Gazeteci Nagihan Yılkın devlet hastanesinde başına gelenleri paylaştı: Ameliyat olmak için hastaneye yatmışken ameliyatlık bir durumumun olmadığı ortaya çıktı

Gazeteci Nagihan Yılkın devlet hastanesinde başına gelenleri paylaştı: Ameliyat olmak için hastaneye yatmışken ameliyatlık bir durumumun olmadığı ortaya çıktı
Gazete Pencere Haber MerkeziGazeteci Nagihan Yılkın, ameliyat olmak için gittiği Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi'nde (eski adı Okmeydanı Eğitim ve Araştırma hastanesi ) başına gelen ihmaller zincirini anlattı. Yılkın,...

Gazete Pencere Haber Merkezi

Gazeteci Nagihan Yılkın, ameliyat olmak için gittiği Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi'nde (eski adı Okmeydanı Eğitim ve Araştırma hastanesi ) başına gelen ihmaller zincirini anlattı.

Yılkın, ameliyat olmak için gittiği devlet hastanede bir doktorun kendisine "ameliyatlık bir durumumun olmadığını, sorunun kaynağını bulup belki de ayakta tedavisinin yapılabileceğini" söylediğini aktardı.

Yılkın ayrıca, Eczanede yaşadığı probleme de değindi: "Verdikleri reçeteyle ilacımı almaya gittiğimde;eczacı, bastıkları kaşedeki doktorun o hastanede çalışmadığını, bu nedenle sistemin ilaca onay vermediğini söyledi. Teyit için başka bir eczaneye gittiğimde aynı yanıtı aldım. Tekrar hastaneye döndüm. Kaşedeki ismin hastanede çalıştığını, başka bir hastanın da aynı sorunu yaşadığını, eczacıların sistemlerinin güncel olmadığını ve sağlık bakanlığının sisteminde sorun olduğunu söylediler."

Gazeteci Nagihan Yılkın devlet hastanesinde başına gelenleri paylaştığı yazısı şöyle:

"Şimdi size eski adı Okmeydanı Eğitim ve Araştırma hastanesi olan yeni adıyla Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi’nde başıma gelen ve muhtemelen diğer hastalara da yaşatılan rezaleti anlatacağım.

“Yığılma var. 1 ay da olabilir 1 yıl da. Biz sizi arayacağız”

@drfahrettinkoca Malum; kamusal sağlık hizmeti, doktorlar üzerinden ‘giderlerse gitsinler’ sistemine dönüştürüldüğü için hastanelerimizde randevu bulmak çok zor. Aylarca randevu kovaladıktan sonra nihayet 1 ay önce Prof. Dr. Veli Mihmanlı’dan randevu buldum. Ancak tabi ki profesöre değil de onun asistan ekibine görünebildim. Profesörün yerine bakan doktor bir teşhiste bulunarak ameliyat olmam gerektiğini söyledi. Ameliyat sırası olabilmek için dahi gün boyu uğraştıktan sonra, işlem sırasında kullanılan makinenin bozulduğu ve sıranın biriktiği yanıtını aldım. Ne zaman ameliyat olacağım ile ilgili sorumun yanıtı “Yığılma var. 1 ay da olabilir 1 yıl da. Biz sizi arayacağız” oldu.

"Ameliyat olmak için hastaneye yatmışken ameliyatlık bir durumumun olmadığını söyledi"

Geçen cumartesi günü arandım, pazartesi muayene olup salı günü ameliyat olacağımı söylediler. Ancak siz zorlayıp sormadıkça,yani görevli insanları darlamadıkça kimin muayene edeceği ve hastaneye yatıp yatmayacağınız hakkında bilgi almanız mümkün değil :) Dün sabah saatlerinde hastaneye yattım ve 1 saat aralıklarla iki farklı doktor tarafından muayene edildim. Dün sabah gelen ilk doktor, 1 ay önce muayenemi yapan asistan doktordan farklı olarak konuşan teşhisi doğrulamadı. Yoğunluktan dolayı olsa gerek ben kendi sorunlarımı anlatmak istediğimde kendimi dinletemedim, derdimi söylemedim daha doğrusu konuşmama, anlatmama müsaade edilmedi. ‘Ameliyatta bakılır işte’ yanıtını aldım. Bu arada o şaşaalı “Şehir Hastanelerinde” hasta mahremiyeti kesinlikle yok. Muayeneler yapılırken kapı açık bırakılıyor, siz daha odadan çıkmadan içeri başka hastalar sokuluyor. Sabah muayenem yapıldıktan 45 dakika 1 saat kadar sonra ikinci bir doktor gelip tekrar muayene etti. Beni dikkatle dinledi, sorular sordu ve asıl şikayetimi gördü. Ameliyat olmak için hastaneye yatmışken ameliyatlık bir durumumun olmadığını, sorunun kaynağını bulup belki de ayakta tedavimin yapılabileceğini söyledi.

