Baran Güneş: Mitingler, İmamoğlu'nun tutuklanması sonrası demokrasiyi savunmak için düzenlendi

(ANKARA) - Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi (YBYK) 49. Genel Kurulu'nda, YBYK Üyesi Baran Güneş, Türkiye'de demokrasiye inanan bireylerin mücadele verdiğini ve uluslararası dayanışmanın bu süreçte kritik bir rol oynadığını dile getirerek, "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinglerinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından "demokrasiye ve Cumhuriyet'e sahip çıkmak" amacıyla hayata geçirildiğini belirtti.

Strazburg'da gerçekleştirilen YBYK 49. Genel Kurulu'nun ifade özgürlüğü oturumunda, Türkiye'de demokrasi ve ifade özgürlüğü konusundaki sorunlar uluslararası platformda tartışıldı.

Bursa Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi, Mudanya Belediye Başkan Yardımcısı ve Avrupa Konseyi YBYK Kongre Üyesi Baran Güneş, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in öncülüğündeki demokrasi mücadelesine dikkat çekerek, muhalefetin halkla kararlı bir duruş sergilediğini vurguladı.

Güneş, Türkiye'de demokrasi ve özgürlük mücadelesinin azimle süreceğini belirterek, bu doğrultuda demokrasiye inanan insanların kararlılıkla mücadele ettiğini ve uluslararası dayanışmanın önemli olduğunun altını çizdi.

İstanbul'da ve Türkiye'nin pek çok ilinde her hafta düzenlenen "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinglerinde vatandaşların telefon ışıklarıyla barışçıl bir şekilde meydanları doldurduğunu hatırlatan Güneş, bu mitinglerin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından "demokrasiye ve Cumhuriyet'e sahip çıkmak" amacıyla başlatıldığını ifade etti.

Güneş, düşünceyi açıklama hakkının diğer tüm hakların temeli olduğuna vurgu yaparak, sanatçılardan siyasetçilere, gençlerden yurttaşlara kadar herkesin daha cesur bir biçimde görüşlerini ifade etmesi gerektiğini dile getirdi. Konuşmasını, Türkiye'deki her mitingde okunan Bertolt Brecht'in "Kurtuluş yok tek başına; ya hep beraber ya hiçbirimiz" dizeleriyle tamamladı.

YBYK Genel Kurulu'nun ifade özgürlüğü oturumunda dile getirilen bu mesajlar, Türkiye'deki yerel ve ulusal düzeyde demokrasiye sahip çıkanların sesi olarak Strazburg'da yankı buldu.