Erdoğan’ın penceresinden Türkiye: Her şey dört dörtlük

Erdoğan’ın penceresinden Türkiye: Her şey dört dörtlük
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun, yeni anayasa, sistemde revizyon ve Cumhur İttifakı’nın genişlemesi gibi birçok tartışmanın sürdüğü bir dönemde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile 2.5 saati bulan bir...

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun, yeni anayasa, sistemde revizyon ve Cumhur İttifakı’nın genişlemesi gibi birçok tartışmanın sürdüğü bir dönemde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile 2.5 saati bulan bir görüşme yapması merak konusu oldu.

Görüşmeye dair paylaşılan fotoğraflarda iki lider arasındaki mesafe nedeniyle “koltuk krizi” tartışmalarına da neden olan ziyaretle ilgili Gazete Duvar’a konuşan Karamollaoğlu, “Cumhurbaşkanıyla birçok konuyu konuştuk. Birçok yerde anlaşmamakta anlaştık” açıklamasını yaptı.

Denetlenmeyen bir başkanlık sistemine dair endişelerini paylaştığını anlatan Karamollaoğlu, Erdoğan’ın sistemi “istikrar” vurgusuyla savunduğunu, sadece Cumhurbaşkanı seçilmek için gereken yüzde 50+1 oy şartından, “50+1’in mahsurlu olduğunu anladık. 50+1’i o zaman bu kadar sıkı bir şeye bağlamamamız gerekirmiş. Onun farkına vardık” şikayetinde bulunduğunu anlattı.

Görüşmede Saadet Partisi’nin, Cumhur İttifakı’nda yer almasına dönük bir konunun gündeme gelmediğini belirten Karamollaoğlu, “Prensip itibariyle Cumhur İttifakı içinde bu sistemi benimseyen bir tutumun içine giremeyiz. Geçmişte de söyledim, şimdi de söylüyorum” dedi. Karamollaoğlu özetle şunları söyledi:

KOLTUK KRİZİ YOK, COVID VAR
“Bu bana göre abartıldı. Sayın Cumhurbaşkanı üst üste iki kez öğle yemeği için davet etmişti. Ben öğlen yemek yemiyorum. ‘Beni mazur görün’ dedim. Aslında onu kabul etmek lazımdı. Belki biraz ayıp oldu kabul etmemek. Bir de ben aşı oldum ama cumhurbaşkanlığına giderken PCR testi yaptırmadım. PCR testi yaptırmayınca da-anlaşılan orada sıkıntı oluyor- cumhurbaşkanı kendi ifadesiyle, ‘Biraz mesafeli oturalım’ dedi. O kadar.

ERDOĞAN SİSTEMİ ‘İSTİKRAR’ İLE SAVUNDU
Bizim için bu dönemde en önemli konu, Türkiye’nin yönetim şekli. Başkanlık sistemine kökten karşı değiliz. Bunu geçmişte de söylemiştik. Ancak denetlenemeyen bir başkanlık sistemine karşıyız. Cumhurbaşkanı da özellikle dış politikada etkili konumda. Bunları söyledim. Sayın Cumhurbaşkanı bizimle ittifak halinde olmadığını ifade etti. ‘Aynı kanaatte değilim, istikrar olmuyor. Bugün Almanya’da bile Merkel sonrasında ne olacağı belli değil. Merkel’in kendisi bile şikayet ediyor. Bundan dolayı da oralarda da sıkıntı var. Avrupa’da bazı hükümetler kurulamıyor’ dedi.

ERDOĞAN’DAN 50+1 ŞİKAYETİ
Cumhurbaşkanı sistem revizyonuna kapıyı kapatıyor. Kendisi diyor ki, ‘İstikrar için bu şart.’ Sistemde revizyon düşünmüyor hiç. Sadece ‘50+1’in mahsurlu olduğunu anladık. 50+1’i o zaman bu kadar sıkı bir şeye bağlamamamız gerekirmiş. Onun farkına vardık’ dedi.

‘CUMHURBAŞKANI HİÇ PROBLEM GÖRMÜYOR!’
Aksaklıkları da ifade ettim. Sayın Cumhurbaşkanı, ekonomik yönden de dış politikadaki gelişmeler yönünden de her şeyin dört dörtlük olduğu kanaatinde. Hiç problem görmüyor kendisi. Ben dedim ki, ‘Size gelen bilgilerde en azından yanlışlıklar, farklılıklar olabilir.’ O aynı kanaatte değil.”