BAT: Gerekli düzenlemeler yapılırsa Samsun’u ihracat üssüne çeviririz

BAT: Gerekli düzenlemeler yapılırsa Samsun’u ihracat üssüne çeviririz
Sigaradan dumansız alternatiflere geçişte dünyaya öncülük eden BAT, Türkiye’deki yatırımlarını artırmak için hazır…

Türkiye’de bir grup gazeteciyle bir araya gelen BAT Global Operasyonlar Direktörü Zafar Khan, “Dumansız Bir Dünya İnşa Etme” vizyonları doğrultusunda, potansiyel olarak riski azaltılmış ürünlerle* ilgili dünya genelinde yatırımlara devam ettiklerinin altını çizerken, Türkiye’nin söz konusu yatırımlar için öne çıkan ülkeler arasında olduğunu ifade etti.

TÜRKİYE BAT İÇİN SADECE BİR ÜRETİM ÜSSÜ DEĞİL, AYNI ZAMANDA BİR YETENEK MERKEZİ

Zafar Khan, 2010 yılından bu yana BAT’nin Türkiye’deki üretim merkezi konumunda bulunan Samsun’un kendileri için çok önemli bir rol üstlendiğinin altını çizdi:

“Samsun Fabrikamız, Türkiye’deki operasyonlarımızda çok temel bir rol oynuyor. Aslında sadece Türkiye için değil, global ölçekte de çok kritik bir merkezden bahsediyoruz. Samsun’daki ekibimizle birlikte detaylı değerlendirmeler yaptık. Mevcut yapıya, şehrin potansiyeline, gelecekte neler yapabileceğimize odaklandık. Sektörümüz çok büyük bir transformasyonun içinde. Bu dönüşümde Samsun’un nasıl daha aktif bir rol alabileceğini konuştuk. Türkiye operasyonlarımız bizim için çok önemli. Türkiye’yi sadece bir üretim üssü olarak görmüyoruz. Türkiye bizim için aynı zamanda bir yetenek merkezi konumunda. Türkiye’nin ihracat kapasitesi, insan kaynağı, üretim kalitesi, hepsi dünya standartlarında.”

YATIRIM BÜYÜKLÜĞÜ İLK AŞAMADA 200 MİLYON DOLAR…

Türkiye’nin sadece kendi sınırları içinde değil, bölgesel ve küresel pazarlarda da ciddi bir potansiyeli olduğunu ifade eden Zafar Khan, “Bugün geldiğimiz noktada, BAT olarak Türkiye’den Avrupa’ya, Asya'ya ve daha birçok pazara ihracat yapabilme gücümüz var. Burada çok önemli bir fırsattan da bahsetmem lazım: Eğer Türkiye'de potansiyel olarak riski azaltılmış ürünler* için gerekli düzenlemeler yapılırsa, biz şirket olarak ilk aşamada 200 milyon dolar yatırım yapmaya hazırız. Yani gerçekten ciddi rakamlardan bahsediyoruz. Bütün bu yatırımlar için tek bir şeye ihtiyaç var: Gerekli düzenlemelerin yapılması. Türkiye gerçekten bölgesel bir üretim ve ihracat merkezi haline gelebilir” ifadelerini kullandı.

HEM İSTİHDAM ARTIŞI GELİR HEM DE TEDARİKÇİ EKOSİSTEMİ GELİŞİR

Dumansız ürünler için Türkiye’yi bir ihracat üssü haline getirmek istediklerinin altını çizen Zafar Khan, “Şu anda halihazırda Samsun fabrikamızda ciddi bir üretim altyapımız var. Ürün portföyümüz büyüdükçe ve pazarlar açıldıkça, Samsun’un üretim kapasitesini artırma potansiyelimiz var. Bu büyümenin yanında tabii ki doğrudan ve dolaylı istihdam artışı da gelecek. Sadece fabrikada değil, tedarikçilerde de çok ciddi bir ekosistem yaratılacak. Biz hazırız. Fabrikalarımız, insan kaynağımız, ihracat kabiliyetimiz hepsi dünya standartlarında. Şimdi önemli olan, bu fırsatı zamanında değerlendirebilmek” dedi.

