Ekrem İmamoğlu: Onlar 200 bin dolarla 1 öğrenci okuttu, biz 100 bin öğrenciye burs verdik

Ekrem İmamoğlu: Onlar 200 bin dolarla 1 öğrenci okuttu, biz 100 bin öğrenciye burs verdik
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Sarıyer'de halkla buluştu. Konuşmasında aadece bu sene, tam 100 bin üniversite öğrencimize burs dağıttıklarını belirten İmamoğlu, Bu sene 7 bin 500 lira verdik. Seneye 15 bin lira vereceğiz”...
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Sarıyer'de halkla buluştu. Konuşmasında aadece bu sene, tam 100 bin üniversite öğrencimize burs dağıttıklarını belirten İmamoğlu, Bu sene 7 bin 500 lira verdik. Seneye 15 bin lira vereceğiz” dedi. İmamoğlu, iktidarın "Oy verirsen hizmet veririm" minvalindeki açıklamalarına yanıt vererek "Biz de diyoruz ki, ‘Oy versin, vermesin; milletimize hizmet etmek onurdur" ifadelerini kullandı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Sarıyer Belediye Başkan adayı Mustafa Oktay Aksu ile birlikte önce ilçe turu yaptı, sonra Çayırbaşı’nda halkla buluştu.

İmamoğlu, “Onlar, sadece bir öğrenciye burs verdiler. O da 200 bin dolar burslu öğrenci okuttular. Bir kişi. Torpilli. Biz ne yaptık? Sadece bu sene, tam 100 bin üniversite öğrencimize burs dağıttık. Bu sene 7 bin 500 lira verdik. Seneye 15 bin lira vereceğiz” dedi.

“Bunlar, bir kişiyi arkalarına almış, o bir kişi de milleti tehdit ediyor” diye konuşan İmamoğlu, “‘Oy verirsen hizmet veririm’ diyor. Biz de diyoruz ki, ‘Oy versin, vermesin; milletimize hizmet etmek onurdur. Biz milletimize hizmet ede ede kazanacağız. Bizim için esas olan, gönül kazanmak; onlar için esas alan, sadece oy almak” ifadelerini kullandı.

Yoksulu ve yoksulluğu bitirmeye dönük adımlar atacaklarını vurgulayan İmamoğlu, “Onlara da öyle bir ders vereceksiniz ki; seçimden sonra kalan sürelerinde gitsinler 2-3 basamak haline gelmiş enflasyonu düşürsünler. Emeklinin, dar gelirli vatandaşımızın gelirlerini arttırsınlar. Ekonomiyle uğraşsınlar. Adaleti düzeltmeye gayret etsinler. Bunu yapmaları için ne yapacağız? Seçimde onlara öyle bir demokrasi şamarı atacağız ki, kendine gelecekler. Kendine gelip, işine bakacaklar. Hükümet, işine baksın” diye konuştu.

İmamoğlu'nun konuşmalarında öne çıkanlar şöyle:

"Böylesi bir yeri belediye niye saklar?"

“Biz, bu şehrin unutulmuş her alanını yeniden ayağa kaldırdık. Hemen yanı başınızdaki Büyükdere Fidanlığı’nı biliyorsunuz değil mi? Yıllarca o koca alanı çöp haline getirdiler. Hatta bu bölgede insanların huzurunu kaçıran bir merkeze dönüştü. Öyle değil mi? Ben orayı gördüğümde dedim ki, ‘Allah aşkına, böylesi güzel bir yeri bir belediye niye saklar?’ Ben düşündüm, düşündüm, birkaç sene bunu bulamadım. Benim aklım ermedi. Bizim aklımızda şeytanlık yok. Biz bilmiyoruz. Allah, bunların yardımcısı olsun. Allah, bunlara akıl versin. Orayı, yıllar önce buranın huzuru için açsalardı kötü mü olurdu? Şimdi pırlanta gibi bir yer oldu. Yine yıllarca milletten uzak tuttukları, Atatürk Kent Ormanı'na gittiniz mi? Nasıl, güzel olmuş değil mi? Biz ne yapıyoruz biliyor musunuz? Milletin malını, millete emanet ediyoruz. Onlar, milletin malını bir avuç insana emanet etmek için çalışıyorlar. Biz, ‘Hayır’ diyoruz, ‘Milletin malı millete.’ Adamcılık yok, kayırmacılık yok.”

