Cumhurbaşkanı Erdoğan: 10 bin TL emekli maaşı yeterli mi? Elbette değil

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 10 bin TL emekli maaşı yeterli mi? Elbette değil
Cumhurbaşkanı Erdoğan Kütahya'da mitingte konuştu. Emekli maaşlarının düşük olduğunu kabul eden Erdoğan, "10 bin TL elbette yeterli değil. Peki emekli maaşlarını arzu ettiğimiz düzeye nasıl yükselteceğiz? Devlet ve millet...
Cumhurbaşkanı Erdoğan Kütahya'da mitingte konuştu. Emekli maaşlarının düşük olduğunu kabul eden Erdoğan, "10 bin TL elbette yeterli değil. Peki emekli maaşlarını arzu ettiğimiz düzeye nasıl yükselteceğiz? Devlet ve millet olarak daha fazla çalışacak, daha fazla gelir elde edecek, ortaya çıkan kazançtan da emeklilerimize hak ettikleri parayı vereceğiz." diye konuştu.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kütahya'da düzenlediği aday tanıtım mitinginde halka seslendi. Hayat pahalılığıyla mücadele ettiklerini ifade eden Erdoğan, pahalılığın en çok emeklileri etkilediğini ve 10 bin TL emekli maaşlarının yetersiz olduğunu itiraf etti. Erdoğan, buna karşılık emekli maaşlarına zam talep eden muhalefeti hedef aldı. Erdoğan, emekli aylıklarına 7 bin TL seyyanen zam isteyen muhalefet için "Siz oturdukları yerden atıp tutanlara bakmayın. Onlar sadece istismar ve bozgunculuk peşinde koşuyor." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, mitingin ilerleyen dakikalarında kendisini dinlemeye gelen bir seçmeni de azarladı. Erdoğan seçmene "Biraz dinlemesini öğren delikanlı" dedi.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:

Hanımlar çok iyi çalışırsa bu iş olur. Biz kadının iradesinin üstesinden gelemeyeceği hiçbir zorluk tanımıyoruz. 

Biliyorsunuz Kütahya'da 31 Mart seçimleri için adaylarımızı Cumhur İttifakı olarak ortak girmedik.

Bu centilmence rekabetin şehrimiz için en güzel şekilde neticelenmesini diliyorum. Hangi partiye mensup olursa olsun bu ülkenin her bireyinin bizim gönlümüzde ayrı bir yeri var. Seçimler gelir geçer ama muhabbet baki kalır.

Önümüz Ramazan... Bu mübarek günleri en güzel şekilde değerlendirmeliyiz. Bayramı, sadece Ramazan'ın değil milli iradenin de bayramı haline dönüştürmeliyiz. Allah şimdiden sizlerden razı olsun.

Kardeşlerim, Kütahya yaklaşık 160 bin emeklimizin yaşadığı şehrimiz. Ülkemiz Gezi olaylarından beri süren, 15 Temmuz'da daha da keskinleşen, 2018'den itibaren iyice alenileşen bölgesel ve küresel krizlerle daha da derinleşen sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Hamd olsun önümüze hangi badire çıkarsa çıksın ülkemizi demokrasi ve kalkınma rotasından çıkarmadan hedeflerine doğru ilerletmeyi başardık.

Tabii bu arada ciddi bedeller de ödedik, ödüyoruz. Milli birliğimize yönelik saldırıları bertaraf ederken, yeri geldi darbecilere karşı canımız pahasına direndik. Yeri geldi sınırlarımıza dayanan teröristlerle boğuştuk.

Hiç şüphesiz hayat pahalılığıyla da mücadele ettik. En  çok etkilediği kesimlerin başında emeklilerimiz vardır. Her ne kadar emekli maaşlarını bizden önceki dönemlerle kıyas edilemeyecek seviyeye çıkarmış olsak da gönlümüz vatandaşlarımızın hayatlarını daha iyi şartlarda sürdürmesini istiyor.

