2 Kasım, Gazetecilere yönelik suçların cezasızlığının Sona Erdirilmesi için Uluslararası dayanışma Günü
Haber: Nilgün Hande ÖZTÜRK
(ANKARA) - Her yıl 2 Kasım'da düzenlenen "Gazetecilere Karşı İşlenen Suçlarda Cezasızlığın Sona Erdirilmesi Uluslararası Günü" kapsamında, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, gazetecilere yönelik şiddet olayları ve bu şiddetlerin cezasız kalmasına karşı uluslararası toplumların harekete geçmesi çağrısında bulundu. Türk, "Adaletsizliği ifşa eden ve sessizlerin sesi olan gazeteciler hükümetler, şirketler ve suçlular tarafından saldırıya uğramaktadır. Bugün onları anıyor ve suçluların hesap vermelerini talep ediyoruz" şeklinde konuştu.
Her yıl kutlanan ve gazetecilere karşı işlenen suçların cezasızlığının son bulmasını hedefleyen "Gazetecilere Karşı İşlenen Suçlarda Cezasızlığın Sona Erdirilmesi Uluslararası Günü (International Day to End Impunity for Crimes against Journalists)" etkinliği dolayısıyla açıklamalarda bulunan BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, gazetecilerin insan hakları savunucuları olduklarını vurguladı. Türk, "Adaletsizliği ifşa eden ve sessizlerin sesi olan gazeteciler hükümetler, şirketler ve suçlular tarafından saldırıya uğramaktadır. Bugün onları anıyor ve suçluların hesap vermelerini talep ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Türkiye'de Gazetecilere yönelik baskılar artmakta
Bu özel günün amacı, gazetecilerin görevlerini icra ederken uğradıkları saldırı, tehdit, tutuklama veya öldürülme vakaları karşısında fail ve sorumluların adalet önüne çıkarılmasını sağlamak ve cezasızlıkla mücadele etmektir. 2025 yılının ilk çeyreğinde Türkiye genelinde 157 gazeteci hakkında 90 farklı dava açıldığı kaydedildi. Bu davalar sonucunda 28 gazeteci çeşitli sürelerle hapis cezasına veya para cezasına çarptırıldı.
Bağımsız medya kurumları ve gazeteciler, artan hukuki baskılar ve fiili tehditlerle yüzleşmektedir. Özellikle bazı gazeteciler, İstanbul başsavcısı hakkında haber yaptıkları için "terörle mücadele" yasaları kapsamında gözaltına alınmışlardır.
Reporters Without Borders verilerine göre, Türkiye, dünya genelinde basın özgürlüğü açısından 180 ülke arasında 159. sırada yer almaktadır. Mart 2025'te, Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından düzenlenen protestolar esnasında binlerce kişi gözaltına alınırken, aralarında gazetecilerin de bulunduğu birçok medya çalışanı tutuklama ve erişim yasaklarıyla karşılaşmıştır.
Gazeteci Hakan Tosun'un ölümü basın özgürlüğü tartışmalarını yeniden gündeme getirdi
İstanbul'da görev yapan gazeteci Hakan Tosun, 13 Ekim 2025 tarihinde sokakta uğradığı saldırının sonucunda yaşamını yitirdi. Saldırıyla bağlantılı olarak iki kişi gözaltına alındı; Tosun'un insan hakları ve çevre ile ilgili haberleri nedeniyle hedef alındığı iddiaları ortaya atıldı. Bu üzücü olay, Türkiye'de basın özgürlüğü ve gazetecilerin güvenliği konularındaki sorunları bir kez daha gündeme getirdi.
Uluslararası gazetecilerin karşılaştığı tehditler ve cezasızlık meselesi
Dünya genelinde gazeteciler, özellikle çatışma bölgelerinde ölümcül saldırılara maruz kalıyor. Committee to Protect Journalists (CPJ) verilerine göre 2024 yılında en az 124 gazeteci yaşamını yitirdi. UNESCO verileri ise, 2006-2025 döneminde 1,800'den fazla gazetecinin öldüğünü ve bu ölümlerin yaklaşık yüzde 85'inin faillerinin cezasız kaldığını ortaya koyuyor.
Gazze ve Yemen'de hayatını kaybeden gazeteciler
Gazze'deki çatışmaları ve İsrail'in saldırılarını haberleştiren gazeteci Enes El Şerif, 10 Ağustos 2025 tarihinde yapılan bir hava saldırısında beş meslektaşıyla birlikte hayatını kaybetti. Saldırıyı gerçekleştiren taraf, El Şerif'i "terör hücresi üyesi" olarak tanımladı ancak bu iddialar bağımsız kaynaklar tarafından doğrulanmadı. Gazze Şeridi'nde gazetecilere yönelik ölümlerdeki artış, uluslararası kuruluşlar tarafından sıkı bir şekilde izlenmektedir; bir mektupta, "7 Ekim 2023'ten bu yana 220'den fazla gazeteci öldü" şeklinde belirteçler yer almıştır.
Yemen'in Sanaa kentinde, 10 Eylül 2025 tarihinde bir basın kompleksi hava saldırısına maruz kaldı ve bu saldırı sonucunda 31 gazeteci ile medya çalışanı yaşamını yitirdi.
Kadın gazeteciler yeni ve ciddi tehditlerle Karşı karşıya
Şiddetin sadece ölümle sınırlı olmadığını belirtmek gerekir; kadın gazeteciler ayrıca çevrimiçi taciz, cinsiyete dayalı şiddet ve "yapay zeka destekli" türünden yeni risklerle mücadele etmektedir.
Kaynak:ANKA