Türkiye florasının saklı güzelliği sanatla buluştu

Türkiye florasının saklı güzelliği sanatla buluştu
Resimli Türkiye Florası’nın 17. cildi, Karanfilgiller temasıyla Ankara’da düzenlenen özel bir sergiyle tanıtıldı. Bilim ve sanatın kesiştiği projede Türkiye’nin bitki zenginliği hem görsel hem de akademik bir seçkiyle izleyiciyle buluştu.

T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde yürütülen, Flora Araştırmaları Derneği iş birliği ve Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi’nin bilimsel koordinasyonuyla hazırlanan Resimli Türkiye Florası Projesi’nin 17. cildi, Ankara’da düzenlenen sergiyle tanıtıldı. Karanfilgiller ailesine ayrılan özel bölümde, Türkiye’nin bitki çeşitliliği sanat ve bilim aracılığıyla ziyaretçilere aktarıldı.

Serginin açılışına Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı katıldı. Yazgı, konuşmasında doğanın yalnızca korunacak değil, aynı zamanda anlaşılması ve hissedilmesi gereken bir yaşam dili olduğunu vurguladı. Bitkilerin şekil, renk ve kokularının sadece estetik değil; aynı zamanda ekolojik ve biyolojik bir anlam taşıdığını dile getirdi.

Projeye DÜNYA Gazetesi Yönetim Kurulu Üyesi Neslihan Mumcu da destek verdi. Mumcu, Resimli Türkiye Florası’nın sadece bir botanik eseri olmadığını, doğayla kurulan bağın sanatsal bir anlatıma dönüştüğü uzun soluklu bir çalışma olduğunu ifade etti.

Yüzlerce bilim insanı ve sanatçı katkı sundu

2009 yılında başlatılan ve 30 cilt olarak planlanan proje, Türkiye’de doğal olarak yetişen bitkileri güncel bilimsel verilerle kayıt altına almayı hedefliyor. Çalışmada Türkiye’nin farklı üniversitelerinden botanikçiler ile bitki ressamları birlikte çalışıyor. Bugüne kadar yüzlerce bilim insanı ve sanatçı projeye katkı sağladı.

Resimli Türkiye Florası’nın Başeditörü Prof. Dr. Adil Güner, sergide yaptığı açıklamada, 50 yılı aşkın süredir botanik alanında çalıştığını belirterek Türkiye’de bilinen bitki türü sayısının yaklaşık 10 bin olduğunu, yeni keşiflerle bu sayının 11 bine yaklaştığını söyledi.

Güner, iklim krizinin bitkiler üzerindeki etkisine de dikkat çekerek, doğal yaşam alanlarının hızla daraldığını ve özellikle bozkır ekosistemlerinin ciddi tehdit altında olduğunu vurguladı. Bozkırların Türkiye’nin bitki çeşitliliği açısından hayati öneme sahip olduğunu belirten Güner, bu alanların korunması gerektiğini ifade etti.

Bitki bilgisi toplumla buluşturulacak

Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi yetkilileri ise projenin temel hedeflerinden birinin, üretilen bilimsel bilgiyi toplumla paylaşmak olduğunu belirtti. Bu kapsamda Türkçe bitki adlarının doğru kullanımına yönelik bir yönerge de hazırlandı.

Projeye maddi destek sağlayan ANG Vakfı, başlangıçta sadece ilk ciltlerin desteklenmesinin planlandığını, ancak süreç içinde tüm projeyi sahiplenerek sürdürülebilir kıldıklarını açıkladı.

Neslihan Mumcu ise kültür ve sanat alanındaki projelere destek vermeyi bir sorumluluk olarak gördüğünü belirterek, Resimli Türkiye Florası’nın hem bilim dünyasına hem de sanat çevrelerine önemli bir katkı sunduğunu dile getirdi.

Kaynak:Bülten

Öne Çıkanlar