"Hastaların karıştırıldığı anlaşıldı"

Derken... Tahliller için kan alınacağı sırada asistanlardan birisi hemşireye acilen ‘müdahale odasına’ indirileceğimi söyledi. Bana bu bilgi verilmedi dememe rağmen ‘bilmiyorum’ denilerek elime bir ameliyat önlüğü tutuşturuldu ve çok hızlı olmam gerektiği söylendi. Sedyeyle hastane personeli tarafından odadan çıkarıldım. Bilgi almak için son muayene eden doktoru görmek istediğimi söyledim ancak kendisi yoktu. Diğer doktorlara seslendim ‘bana bilgi verilmedi, ne müdahalesi’ dediysem de sağlıklı yanıt alamadım. Son anda sesimi yükseltmek zorunda kaldım. Yemek yediğimi, nasıl anestezi olacağımı, böyle bir müdahaledenin bilgisinin bana verilmediğini söyledim. Bunun üzerine evraklarda yapılan kontrollerde HASTALARIN KARIŞTIRILDIĞI anlaşıldı. İsmimi tekrar tekrar telaffuz etmelerine rağmen başka odadaki hastayla karıştırıldığımı öğrendim. Tekrar odama getirildim. Tahlil sonuçlarımı beklemeye başladım. Aradan saatler geçti bilgi verilmedi. Gece görevli olan doktor çok işim var diyerek sonuçlarıma sonra bakacağını söyledi. Yüksek perdeden, agresif ve üslupsuz konuşmasını yoğunluğuna bağlayarak tüm gün sinirlerim fazlasıyla bozulmasına rağmen sessiz kaldım.

"Seni unuttuk" yanıtını aldım

Bu sabah ise bütün doktorlardan farklı olarak başka bir doktorun (2 günde 3’üncü doktor) muayene edeceğini söylediler. Muayene odasının önünde dakikalarca bekleyişin ardından doktoru buldum, muayene edip edilmeyeceğimi sordum. Bu kez de ‘SENİ UNUTTUK’ yanıtımı aldım. Tekrar ediyorum; hekimlere değil onları bu yoğunluğa hapseden sisteme kızıyorum. Bu muayenede de diğer doktorların söylediklerinden bambaşka şeyler söylendi. Toplamda 4 doktora muayene oldum ve hepsi farklı şeyler söyledi. Son istenen tahlil sonucumun da normal çıkmasının ardından taburcu olabileceğim aktarıldı. Ancak şikayetlerime ilişkin hiçbir açıklama yapılmadı, şikayetlerime tanı konmadı, ağrılarımın neden kaynaklandığı, nasıl geçeceği söylenmedi. Ve 1 ay sonra -sanki randevuyu çok rahat bulabiliyormuşuz gibi- poliklinikten randevu alırsınız denildi.

"Doktorun o hastanede çalışmadığı..."

Bu kez verdikleri reçeteyle ilacımı almaya gittiğimde; eczacı, bastıkları kaşedeki doktorun o hastanede çalışmadığını, bu nedenle sistemin ilaca onay vermediğini söyledi. Teyit için başka bir eczaneye gittiğimde aynı yanıtı aldım. Tekrar hastaneye döndüm. Kaşedeki ismin hastanede çalıştığını, başka bir hastanın da aynı sorunu yaşadığını, eczacıların sistemlerinin güncel olmadığını ve sağlık bakanlığının sisteminde sorun olduğunu söylediler. Tüm yaşadığım süreci şikayet etmek istediğim için yetkili birini görmek istediğimde ise ‘haklısınız ama şikayet etseniz de bir şey olmaz zaten’ yanıtını aldım. Yaşadığım süreç boyunca aldığım en doğru yanıt buydu, öyle çürümüş bir sistem var ve herkes bunun farkında ki doktorlar nefes almadan, en ağır koşulların olduğu fabrika işçisi gibi çalıştırılıyor, bazıları da bunu kendisi tercih ediyor. Hastalarla sürekli terslenerek konuşuluyor, gerekli bilgi verilmiyor. Bilimsizlik, çürümüşlük, liyakatsızlık her yerde. Kendisi de hastane işletmiş olan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca (@drfahrettinkoca) siz ne önerirsiniz! Sizin işlettiğiniz hastanelere mi gidelim? Binalar değişti, yandaşlara ihaleler peşkeş çekildi ama sistem her geçen gün daha da kötüye gidiyor. Çok yazık!

"Can bozuktu soğuktan uyuyamadık"

Ha bu arada çok övülen ve milyarlar harcanan şehir hastanesinde kaldığım odadaki cam bozuktu, kapanmıyordu. Gece soğuktan uyuyamadık, hastanenin farklı bölümlerine gidip ısınmaya çalıştık. Görevliye söylediğimde, ‘ben iletirim de ne zaman bakmaya gelirler kim bilir, verebileceğim battaniye de yok’ yanıtını aldım. Sağlıklı girdiğim hastaneden daha da hasta olmuş bir şekilde ayrıldım. Üstelik mental olarak da yorucu bir süreç yaşadık. Teşekkürler yeni Türkiye.

"Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi tarafından arandım"

Yaptığım paylaşım sonrası Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi tarafından arandım. Başvurum alınarak durumun idari birimlere iletileceği söylendi. Daha önce de başka bir paylaşım sonrası aranmıştım ancak çözüme ulaşmamıştı. Şimdi peşini bırakmayacağım. Sadece bu paylaşımda olan değil hastanenin diğer bölümünde gördüğüm ihmalleri de anlattım. Asistan doktorun da dediği gibi şikayetlerin bir çözüme ulaşacağını sanmıyorum ama umarım bu sefer dikkate alınır.

Öne Çıkanlar