canozbek-1.jpg

POLONYA, MACARİSTAN, ROMANYA GİBİ ÜLKELER SIRADA

BAT Türkiye Kurumsal İlişkiler Direktörü Can Özbek, bugün her ülkenin, dumansız ürünlerin üretimini kendi topraklarına çekmeye çalıştığını hatırlattı, tespitlerini paylaştı:

“Bu sadece bizim hedefimiz değil, birçok ülkenin önceliği. Evet biz hazırız, ancak gerekli koşullar oluşmazsa, bu yatırımlar başka ülkelere kayabilir. Örnek vermek gerekirse, Polonya, Macaristan, Romanya gibi ülkeler bu konuda çok agresif davranıyorlar. Biz isteriz ki bu yatırımlar Samsun’da, Türkiye’de olsun. Ama sektör dinamikleri gereği zamanlama çok kritik. Eğer geç kalınırsa, ne yazık ki bu yatırımlar başka ülkelere kayabilir. O zaman da hem doğrudan istihdamı hem de oluşturulacak ekosistem fırsatını kaybetmiş oluruz. Çünkü bu yeni yatırımlar sadece fabrika yatırımı değil; yüzlerce tedarikçi, binlerce yan sanayi istihdamı demek. Bizim arzumuz, Türkiye’nin bu değişimde öncü olması. Fırsat elimizde, önemli olan bu fırsatı doğru zamanda değerlendirmek."

DUMANSIZ ÜRÜNLERDE BÜYÜK BİR VERGİ KAYBI SÖZ KONUSU…

Potansiyel olarak riski azaltılmış ürünlerin* Türkiye’de halen yasal olmadığını hatırlatan Can Özbek, “Buna rağmen tüketim artıyor. Bugün Türkiye’de tahminlerimize göre sigara kullananların %4’ü dumansız ürünler kullanıyor. Üstelik bu ürünlerin tamamı kaçak yollarla geliyor. Yani devletimizin herhangi bir vergi geliri elde edemediği bir piyasadan bahsediyoruz. Bugün itibarıyla yaptığımız analizlere göre, sadece bu kaçak ürünler üzerinden Türkiye’nin milyarca lira vergi kaybı yaşadığını öngörüyoruz. Eğer bu ürünler regüle edilirse, devlet hem bu vergi kaybını ortadan kaldıracak hem de içeriği bilinen çok daha güvenli ürünlere yönlendirme şansı bulacak. Bizim hedefimiz burada çok net: Kaçak ve standart dışı ürünler yerine, devletin denetiminde, vergiye tabi ürünlerin pazarda yer alması. Dolayısıyla, hem vergi kayıplarının önlenmesi hem de sektörün kayıt altına alınması için bu regülasyonların hayata geçmesi önemli.

Bugün piyasada merdiven altında satılan birçok ürünün çok ciddi tehlike oluşturduğunun da altını çizen Can Özbek, “Burada asıl mesele, sorumlu bir şekilde gerçekleştirilmeyen üretim. Yani kalite standartlarına uyulmadan, denetimsiz şekilde üretilen ürünler. Özellikle açık sistem ürünlerde – yani kullanıcıların sıvı karıştırdığı cihazlarda – çok ciddi bir kalite problemi var. Bu ürünlerde kullanılan malzemelerin kalitesi düşük olabiliyor. Bizim gibi büyük ve yasal şirketler, ürünlerinde ciddi kalite standartlarına uyuyor ama açık sistemlerde veya standart dışı üretimlerde böyle bir kontrol yok. İşte bu yüzden, devletlerin bu alanı regüle etmesi çok kritik” ifadelerini kullandı.

* Kanıtların miktarına dayanarak ve sigara içiminden tamamen geçiş yapıldığını varsayıldığında. Bu ürünler risksiz değildir ve bağımlılık yapıcıdır.

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar