AB Türkiye Delegasyonu, Dünya Mülteciler Günü'nde Brüksel'de bir sergi açtı

AB Türkiye Delegasyonu’nun "Bir Hayat Bir Hikaye" sergisi, Belçika’nın başkenti Brüksel’deki Avrupa Parlamentosu önünde dün açıldı. Sergide AB destekli projelerden yaralanan Türkiye’deki Suriyeli mültecilerin hikayeleri aktarılıyor.

"Sadece istatistikler üzerinde değil, insan hikayeleri üzerinde de düşünmemiz gereken bir gün"

AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Thomas Hans Ossowski, konuşmasında, BM’nin Dünya Mülteciler Günü ilan etmesinin üzerinden bu yıl 25 yıl geçtiğini belirterek, "Yalnızca mültecilerin içinde bulunduğu kötü durumu hatırlamakla kalmayıp, aynı zamanda mültecilerin üstesinden gelmek zorunda oldukları ve cesurca üstesinden geldikleri zorlukları da öne çıkarmamız gereken bir gün. Sadece istatistikler üzerinde değil, insan hikayeleri üzerinde de düşünmemiz gereken bir gün. Bugün, istatistiklerin arkasındaki insanları görmek, güçlü yanlarını hissetmek ve hikayelerini, insan hikayelerini onurlandırmak için buradayız. Bir hayat, bir hikaye tam olarak budur" dedi.

Her istatistiğin ardında bir isim, her fotoğrafın ardında sınırların ötesine taşınan bir umut olduğunu belirten Ossowski, "Bu hikayeler aynı zamanda Türkiye ve AB sadece siyasette değil değerlerde ve temel amaçlarda bir araya geldiğinde dayanışmanın bir slogandan daha fazlası olduğunda neler olabileceğini de gösteriyor. Kadınların güçlendirilmesinden savaşın hem fiziksel hem de psikolojik yaralarının sarılmasına, becerilerin geliştirilmesinden girişimciliğin desteklenmesine kadar Türkiye ve AB arasındaki ortaklığımız milyonlarca insanın hayatını dönüştürerek imkan, saygı ve haysiyet anlamına geliyor" diye konuştu.

"Depremlerin ardından AB, Türkiye’nin yanında yer aldı"

Büyükelçi Ossowski, sergide dayanışmanın bir başka bölümüne de tanıklık edileceğini dile getirerek, "Şubat 2023'te Türkiye'de meydana gelen yıkıcı depremlerin ardından AB, tarihimizin en büyük insani yardım müdahalesini harekete geçirerek Türkiye'nin yanında yer aldı. Kurtartma ekipleri ve destekle geldik ve hâlâ buradayız" dedi.

Türkiye'nin AB Daimi Temsilcisi Büyükelçi Faruk Kaymakcı ise Ossowski’nin görev değişikliğine atıfta bulunarak, "Sizi Türkiye'de kaybediyoruz ama umarım Brüksel'de kazanıyoruzdur. Bu yüzden önümüzdeki aylarda sizinle birlikte çalışacağım için kendimi şanslı sayıyorum" diye konuştu.

"Avrupa'nın yükünün çoğunu omuzlarımızda taşıyoruz"

Dünya Mülteciler Günü’nde AB ve Türkiye’nin beraber neler yaptığından bahsetmenin önemine değinen Kaymakcı, "AB, diğer ülkelerde de çok şey yapıyor ama bugünkü etkinlik Türkiye'deki Suriyelilere odaklanacak. Bence Türk milleti oldukça dirençli, oldukça yardımsever ve 3 milyondan fazla, ancak bugün itibarıyla hala yaklaşık 2,5 milyon kişiyi barındırmak için oldukça sabırlı davrandı. Biz elimizden geleni yaptık. Avrupa'nın yükünün çoğunu omuzlarımızda taşıyoruz. Önemli olan elbette bu kadar yükü birlikte paylaşmaktır çünkü hiçbir ulus tek başına böyle bir zorluğun üstesinden gelemez" ifadelerini kullandı.

