Dar gelirlinin alım gücü nasıl artacak? Şimşek fiyat artışı yavaşladı dedi çelişkili ifadeler kullandı
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin ekonomi gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Dar gelirlinin alım gücü nasıl artacak?
Mehmet Şimşek konuşmasında 2025'in ikinci yarısında dar gelirlinin alım gücü artacağını ifade ederek, "Enflasyonun azalması fiyatların azalacağı anlamına gelmiyor" dedi. Bu şartlar altında dar gelirlinin sabit bir gelirle nasıl alım gücünün artacağını belirtmedi.
Türkiye'nin mayıs ayında risk priminin 700 baz puanın üzerinde olmasına rağmen düşüş yaşandığını açıklayan Şimşek, "Şu an itibarıyla 270'in altına düştü. Risk primimizdeki düşüş bize benzer ülkelere göre çok daha iyi" bilgisini paylaştı.
"Dar gelirlilerin alım gücü nasıl artacak?"
Vatandaşın geçim sıkıntısından yana eleştirilerini de değerlendiren Şimşek, "Sıkıntıların farkındayız, vatandaşlarımız şikayette haklı. Markete, pazara gidiyorum, geçen hafta eşim Esra Hanım dedi ki, 'Markete uğrayalım.' Vatandaşlarımız geldi, şikayetleri doğru. Haklılar, bir geçim sıkıntımız var" dedi.
"Enflasyon en kötü ve adaletsiz vergidir. Gelir dağılımını bozuyor" diyen Şimşek, şöyle devam etti:
"Ne yapıp edip, kalıcı refah ve alım gücü için enflasyonu kontrol altına alıp aşağıya indirmemiz lazım. Enflasyonun 40 civarına inmesi fiyatların düştüğü anlamına gelmiyor. Enflasyon hızındaki düşüş geçen sene ortalama bir sepetin artışı yüzde 65 idi, bu sene ise yüzde 40 arttı. Fiyatlar artıyor ama daha yavaş artıyor. Şunun altını tekrar çizmek istiyorum. Vatandaşın dar gelirlinin çok etkilendiğinin farkındayız ama kestirme çözümler yok.
"153 milyar doların üzerinde bir rezervimiz var"
Şimşek'in açıklamalarından satır başları şöyle:
"İkinci olarak ülkenin rezervlerini biz iyileştirdik. Uluslararası rezervlerimiz geçen sene Mayıs ayında brüt olarak 98,5 milyar dolar. Bugün itibariyle açıklanan, yani geçen Perşembe günü açıklanan resmi rakamlar 147 milyar dolar civarına çıktı. 98,5 milyar dolardan 147'ye çıktı. Ama Cuma kapanışı itibariyle söyleyebilirim, 153 milyar doların üzerinde bir rezervimiz var. Rezervlerimiz arttı.
Swap hariç piyasada çok tartışılan bir konu. Yani yurt dışından veya içerideki bankalardan geçici olarak, diyelim ki Alman dövize karşı TL verilmiş. Yani bu 98,5 milyar dolar swap dahil. Swapları hariç tuttuğumuzda eksi 60,5 milyar dolarımız vardı. Şimdi biz bunu yaklaşık 78 milyar dolar iyileştirdik. Yani rezervlerimiz, net rezervlerimiz swap hariç, net rezervlerimiz 78 milyar dolar iyileşti. Bu çok ciddi bir rakam.
"En iyi dönemimiz 2003-2013'tür"
Çünkü şöyle bir perspektif vereyim; Mesela bizim en iyi dönemimiz 2003-2013'tür. Bu 10 yıllık süreçte net rezervlerimizdeki artış yaklaşık 38 milyar dolardı. Şimdi ne kadar? Şimdi son bir yılda net rezervlerimizdeki artış açıklanan rakamlar üzerinden 78 milyar dolar.
Ama muhtemelen dediğim gibi bu son haftada çok ciddi girişler var. Yani yaklaşık 90 milyar doların üzerinde net rezervlerde cuma günü itibariyle bir iyileşme var. Bu da kırılganlığımızı azalttı. Neden? Çünkü rezerv olduğu zaman dış şoklara karşı tepki verilmiyorsunuz.
En önemli bileşenlerden bir tanesi bu. Kırılganlığın azalması? Tabii, dış kırılganlığın azalması. Şimdi ben size parça parça anlatayım. Mesela ülkemizin risk primi geçen sene çok yüksektir.
"Türkiye'nin itibarı arttı"
Genelde siz yurt dışından borçlandığınız zaman, aynı vadedeki, Amerikan tahvil, Amerika'nın sattığı kağıdın getirisini baz alıyorlar. Ona Risk free diyorlar, yani risksiz getiriyorlar. Onun üzerine sizin mutlaka risk priminizi en az ekliyorlar. Dolayısıyla bizim dış borçlanma maliyetimiz düştü.
Bakın size bir rakam vereyim. Geçen sene Ocak ayında bizim bir borçlanmamız olmuş, 10 yıl vadeli. Yüzde 975'ten, yaklaşık yüzde 10'dan dolar bazında borçlanmıştık. Dolar bazında geçen sene 10 yıl vadeli yüzde 10 civarında bir faizle borçlanmıştık. Bugün itibariyle bu 6.8'e kadar düştü. Dolayısıyla biz dışarıdan şimdi daha ucuza borçlanıyoruz.
Türkiye gri listeden çıktı. Bu önemli bir kazanım. Yurt dışında hesap açmak zorunda kalırsanız o zaman gri listedeki ülkelerin vatandaşların şirketlerine özel bir inceleme süreci var. Bizim itibarımız arttı. Türkiye'nin itibarı arttı. Bunlar dış kırılganlığımızı azaltan, dayanıklılığımızı artıran unsurlar."
"Türkiye'den muazzam bir para çıkışı oldu"
Şimşek hakkında çıkan istifa iddialarına ilişkin yaptığı açıklamada "Bu asılsız iddialar sonrası Türkiye'den muazzam bir para çıkışı oldu. Bu tedirginliklerin, belirsizliklerin, bu tür iddiaların maalesef maliyeti var. Memlekete maliyeti var. Programa yönelik bir çaba olduğu düşüncesindeyim" dedi.
Kaynak:Haber Merkezi