Ücretliler harcamaktan vazgeçti mi?
Gazete Pencere - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) sıkı para politikası, 2024’ün üçüncü çeyreğinde ekonomi üzerinde etkilerini hissettirse de iç talepte yeterince soğuma olup olmadığı tartışma konusu olmaya devam ediyor. TCMB’nin temkinli faiz indirimlerinin 2025’te de sürmesi beklenirken, yüksek enflasyon ve sınırlı ücret artışları tüketim alışkanlıklarında önemli bir değişim yaratıyor.
Sınırlı ücret artışları iç talebi ne kadar etkiler?
Toplumun büyük bir kısmının gelirinin dayandığı asgari ücrette, 2024 yılında yapılan yüzde 30’luk artış enflasyonun altında kaldı.
Bloomberg'ten Dilan Erdemir'in haberine göre; Bu durum, ücretli kesimin harcama gücünü sınırlarken, yüksek gelir gruplarının harcamalarını sürdürmesi dikkat çekiyor. TCMB, sınırlı ücret artışlarının iç talepte arzu edilen baskıyı yaratacağını öngörse de, toplumun farklı kesimlerinde harcama alışkanlıklarının değişimi bu tahminin önünde bir engel oluşturabilir.
Kartlı harcamalar ve tüketici güveni geriledi
TCMB tarafından açıklanan verilere göre, kartlı harcamaların büyüme hızı Ekim 2021’den bu yana ilk kez yüzde 56 seviyesine geriledi. Tüketici güven endeksindeki düşüş ise iç talebin soğumasına yönelik işaretler veriyor. Ancak bu soğumanın enflasyonla mücadelede yeterli olup olmayacağı belirsizliğini koruyor.
2025’e dair beklentiler
Faiz indirimlerinin 2025 yılında da devam etmesi öngörülürken, yılın ilk yarısında ekonomik koşulların zorlu olacağı tahmin ediliyor. TCMB’nin sıkı para politikasıyla birlikte iç talepteki soğumanın enflasyon üzerindeki etkisi, özellikle düşük gelir grubunun harcama alışkanlıklarının ne kadar değişeceği ile yakından ilgili olacak.
Önümüzdeki süreçte, hem enflasyonla mücadele hem de iç talepte denge arayışının ekonomi üzerindeki etkileri yakından takip edilecek. Bu çerçevede, ücretlilerin harcama kapasitesinin sınırlarına ne kadar yaklaşacağı kritik bir soru olarak öne çıkıyor.
Kaynak:Haber Merkezi