yıldır süren adalet mücadelesi bugün saray yargısının gerçek failleri koruyan, saklayan ve bir an önce dosyayı kapatmak isteyen tavrı yüzünden bir ilerleme kaydedilememiştir. Ankara Gar Katliamı dosyası IŞİD’in Türkiye’de ne kadar kolay örgütlenebildiğini, bu tarz katliamları nasıl kolay bir şekilde gerçekleştirebildiğini çok açık ortaya koymuştur.

 ‘Emeklilere dayatılan sefalet ücretini kabul etmiyoruz’

AKP iktidarının ekonomi politikalarını da eleştiren Uçar, çalışmayan emeklilere verilecek 5 bin liralık ikramiyeyi kabul etmediklerini ifade etti. Uçar, "En düşük emekli maaşı asgari ücret seviyesinde olmalıdır ki bu da bugünkü hesaplamayla 22 bin TL’ye denk gelmektedir. Taban aylıklar iyileştirilemeden, aylık hesaplama sistemleri değiştirilmeden yüzdelik zamlarla emeklilerin refahını artırmak elbette ki mümkün değildir. Emeklilere dayatılan bu sefalet ücretini kabul etmiyoruz. Mücadeleleri mücadelemizdir" diye konuştu.

‘Bu ülkenin gerçekten demokratik, sivil bir anayasaya ihtiyacı var’

YSP Eş Sözcüsü Uçar, yeni anayasa konusunda ise şu değerlendirmeyi yaptı:

"Erdoğan’ın, ülkede demokrasi ve özgürlükler gelişsin diye yeni bir anayasayı gündeme getirmediğini hepimiz biliyoruz. Belli ki yeniden seçilebilmek için yeni anayasa bahanesiyle yeni bir zemin kurmaya çalışıyor. Elbette ki bu ülkenin gerçekten demokratik, sivil bir anayasaya ihtiyacı var. Ancak hiç kimsenin toplumun yeni anayasa talebini kendi çıkarları için harcamaya ve seçim malzemesi yapmaya da hakkı yok.” (ANKA)