EDS ile trafik ceza düzenlemesinden küçük bir detay: Yine vatandaş soyulacak
Batı, bazı belediyelerin EDS’leri birer “gelir modeli” olarak kullanma ihtimaline dikkat çekerek, “Hız sınırlarını belediyeler mi belirliyor? Bu sistemin amacı caydırıcılık mı, hasılat mı?” sorusunu gündeme taşıdı.
Yasa çıkmadan cezalar artacak, sonra yeniden değerlenecek
Murat Batı’nın aktardığına göre, Meclis’te görüşülen Karayolları Trafik Kanunu’nda yapılacak değişiklikle birlikte hız sınırı cezaları ciddi biçimde artacak. Ancak yürürlük tarihi dikkat çekici: 31 Aralık 2025.
Batı, “Bu tarih kasıtlı seçilmiş olabilir,” diyor. Çünkü ceza tutarları bu tarihte yürürlüğe girdikten bir gün sonra, 1 Ocak 2026’da yeniden değerleme oranı kadar artırılacak. Batı’nın örneği çarpıcı:
“30 Aralık 2025’te hız sınırını yüzde 26 oranında aşan biri 2.168 TL ceza ödeyecek. Aynı ihlal 31 Aralık’ta 12 bin TL, 1 Ocak 2026’da (YDO %50 olursa) 18 bin TL’ye çıkacak.”
EDS cezasında belediye ve şirketlere pay var
Murat Batı, esas çarpıcı noktanın EDS gelirlerinin paylaşımı olduğunu vurguluyor. 2016’da Karayolları Trafik Kanunu’na eklenen maddeyle, EDS yatırımı yapan belediye ya da özel şirketlere, bu sistemle kesilen trafik cezalarının:
Yatırım maliyeti geri ödenene kadar %30’u,
Sonrasında %15’i “hizmet bedeli” olarak aktarılıyor.
Yani ceza kesildikçe belediyeler ve özel firmalar kazanıyor.
Belediyeler hız sınırını düşürebilir mi?
Batı’ya göre asıl kritik soru şu: Belediyeler hız sınırlarını istediği gibi değiştirebilir mi?
Karayolları Trafik Kanunu m.50 ve Karayolları Trafik Yönetmeliği’ne göre bu mümkün. Yetki verilen kurumlar, yol ve trafik koşullarına göre hız sınırlarını azaltabiliyor. Bu yetki belediyelere de verilmiş durumda.
“Aynı standarttaki yollarda hız sınırları farklı olabiliyor. Hatta bazı bölgelerde kısa mesafelerde (örneğin 200 metre) hız limitleri aniden düşüyor ve ceza kaçınılmaz oluyor. Çorum’dan geçip de ceza yemeyen kaldı mı?” diye soruyor Batı.
Kazanç mı, caydırıcılık mı?
Murat Batı’nın yazısı, trafik cezalarının kamu güvenliğinden çok gelir yaratma aracına dönüşüp dönüşmediği sorusunu gündeme taşıyor. Örnek olarak, İzmir, Niğde ve Polatlı belediyelerinin EDS kurulumuna ilişkin resmi ilanlarına dikkat çekiyor. Bu ilanlarda açıkça gelir paylaşımı modeliyle EDS sisteminin kurulabileceği belirtiliyor.
Batı, yazısını şu sorularla noktalıyor:
Belediye hız sınırını indirip ceza gelirini artırabilir mi?
EDS sistemiyle ceza mı kesiliyor, para mı toplanıyor?
Bu sistem kamu düzenine mi hizmet ediyor, belediye bütçesine mi?
Kaynak: Murat Batı, T24 – “Trafik cezalarında gözden kaçan husus”, 9 Haziran 2025
Kaynak:Alıntı