Hizb-ut tahrir Türkiye: AKP, halkın güvenliğini sağlamaktan aciz Cumhuriyet rejimine "Türkiye Yüzyılı" ile makyaj yapmayı artık bırakmalıdır
Hizb-ut tahrir Türkiye Medya Bürosu’nun 03 Ekim 2023 Salı günü gerçekleştirdiği “Gündem Değerlendirme” toplantısında, Ankara’da gerçekleşen terör saldırısı ele alındı. Toplantıda ayrıca Gaziantep’te LGBT karşıtı STK’lara açılan soruşturma ve hükümetin yeni anayasa talebi hakkında değerlendirmelerde bulunuldu.
Toplantıda konuşan Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu Başkanı Mahmut Kar, “Bu terör eylemini gerçekleştirenler Kayseri'den gasp ettikleri ticari araçla başkent Ankara’ya İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü giriş kapısına kadar nasıl gelebilmişler? Meclisin açılacağı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mecliste konuşma yapacağı bir gün, hiçbir güvenlik önlemine takılmadan Ankara'nın merkezine kadar gelmiş olmaları düşündürücüdür. Ayrıca terör eylemini planlayan ve bu işi terör örgütüne taşere edenlerin asıl maksadının iktidara mesaj vermek olduğu da dikkatlerden kaçmıyor.” İfadelerini kullandı.
“Cumhuriyet rejimi halkın güvenliğini sağlamaktan aciz”
Mahmut Kar şöyle devam etti: “AK Parti iktidarı artık köhnemiş, halkın güvenliğini sağlamaktan aciz Cumhuriyet rejimine Türkiye Yüzyılı adıyla makyaj yapmayı bırakmalıdır. Hilafet’in enkazı üzerine kurulan bu bozuk sistem yüz yıldır yabancı istihbarat örgütleri, terör ve suç örgütleri için elverişli ortamlar hazırladı. Bu sebeple kesin olan bir şey var ki, terörü besleyen ve destekleyen batıdır, Amerika’dır, NATO’dur. Bunlar, terör faaliyetleri yürüten örgütler eliyle sürekli bir istikrarsızlık, kaos, kriz ve çatışma ortamı oluşturdular. Buna rağmen Amerika, Avrupa ve NATO’nun apaçık düşmanca faaliyetlerine rağmen yöneticiler onları dost ve müttefik görmekten geri durmadılar. Bu karanlık çatışma ortamından çıkışın tek formülünün onlarla ilişkiyi kesmek olduğunu anlamadılar. Onların Türkiye ve diğer İslam beldelerindeki çıkar ve emellerine son vermenin, kirli plan ve projelerini akamete uğratmanın yolu bellidir. Ümmetin can, mal ve ırz güvenliğini Allah'ın emri gereği koruyup gözetecek 2. Raşidi Hilafet'in yeniden kurulması gerekir. Zira sömürgecileri tüm uzantılarıyla bu topraklardan temizleyecek ondan başkası değildir.”
“Gaziantep başsavcılığı halkın değil LGBT’nin yanında yer aldı”
Toplantıda Gaziantep cumhuriyet başsavcılığının şehirde LGBT yürüyüşü yapmak isteyenlere engel olan Köklü Değişim Gaziantep Temsilciliği, Gaziantep Memur-Sen, Eğitim Bir-Sen, Ülkü Ocakları ve Akyol Kitabevi yetkilileri soruşturma başlatmasına değinildi.
Mahmut Kar konu ile ilgili şunları söyledi: “Müslümanların değerlerini koruması gereken, Gaziantep halkının yanında yer alması gereken savcılık LGBT’li sapkınlar gibi düşünerek onların yanında yer almış. Rabbimiz Allah Subhanehu ve Teâlâ’nın lanetlediği bu çirkin fiili yapanların eylemlerini insan hakları ve özgürlük kapsamında değerlendirmiş… Buradan başta Köklü Değişim Gaziantep Temsilciliğimiz olmak üzere LGBT yürüyüşüne engel olan sivil toplum kuruluşlarını ve orada bulunan Gaziantepli Müslümanları tebrik ediyoruz. Şeytani projeye karşı Allah’ın emrini savunan tüm kişi ve kuruluşlardan Allah razı olsun. Bu ahlaksızlık ve sapkın eylemler tekrar etmeye kalksa bile Gaziantep halkının yine engel olacağına hiç şüphemiz yok… İktidara ulaşmak ve iktidarda kalmak için her yolu mubah görenlerle birlikte İstanbul Sözleşmesini gözü kapalı imzalayanlar kimse LGBT sapkınlarına ve Müslümanlara soruşturma açan savcılara bu cesareti verenler de onlardır.”
“Biz anayasa çalışmamızda insan aklını değil vahyi esas aldık”
Mahmut Kar, son olarak hükümetin anayasa taleplerini değerlendirdi ve şu ifadeleri kullandı: “21 yıllık iktidarınız boyunca ekonomide, siyasette, hukuk ve adalette, eğitim ve toplumsal hayatta düzeltemediğiniz şeyleri bu sivil anayasa ile mi düzelteceksiniz. Adına sivil anayasa dediğiniz şeye bütün bu sorunları düzeltecek yeni ne ekleyeceksiniz, ne koyacaksınız? 41 yıl önce bugünkü Anayasayı yapmış darbeci askerlerden farklı hangi düşünceye sahipsiniz. Anayasayı hazırlarken onlar laikliği esas aldılar siz de laikliği esas alacaksınız. Onlar Batılı demokratik düşünceyi merkeze koydular sizde onu merkeze koyacaksınız. Onlar Batı’dan aldıkları medeni kanunu uygulamaya koydular siz farklı bir şey yapmayacaksınız. Onlar Kemalist inkılâplardan ödün vermediler, Anayasa’nın ilk 4 maddesinin değiştirilmesi teklif dahi edilemez dediler. Siz onlardan daha çok Kemalist değerlere bağlı olduğunuzu söylüyorsunuz, siz devletin laik demokratik esaslarını onlardan daha çok savunuyorsunuz… Hizb-ut Tahrir olarak bizim de bir anayasa tasarısı çalışmamız var. Mevcut ve Tüm Yeni Anayasa Tasarılarına Karşı İslâmî Anayasa Tasarısı… Ancak şimdiden söyleyeyim biz anayasa çalışmamızda aciz insan aklını değil vahyi esas aldık. Önümüzdeki süreçte bu çalışmamızı kamuoyu ile paylaşacağız.”