Ekonomi dediğiniz olay diğer boyutların ötesinde hesap kitap işidir. Devletin gelirleri ve giderleri arasındaki dengeyi tutturamazsanız tıpkı 1970'lerde ve 1990'larda olduğu gibi siyasi, sosyal ve ekonomik çalkantıların pençesine düşmeniz kaçınılmazdır. Türkiye kimi ülkelerin sahibi olduğu gibi karşılıksız elde ettiği gelir kaynaklarına sahip değildir. Biz harcadığımız her kuruşu devleti ve milletiyle birlikte çalışıp kazanmak mecburiyetindeyiz.

Mesela yaklaşık 11 trilyon giderle bağladığımız 2024 bütçesini ele alalım. Bunun 1 trilyondan fazlasını deprem harcamalarına ayırdık. Devletin tüm çalışanları için yaklaşık 3 trilyon lira personel gideri var. Yatırımlar için 1,6 trilyon liraya yakın bir kaynak kullanılacak. Emekli maaşları için ayrılan miktar 3 trilyon liraya yakın. Eğitim için 1,6 trilyon, sağlık için 1,6 trilyon lira, sosyal yardım için 500 milyar lira, mahalli idareler için 860 milyar lira tahsis edildi. Diğer kalemleri söylemiyorum bile.

En düşüğü 10 bin lira olan emekli maaşı, ömrünü kendisinin ve ailesinin geçimi için harcamış vatandaşlarımız için yeterli mi? Elbette değil. Peki emekli maaşlarını arzu ettiğimiz düzeye nasıl yükselteceğiz? Devlet ve millet olarak daha fazla çalışacak, daha fazla gelir elde edecek, ortaya çıkan kazançtan da emeklilerimize hakettikleri parayı vereceğiz.

Birileri çıkıyor emekli maaşlarına 7 bin lira 10 bin lira seyyanen ekleyelim diyerek kendi akıllarınca emeklilerimizi tahrik ediyor. Bakınız bizim ülkemizde halihazırda 16 milyon emeklimiz var. Emekli maaşlarına 7 bin lira eklemek demek, bütçeden yaklaşık 1,4 trilyon liralık 10 bin lira eklemek demek 1,9 trilyon liralık bir kaynağı buraya aktarmak demektir. Dikkat ediniz mevcut maaşların tutarından söz etmiyorum. Sadece 10 bin lira olarak ifade edilen ek artışın maliyetini anlatıyorum. Yani 2024 yılı boyunca ülkemizde tek çivi çakmasak, tüm yatırım bütçesini buraya aktarsak bile bu gideri karşılamaya yetmiyor.

Aynı şekilde deprem harcamalarının tamamını bu iş için kullansak, yine yeterli gelmiyor. Eğitime, sağlığa, tek kuruş harcamadan buraya aktarsak ucu ucuna ya kurtarıyor, ya kurtarmıyor.

Askeriyle, polisiyle, eğitimcisiyle, sağlıkçısıyla tüm memuru ve işçisiyle devletin çalışanlarının yarısından fazlasına maaşlarını vermesek o zaman belki bu ilave gideri karşılayabiliriz.

Burada konuştuğumuz emeklilerimizin mevcut maaşlarının maliyeti değil, yapılması istenen ilave artışların tutarıdır. Ayrıca seyyanen artışların emekli maaşları arasında yol açtığı adaletsizliğinde farkındayız. Sırtında yumurta küfesi taşımayanlar tabii ki istedikleri gibi atıp tutabilirler. Sorumluluk makamında olmayan her aklına eseni söyleyebilirler ama bizim için böyle bir durum asla söz konusu değil. Biz yaptığımız her işin hesabını 85 milyonun tamamına vermekle mükellefiz.

Biz attığımız her adımı en ince detayına kadar hesaplamak zorundayız.

Siz oturdukları yerden atıp tutanlara bakmayın. Onlar sadece istismar ve bozgunculuk peşinde koşuyor. Onların ne ülke ne millet ne de emeklilerimiz umrunda.