Kaymakcı, "Bugün Suriye'de olumlu gelişmeler yaşandığı için mutluyuz. Ülke demokrasiye, istikrara doğru gidebilir ve şimdiden bazı işaretler, bazı Suriyelilerin geri dönmeye başladığına dair olumlu işaretler görüyoruz. Bugün itibarıyla, Esad rejiminin düşmesinden bu yana 260 binden fazla Suriyeli geri döndü. Türkiye'deki okulların kapanmasının ardından daha fazla Suriyelinin geri döneceğini umuyoruz. Onlara yardım etmemiz gerekiyor. Belki de kendi ülkelerinde kendi hayatlarını kurmaları için teşvik etmeliyiz" dedi.

"İlişkilerimiz sadece göçle sınırlı kalmamalı"

Suriye’nin yeninden inşa edilmesinin zorunlu olduğuna değinen Kaymakcı şöyle konuştu:

"Bu nedenle bu insanların gönüllü olarak, onurlu bir şekilde ve elbette güvenli bir şekilde Suriye'ye geri döndüklerini görmemiz gerekiyor. Eminim ki Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen'in ziyareti sırasında da gördüğümüz üzere bu, AB ve Türkiye'nin birlikte çalışabileceği alanlardan bir tanesidir ancak sadece sözlere değil somut eylemlere de ihtiyacımız var. Somut projelere ihtiyacımız var. Eminim Türkiye ve AB arasında göç ve güvenliğe ilişkin bir sonraki üst düzey diyalogda bu konulardan bazıları ele alınacaktır, ancak ilişkilerimiz sadece göçle sınırlı kalmamalıdır. Engellenen tüm üst düzey diyalogların yeniden başlamasını istiyoruz. Bunun herkesin yararına olduğunu düşünüyorum. İşbirliğimizin genişletilmesi halinde olumlu sonuçlar doğuracağını düşünüyorum.

"Daha fazla mülteci yaratmamalıyız"

Mültecilerden bahsederken Ortadoğu'da, Gazze'de, İran'da neler olduğunu da unutmamalıyız ve İsrail-İran savaşının bir an önce durdurulmasını umuyoruz ancak Gazze'de neler olduğunu da düşünmeliyiz ve daha fazla mülteci yaratmamalıyız.

Türkiye ve AB'nin düzensiz göçün yönetimi konusunda geliştirdiği bu mükemmel iş birliğinin, AB'nin daha fazla desteğiyle Suriye'ye doğru artacağını umuyorum ancak belirttiğim gibi Türkiye-AB ilişkileri sadece göçle sınırlı değil. Biz bir aday ülkeyiz ve hem Türkiye'nin hem de AB ve Avrupa'nın geri kalanının menfaatine olacak şekilde diğer alanlara da yatırım yapmalıyız."

AB Komisyonu Genişleme ve Doğu Komşuluk Genel Müdür Yardımcısı Simon Mordue, bu konunun kişisel olarak önemine değinerek, "Çünkü AB-Türkiye mutabakatını müzakere ettiğimiz ve Türkiye’deki mülteciler için mali yardım programını tasarladığımız dönemde bu süreci yürüten direktördüm. Bu konularla yeniden ilgilenmek benim için adeta bir eve dönüş gibi. Ancak bugünkü serginin gerçekten önemli olduğunu düşündüğüm yanı, AB desteğiyle, Türkiye'nin misafirperverliği ve desteğiyle milyonlarca insanın hayatında somut ve insani anlamda nasıl gerçek bir fark yaratıldığını gösteren yaşam örneklerini ortaya koymasıdır" dedi.

Mordue, Suriyelilerin entegrasyonu dışında 176 yeni okul inşa ettiklerini, bu okullarda sadece Suriyeli mültecilerin değil Türk çocukların da eğitim aldığını belirtti. Mordue, "Suriyeli mülteciler de Türk ulusal sağlık sigortası sistemine, sağlık sistemine tamamen entegre edildi, ancak aynı zamanda yaklaşık 180 göçmen sağlığı merkezinin ve iki büyük hastanenin inşasına da destek veriyoruz" ifadelerini kullandı.

Haber: Melis YILDIRIM - Kamera: Gurbetelli Yalçın/ANKA

Kaynak:ANKA

Öne Çıkanlar