"200 bin insanın tapu sorununu çözdük"

"Biz bu ilçede, yaklaşık 200 bin insanımızı ilgilendiren tapu sorununu çözdük. Dağıtımına başladık. Dağıtmaya da devam edeceğiz. Bakın 200 bin insan; 40 yıl, 50 yıl… Gençlik Ofisi açtık. Çok kötü, metruk durumdaki Duatepe’yi yeniledik, insanlarımıza açtık. Orayı da görün. İstanbul en güzel manzarasını görün. Yapamadılar. Yarım bıraktılar. Müteahhit çalışmıyordu. Aşiyan-Rumelihisarı fünikülerini bitirdik, milletimize açtık. Yine Rumelihisarüstü’nü pırlanta gibi meydanıyla, çevresiyle bitirdik. Yetinmedik; öğrencilerine çile çektirilen, öğrencilerine zulüm ettirilen Boğaziçi Üniversitesi gençlerine Kent Lokantası açtık. Biz, bu şehrin dokunulmamış, unutulmuş, insanlarını mutlu edecek her işi yaptık."

"Onlara dünyayı dar ettiniz"

“Bunlar bize görevi devrederken… Daha doğrusu onu da beceremediler ya. Görevi elimizden almaya kalktılar. Milletin hakkı, hukukunu çiğnediler. Hatırlayın 2019’u. Seçimi iptal ettiler. Hoş bu millet kendi iradesine, hakkına, hukukuna müdahale edene, hayatının en büyük dersini verdi. Onlara dünyayı dar ettiniz. Sizlere helal olsun. Ve 13 bin oyu, 806 bin oya çıkarttınız. Ne dediler o zaman? ‘Bunlar sosyal yardımları keser’ dediler değil mi? Tam 6 katına çıkarttık. Onlar, sadece bir öğrenciye burs verdiler. O da 200 bin dolar burslu öğrenci okuttular. Bir kişi. Torpilli. Biz ne yaptık? Sadece bu sene, tam 100 bin üniversite öğrencimize burs dağıttık. Bu sene 7 bin 500 lira verdik. Seneye 15 bin lira vereceğiz. Biz göreve geldiğimizde, bu nasıl sıfırsa, kreş de sıfırdı. İstanbul'un en büyük kreşlerinden birisini, Büyüklere Fidanlığın içinde açıyoruz. Öğrenci alıyor yavaş yavaş. Bakın sıfırdı; 4 yılda, 4,5 yılda 100 adet kreşimiz oldu. Bir değil, üç değil, beş değil, on değil, 100 tane. Hem de pırlanta gibi. Niçin yapıyoruz biliyor musunuz? Benim şehrimin evlatları eşitlenecek. Benim buradaki pırlanta gibi çocuğumla, pırlanta gibi kızımla, oğlumla; başka bir yerdeki çocuklarımız da eşit olacak. Herkes eşit olacak. Darda, açıkta kimse kalmayacak. Kıyıda, kenarda kimse hissetmeyecek. Biz bunu başardık. Biz, bu şehirde üniversite öğrencilerimizi yurtta da yalnız bırakmadık. Sadece 4 yılda, 5 bin 200 gencimizi misafir ediyoruz.”

"Topunuzu da dağıtan biz..."

“Bakın; tapunuzu da dağıtan biz. Yıllardır dokunmadıkları altyapınızı da dağıtan yapan biz. Üstyapınızı da parklarınızı da meydanlarınızı da yapan biz. Bunlar, hizmet yapmadılar. Bakın; dokunmadıkları altyapının tamamını, hele hele pandemi döneminde sel, su baskınları, insanları hayatından bezdiren bütün o kötü altyapı düzenini değiştirdik. Pırlanta gibi. Altyapıda atık suyu, yağmur suyunu, Baltalimanı’ndaki Biyolojik Arıtma Tesisi’ni bitirdik. Yetinmedik; yıllarca ihmal edilmiş çöp halinde duran Baltalimanı Deresi'ni, Baltalimanı'nın çevresini bir yaşam vadisine dönüştürdük. Biz iş yaptık, iş yapmaya devam edeceğiz. Onlar bize çamur atacak, onlar bizi kötüleyecek, onlar bizi köşeye sıkıştırmaya çalışacak. Bizim işlerimizi engellemeye çalıştılar Kamu bankalarından bir lira kredi vermediler. Bize ait, hepimizin vergisiyle beraber çalışan TRT'de, 5 senedir bizi 1 dakika bile haber yapmadılar. Ama ne yaparsa yapsınlar, onların arkasında ne var biliyor musunuz? Onların arkasında bir kişi var. Bizim bu yolculuğumuzun arkasında millet var millet. Onun için biz, söz verdik m