Emniyet'teki haksız atamaya mahkeme dur dedi

Emniyet'teki haksız atamaya mahkeme dur dedi
Erzurum 1'inci İdare Mahkemesi, aynı yıl başka bir ile atanan ve yargıya başvuran emniyet personelini haklı buldu. Kararda, söz konusu atama işleminde hukuka uygunluk bulunmadığına kanaat getirdi.Bingöl Emniyet Müdürlüğü bünyesinde...

Erzurum 1'inci İdare Mahkemesi, aynı yıl başka bir ile atanan ve yargıya başvuran emniyet personelini haklı buldu. Kararda, söz konusu atama işleminde hukuka uygunluk bulunmadığına kanaat getirdi.

Bingöl Emniyet Müdürlüğü bünyesinde hassas bir şubede görevli polis memuru, aynı yıl içerisinde Iğdır'a atanması sonrası yargı yoluna başvurdu. Şarka yeni ataması yapılmasına rağmen henüz 1 yılı dolmadan isteği dışında ataması yapılan polis memurunun Emniyet Genel Müdürlüğü'ne atama işleminin iptal edilmesi istemiyle açtığı davada karar çıktı. 

Gazete Duvar'dan Cihan Başakçıoğlu'nun haberine göre Erzurum 1'inci İdare Mahkemesi davaya konu olan atama işleminde 'hukuka uyarlılık bulunmadığı'na kanaat getirerek atama işleminin iptaline hükmetti.

"Cezalandırma amacı taşıyor"

Kararda yer alan savunmada söz konusu atama işleminin “cezalandırma” amacı taşıdığının altı çizilerek, “Bingöl İli Emniyet Müdürlüğü'nde polis memuru olarak görev yapmakta olan davacı tarafından, Iğdır İl Emniyet Müdürlüğü'ne naklen atanmasına yönelik tesis edilen atama işleminin cezalandırma amacı taşıdığı, eşinin Bingöl ilinde öğretmen olarak görev yaptığı, 2,5 yaşında çocuğunun bulunduğu, doktora eğitimine devam ettiği ve tez aşamasında bulunduğu, tayine yönelik bir isteğinin bulunmadığı, evini 2 yıllık sözleşme ile kiraladığı, tayin işlemi nedeniyle aile bütünlüğünün bozulduğu ve eğitim hakkının engellendiği işlemin haksız, hukuka aykırı olduğu” ifadeleri yer aldı.

"Yer değiştirme yetkisi kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlıdır"

Atama işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulsa da mahkeme 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 76'ıncı maddesine dikkat çekti. Mahkeme, gerekli durumlarda memurların görev ve yerlerinin değiştirilmesi konusunda idareye takdir yetkisi tanınmış olsa da bu yetkinin mutlak ve istenildiği şekilde kullanılabilecek bir yetki olmayıp kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olduğunu vurguladı. Bununla birlikte, memurların görev ve görev yerlerinin başarısızlık, performans yetersizliği, soruşturma, disiplin cezası ve benzeri nedenlere dayalı olarak değiştirilebileceğini belirten mahkeme, davaya konu atama işleminde böyle bir durum olmadığının da altını çizdi.

Atama işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulsa da mahkeme 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 76'ıncı maddesine dikkat çekti. Mahkeme, gerekli durumlarda memurların görev ve yerlerinin değiştirilmesi konusunda idareye takdir yetkisi tanınmış olsa da bu yetkinin mutlak ve istenildiği şekilde kullanılabilecek bir yetki olmayıp kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olduğunu vurguladı. Bununla birlikte, memurların görev ve görev yerlerinin başarısızlık, performans yetersizliği, soruşturma, disiplin cezası ve benzeri nedenlere dayalı olarak değiştirilebileceğini belirten mahkeme, davaya konu atama işleminde böyle bir durum olmadığının da altını çizdi.

Kamu yararı bulunmuyor

Mahkeme kararında, “Yönetmelik hükmünün mahkememizce değerlendirilmesinden davacının Bingöl İlinde de Iğdır ilinde de ****hizmeti ile görevlendirildiği, dolayısıyla madde hükmünün, tayin için gerekli şart olarak **** branşından re'sen çıkartılmayı gerekli gördüğü, davalı idarece **** branşından re'sen çıkartılma sözkonusu olmadığına, davacının da talebi olmadığına göre başka bir ile yer değişikliği yaptırılamayacağı açıktır. Öte yandan, davacının hizmet cetveline bakıldığında, Bingöl iline atandığı, 1 yıl sonra ise Iğdır iline yukarıda yer verilen yönetmelik hükmü gereği dava konusu işlem ile atandığı, davacı hakkında adli ve idari bir soruşturmanın bulunmadığı 1 sene gibi kısa süre içinde yeniden genel atama döneminin dışında atama işlemi tesis edilmesi, davacının görev yerinde başarısızlık, performans yetersizliği, soruşturma, disiplin cezası ve benzeri nedenlerin de ortaya konulamadığı, gözetildiğinde kamu yararı bulunmadığı sonucuna ulaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmaktadır” ifadelerine yer verdi.