Sendikalardan 99 okula din görevlisi atanmasına tepki: 'Cihatçı anlayışı çağrıştırıyor'

Sendikalardan 99 okula din görevlisi atanmasına tepki: 'Cihatçı anlayışı çağrıştırıyor'
ÇEDES projesi kapsamında İzmir'de 99 okula din görevlileri atanmasında eğitim sendikaları tepki gösterdi. Eğitim-Sen Başkanı Irmak, uygulamaların cihatçı bir anlayışı çağrıştırdığını söyledi, Bakan Yusuf Tekin'i istifaya çağırdı.

Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) Projesi için iki yıl önce İzmir ve Eskişehir'i pilot il seçen Milli Eğitim Bakanlığı, ÇEDES projesi kapsamında aralarında anaokullarının da bulunduğu 99 okula din görevlileri atadı. Yapılan atamalara eğitim sendikalarından tepki geldi.

Dokuz8'e konuşan; Eğitim-Sen Başkanı Kemal Irmak Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'i istifaya davet ederek şunları söyledi:

'Uygulamalar cihatçı bir anlayışı çağrıştırmakta'

"Hangi gerekçeyle olursa olsun, okullarda imamların görevlendirilmesi hem anayasanın ilgili maddesine hem de 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'na aykırıdır ve suçtur. Okulda dersi öğretmen verir. Bu uygulamalar ideolojiktir. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin eleştirilere bunlar ideolojik eleştiriler dese de aslında kendi ideolojik anlayışını gizlemeye yönelik uygulamalardır, ataklardır. Bu uygulamalar cihatçı bir anlayışı çağrıştırmaktadır Eğitim sistemini bilimsel ve laik eğitimden uzaklaştırarak dini içeriklerin ön planda tutulduğu bir yapıya dönüştürmek istenmektedir. Anaokulları başta olmak üzere eğitimin bütün kademelerinde uygulanan bu tür görevlendirmeler çocukların gelişim süreçlerini ideolojik bir biçimde yönlendirme amacını taşımakta ve pedagojik esaslara aykırılık teşkil etmektedir.”

Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Genel Başkanı Kadem Özbay ise okullarda eğitim ve öğretimin sadece öğretmenler eliyle yapılması gerektiğine dikkat çekti. Özbay konuşmasını şöyle sürdürdü:

'Okullar siyasi iktidarın propaganda alanı değildir'

“Okullar öğretmen ve öğrencilerindir. Okullarda eğitim ve öğretim görevi ancak öğretmenler eliyle yapılabilir. Okullarda on binlerce rehber öğretmen ve din kültürü bilgisi öğretmeni varken, eğitim biliminden bi haber din görevlilerinin okullara atanması bu projenin aslında siyasi iktidarın bir nesil yetiştirme projesi olduğunun kanıtıdır. Hiçbir bilgisi olmayan, hiçbir pedagojik bilgisi ve birikimi olmayan din görevlilerini okullarda öğrencilerinin karşısına çıkarılması ne bir bir eğitimdir ne de öğretimdir. Ne de öğretimdir. Tam anlamıyla siyasi bir istismardır. Anayasaya laik eğitime ve eğitim bilimine aykırıdır. Siyasal islam’ın okulları din üzerinden örgütlenme yeri olarak görmesinin kanıtıdır. Okullar siyasi iktidarın propaganda alanı değildir.”

Kaynak:Alıntı

Öne Çıkanlar