Bakan Şimşek'ten enflasyon mesajı: Enflasyon baz etkisinin ötesinde düşecek

Bakan Şimşek'ten enflasyon mesajı: Enflasyon baz etkisinin ötesinde düşecek
Bakan Şimşek, dezenflasyon sürecinin başladığını ve bu sürecin baz etkisinin de önüne geçeceğini vurguladı. Şimşek, yine EYT'nin ekonomiye olan etkisine vurgu yaparak, "EYT'nin maliyeti kalıcı bir maliyet. Deprem etkisi birkaç yıllığına bir kerelik." dedi

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek T24'ün 15. yıl dönümü etkinlikleri nedeniyle düzenlenen etkinlikte konuştu.

Bakan Şimşek, enflasyondaki düşüşün baz etkisinin ötesine geçeceğini dile getirdiği konuşmasında, ekonomik programın detaylarını anlattı.

EYT'nin ekonomiye maliyetiyle ilgili daha önce de muhalefetin popülist yaklaşımı ve seçim nedeniyle yapıldığını söyleyerek EYT'yi muhalefetin dayattığını vurgulamıştı.

Şimşek’in konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:

"Türkiye'nin program öncesinde önemli dış kırılganlıkları vardı. Enflasyon, yüksek bütçe açıkları, yüksek cari açıklar... Birtakım dengesizliklerle karşı karşıyaydık. Canlı bir organizma gibi düşünmeniz gerekiyor programı. Herhangi bir programın ana hedefi, sürdürülebilir yüksek büyüme ve daha adil bir gelir dağılımı olmalı. Fiyat istikrarı, bütçe disiplini, cari açığın sürdürülebilir bir boyutta tutulması çok değerli, nihai hedefi gerçekleştirmeye yönelik yapısal dönüşüm en kritik bileşen.

Reel ekonomide yavaşlama, bazı alanlarda daralma var ama hala ılımlı büyüme söz konusu.

İmalat sanayi daralmaya işaret ediyor ancak bu geçici.

Dezenflasyon aynı hızda olmasa da sürecek, hizmet enflasyonundaki katılık zamanla aşılacak.

İşsizlik oranı iyi seyrediyor, istihdam piyasasında bozulma yok.

Enflasyon baz etkisinin ötesinde düşecek.

Rezervlerde ciddi bir iyileşme söz konusu, yeterliliğe ulaştık, 1 yıl içinde 93 milyar dolarlık artış var.

Mayıs ayında bana verilen briefingde açık yüzde 9,8 olacak dediler. Tedbir almak zorundaydık, aldık. Açık yüzde 5,2'ye indi. Depremi ayırdığınız zaman yüzde 1,6 açık söz konusu oldu. Vergi artışlarına gittik, harcama tedbirleri devam ediyor, gelir performansı geçen sene iyi oldu."

Geçen yıl para politikasının yeniden inşa edilmesi gerektiğini belirten Bakan Şimşek, "Koşulların dezenflasyona müsait hale gelmesi için bir geçiş süreci öngördük. Kalıcı bir düşüş için gereken şartları oluşturuyoruz. Hedef, 2026 sonunda yüksek de olsa tek haneye indirmek" açıklamasını yaptı.

Rezervler arttı

Programın arzulanan sonuçları verip vermediğini değerlendiren Şimşek, "Türkiye'nin en büyük kırılganlık alanı, dış açık. Yakında 15 milyar dolar civarı bir rakama düşmüş olacak. Kısmen geçici faktörlerin etkisi var ama kısmen de giderek yapısal dönüşümün etkisini göreceğiz. Rezerv konusu, diğer bir endişe kaynağıydı. Rezervlerde ciddi bir iyileşme söz konusu. 27 Eylül itibarıyla son 1 yıl içinde net rezervde 93 milyar dolarlık artış var. Rezerv, şu an bir endişe kaynağı olmaktan çıktı" dedi.

