Scientific American kapağına çıktılar: Kişiye özel mRNA aşısı kanseri bitirecek
mRNA tabanlı kanser aşılarında çığır açan çalışmalarıyla tanınan bilim insanları Dr. Özlem Türeci ve Prof. Dr. Uğur Şahin, Scientific American dergisinin yeni sayısının kapağına taşındı. Dergi, BioNTech kurucu ortaklarının öncülük ettiği kişiye özel kanser aşılarının tıp dünyasında yaratabileceği devrimi ele alırken, ABD'deki araştırma fonlarında yaşanan kesintilerin bu umut vadeden gelişmeleri tehdit ettiğini vurguluyor.
Scientific American'ın incelemesine göre, mRNA teknolojisinin COVID-19 sonrası en büyük potansiyeli kanser tedavisidir. Türeci ve Şahin’in yaklaşık 30 yıllık çalışmalarından türetilen bu aşılar, kanser tedavisinde yeni bir dönemin kapılarını aralıyor:
Kişiselleştirilmiş kanser aşıları, hastanın tümöründen alınan genetik verilerle hazırlanıyor. Bu aşılar, bağışıklık sistemine yalnızca o tümöre özgü mutasyonları tanıma ve hedef alma talimatı veriyor.
Bu yöntem, özellikle pankreas, melanoma, akciğer ve böbrek kanserleri dahil birçok tümör tipinde umut vadediyor.
Memorial Sloan Kettering Kanser Merkezi’ndeki Faz 1 denemede, pankreas kanseri hastalarının önemli bir bölümünün mRNA aşılarına güçlü bağışıklık yanıtı verdiği belirtildi.
Türeci ve Şahin'in uzun yıllara dayanan, mRNA'nın stabilitesi, bağışıklık aktivasyonu ve kişiye özel hedefleme konularındaki çalışmaları, günümüzde hızla ilerleyen klinik çalışmaların temelini oluşturuyor.
Scientific American'ın aktardığı güncel verilere göre:
Dünya genelinde mRNA kanser aşıları için 50’den fazla klinik çalışma yürütülüyor.
Melanom üzerine yapılan Faz 3 çalışmasının, ilk onayı 2028 yılında alabileceği öngörülüyor.
Pankreas kanseri için ise Faz 2 çalışmaları devam ediyor.
Dergi, kanser aşılarındaki bu devrim niteliğindeki ilerlemelere rağmen, ABD'deki son politika değişiklikleri nedeniyle araştırmaların "tarihi bir risk altına" girdiğini yazdı:
ABD Ulusal Kanser Enstitüsü bütçesi, 2025'in ilk üç ayında %31 oranında kesildi.
NIH’in (Ulusal Sağlık Enstitüleri) iç yazışmalarında mRNA araştırmalarının işaretlenmesi, bu çalışmalara yönelik siyasi baskı oluşturduğu şeklinde yorumlanıyor.
Anti-aşı söylemlerinin artması, federal destekler üzerinde yeni bir belirsizlik yarattığı ifade ediliyor.
Bilim insanları, kamu fonlarındaki bu kesintilerin, sadece mRNA kanser aşılarını değil, genel olarak kanser araştırmalarını "kritik biçimde yavaşlatacağı" uyarısında bulunuyor. Scientific American, bu vizyonun gerçeğe dönüşmesinin uzun soluklu bilimsel yatırımın korunmasına bağlı olduğunun altını çizdi ve toplumsal yatırım sürerse milyonlarca hayatın kurtulabileceği mesajını verdi.
Kaynak:Haber Merkezi