Fiyatlara gözaltı

Fiyatlara gözaltı
OHAL, afet ve ekonomik dalgalanma dönemlerinde görev yapacak kurulun görev ve yetkileri belirlendi. Kurul, fahiş fiyat artışı ve stokçuluk uygulamalarının denetlenmesini sağlayacak.Ticaret Bakanlığı bünyesinde oluşturulacak Haksız...

OHAL, afet ve ekonomik dalgalanma dönemlerinde görev yapacak kurulun görev ve yetkileri belirlendi. Kurul, fahiş fiyat artışı ve stokçuluk uygulamalarının denetlenmesini sağlayacak.

Ticaret Bakanlığı bünyesinde oluşturulacak Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu’nun görev ve sorumlulukları belirlendi. Vatandaş markette veya herhangi bir yerde gördüğü ürünün fiyatının fahiş fiyat olduğunu düşünüyorsa kurula başvurabilecek.
Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik, kurulun görev ve yetkilerinin yanı sıra üretici, tedarikçi ve perakende işletmelerin fahiş fiyat artışı ve stokçuluk uygulamalarının denetlenmesine ve idari para cezalarının uygulanmasına ilişkin esasları da düzenliyor.
13 ÜYEDEN OLUŞACAK
Reuters’ın aktardığına göre, kurul, Ticaret, Adalet, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından görevlendirilen ilgili birim müdürleri, sektör kuruluşları temsilcileri de dahil olmak üzere 13 üyeden oluşacak. Kurul, fahiş fiyat artışı ve stokçuluk uygulamalarına karşı piyasa dengesini ve tüketicileri korumaya yönelik incelemeleri yaparak gerekli tedbirleri alacak ve bunların uygulanmasını sağlayacak. Bu denetim ve incelemelere ilişkin üretici, tedarikçi ve perakende işletmenin savunmasını alacak.
PARA CEZASI VEREBİLECEK
Kurul ayrıca, fahiş fiyat artışı ve stokçuluk uygulamaları ile ilgili ilke ve kuralları belirleyecek. Perakende ticaretin düzenlenmesi hakkında kanunda belirtilen yükümlülüklere aykırı hareket ettiği tespit edilen üretici, tedarikçi ve perakende işletmeler hakkında idari para cezası kararı alacak ve uygulanmasını sağlayacak.

Anayasa’ya aykırı, Rekabet Kurumu diye bir şey var

Ekonomist Veysel Ulusoy, Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu’nu Gazete Pencere’ye değerlendirdi. Türkiye’de serbest piyasa ekonomisi politikası olduğunu vurgulayan Ulusoy, “Öyle bir kurum oluşturamazlar. Çünkü bu Rekabet Kurumu’nun görevleri arasına girer. Böyle oynak bir ekonomik düzlemde zaten fiili olarak Ticaret Bakanlığı, Sanayi Bakanlığı haksızlıklara karşı Zabıta yöntemiyle de müdahale edebiliyor. 2 yıl önce zabıtalar marketleri basıyorlardı. Bunu yapabilir, bunun üzerine çıkmak için yapılan bir kavram. Ama Rekabet Kurulu ile çakışacak yöntemleri var, çünkü Rekabet Kurulu Anayasal bir kurumdur. Böyle kriz anlarında, buhran anlamında stokçuluğu önlemek, enflasyonu kontrol altına almak için bir yöntem olarak kullanılan bir kurumlar niteliğinde olacaktır.”
“İçerideki fiyatları baskılamak yöntemiyle aşağı indirmek amaç olarak seçilmiş olabilir ama bu iyi bir yöntem değil. Bu üretimi etkiler, bu tüketimi etkiler, bu bir sonraki aşamada özellikle tarımda kıtlığa neden olabilecek bir olaydır. (Para cezası kesme yetkisi hakkında) Böyle bir yetkileri yok, para kesme cezası belediyelere aittir, burada amaç biraz daha değişik. Özellikle ithalattaki kısıtlamalar kanunla olmadı, Meclis’te konuşulmadı. Buradaki kıtlığı önlemek, ürün dağılımını güya doğal hale getirilmek için yapılan bir şey ama bir bakıma kıtlık yaratacak bir daha da kötüye götürecek mekanizmasıdır bunlar. Anayasaya da aykırı bir şey bu, çünkü Rekabet Kurumu diye bir kurum vardır ve her şeyin üstündedir.”