Türbülans yaratmadan devam edeceğiz

Kur Korumalı Mevduat programı hakkında konuşan Şimşek, "Biz buradan çıkmakta kararlıyız, bir türbülans yaratmandan devam edeceğiz" dedi.

Şimşek, "Reel ekonomide bir yavaşlama var. Bazı alanlarda daralma var ama reel ekonominin geneline ilişkin bir daralma söz konusu değil, olumlu bir büyüme söz konusu" dedi.

'EYT'nin etkisi kalıcı, depremin etkisi geçici'

Bakan Şimşek, geçen yıl genel seçimler öncesinde yürürlüğe giren emeklilikte yaşa takılanlar uygulaması için de "EYT'nin maliyeti kalıcı bir maliyet. Deprem etkisi birkaç yıllığına bir kerelik. EYT öyle değil" ifadesini kullandı.

Şimşek, "Yapısal dönüşümde dünyadan kopuk olamazsınız. Dünyada büyümeyi olumlu etkileyecek iki faktör var: Yapay zekâ kullanımı, yapısal reformlar. Biz kendi yapısal dönüşümümüzü, bu çerçevede dizayn etti. Gelişmekte olan ülkelere göre yapay zeka konusunda daha iyiyiz. Özellikle dijital altyapı konusunda. Esas konumuz, fiber aktif altyapı, inovasyon, entegrasyon. Yeşil dönüşümle birlikte dijital dönüşümü de hızlandıracağız" dedi.

Şimşek, demografik yapıyla ilgili olarak, "Dünyada nüfus yaşlanıyor. Türkiye, yaşlı nüfus kategorisine girmeden, 18-19 yıllık bir süremiz var. Hala bir fırsat penceremiz var. Bizim için kritik bir alan var. OVP çerçevesinde, kreşlere yatırım yapmak, bu alanlarda yatırım yaparak kadınların işgücüne katılımını artırmak istiyoruz" açıklamasını yaptı.

Şimşek, dünyadaki kutuplaşmadan Türkiye'nin etkilenmeyeceğini öngördüklerini, şu sözlerle dile getirdi:

"Dünya büyümesinde diğer bir engel de kutuplaşma. Çin-ABD arasında stratejik rekabet asıl konu. Bu rekabet, birtakım etkiler doğuruyor. Türkiye'nin nispeten daha dayanıklı bir konumda olduğunu düşünüyoruz. Türkiye, AB'den siyaseten anlaşmazlıklar içinde olsa dahi, biz kurala dayalı bir ticaret modeli işletiyoruz. Ticaret hacmimiz küçümsenecek boyutta değil. Orta Asya ile Orta Doğu ile Kuzey Afrika ile hem yakın coğrafyalardayız hem de dostlukları pekiştiriyoruz. Yakın coğrafyadan ve dost ülkelerden tedarik yeni normal olacaksa, Türkiye dünyadaki küresel parçalanmalardan daha az etkilenir diye bekliyoruz."

Bakan Şimşek, enflasyonun talebi kısıtlayarak indirilemeyeceğini, yapısal dönüşümle mümkün olduğun ifade etti:

"Piyasada dezenflasyon programı gibi görünen programın gerçeğinde en büyük önceliğimiz, yapısal dönüşüm. Enflasyonu, talebi kısıtlayarak indiremeyiz. Arz yönlü, her alanda verimliliği artırarak, sanayide dönüşümü başararak yapabiliriz. Bunlar piyasaya bırakılmayacak kada sofistike ve zorlu konular.

Program üzerinden rehberlik ve liderlik yapacağımız; sanayide dönüşüm, enerjide dönüşüm, dijitalde dönüşüm başlıklarıyla inşa ettiğimiz bir süreç var. Asıl konu burası. Bunu başarırsak enflasyonda, cari açıkta kalıcı düşüşü başaracağız. Rezerv vs. gibi konular Türkiye'nin gündeminden çıkmış olacak."

"

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar