İlişkilerde görünmeyen yük: 'Erkek dadılığı' kadınları yoruyor
İlişkilerde duygusal emeğin çoğu zaman tek taraflı biçimde kadınlar tarafından üstlenildiğine dikkat çeken Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Mert Sinan Bingöl, bu durumun kadınlar için ciddi psikolojik sonuçlar doğurabildiğini belirtiyor.
“Man-keeping” ilişkileri yoruyor
Dr. Bingöl, literatürde “man-keeping” (erkek dadılığı) olarak adlandırılan kavramın, kadının partnerinin duygusal ihtiyaçlarını üstlenmesi ve onu adeta yetiştirmeye çalışması anlamına geldiğini söylüyor. Bu durumda kadın, yalnızca bir partner değil; aynı zamanda anne, terapist, kriz yöneticisi ve sosyal düzenleyici rolünü de üstleniyor.
Sürekli erkeğin duygularını düzenlemeye çalışmanın zamanla ağır bir yüke dönüştüğünü vurgulayan Bingöl, bu sürecin başlangıçta kadına kontrol ve hâkimiyet hissi verse bile ilerleyen dönemde tükenmişlik, değersizlik hissi ve cinsel isteksizlik gibi sonuçlar doğurabildiğini ifade ediyor.
Toplumsal kalıplar yükü artırıyor
Erkeklerin duygularını ifade etme konusunda daha sınırlı yetiştirildiğini belirten Dr. Bingöl, toplumsal cinsiyet kalıplarının bu dengesizliği derinleştirdiğine dikkat çekiyor. “Yuvayı dişi kuş yapar” anlayışının, duygusal sorumluluğu kadınlara yüklediğini belirten Bingöl, erkeklerin daha az duygusal paylaşım yapmasının bu yükü kadınlar açısından orantısız hale getirdiğini söylüyor.
Sorun, duygusal emeğin tek taraflı olması
Sağlıklı bir ilişkide duygusal emeğin karşılıklı olması gerektiğini vurgulayan Bingöl, asıl sorunun bu emeğin tek bir tarafın omuzlarına yüklenmesi olduğunu ifade ediyor. Kadınların kendilerine “Bir ilişki mi yaşıyorum, yoksa birini mi büyütüyorum?” sorusunu sormasının önemli olduğunu belirtiyor.
Çözümün ise erkeklerin duygusal sorumluluk almalarından geçtiğini söyleyen Bingöl, erkeklerin duygularını ifade etmeyi öğrenmesi, sosyal bağlarını güçlendirmesi ve gerekirse profesyonel destek almasının ilişkinin dengesi açısından kritik olduğunu dile getiriyor.
Kaynak:Haber Merkezi