Kanko: Gıda güvenliği teknik bir konu değil; çocuklarımızın hayatını ilgilendiren bir kamu güvenliği meselesi
Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, Türkiye genelinde artan toplu gıda zehirlenmelerinin halk sağlığını ciddi şekilde tehdit ettiğini belirtti. Kanko’nun verdiği bilgilere göre:
Kocaeli Körfez’de 999 kişi tavuk ürünlerinden zehirlenmiş,
Rize’de 94 kişi hastaneye kaldırılmış,
Kocaeli Gölcük Barbaros Hayrettin Anadolu Lisesi’nde çok sayıda öğrenci tedavi altına alınmıştır.
Kanko, özellikle Almanya’dan Türkiye’ye gelen Böcek ailesinin yaşadığı trajediyi hatırlatarak, “Aynı işletmeden hizmet alan turistler de zehirlendi. Bu olay, denetim zincirindeki çöküşün en acı göstergesidir” dedi.
Sokak gıdalarında risk büyüyor
Kanko, midye, kokoreç, tavuk döner ve sütlü tatlı gibi sokakta satılan ürünlerin denetimsizliğinin halk sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturduğunu söyledi. Özellikle okul çevreleri ve turistik bölgelerde kontrolsüz satışların yaygınlaştığını belirten Kanko, “Çocuklarımız sokak gıdalarından zehirlenme korkusu yaşamamalıdır” ifadelerini kullandı.
Pestisit krizi derinleşiyor
Tarım ürünlerindeki yüksek pestisit kalıntılarının hem sağlık hem de ihracat açısından büyük bir risk oluşturduğunu vurgulayan Kanko, Avrupa Birliği’nin 2025 başında Türkiye menşeli 134 ürün partisini yüksek kimyasal kalıntısı nedeniyle geri çevirdiğini hatırlattı.
Greenpeace raporlarının, AB’de yasaklanan bazı pestisitlerin Türkiye’de hâlâ kullanılmaya devam ettiğini ortaya koyduğunu belirten Kanko, “Bu kimyasallar engellenmediği sürece hem halk sağlığı hem Türkiye’nin uluslararası itibarı tehlikededir” dedi.
Sahte ve hijyen dışı gıdalar pazarda
Kanko, sahte ve hileli ürünlerin piyasada dolaşmasının büyük bir halk sağlığı sorununa dönüştüğünü belirtti. Laboratuvar analizlerinde bazı markaların dondurma ve maden suyunda dışkı tespit edildiğini hatırlatarak şunları söyledi:
Sahte zeytinyağı,
Taklit peynir,
At–eşek–domuz eti karışımı ürünler,
Hijyen dışı koşullarda üretilmiş gıdalar…
Kanko, “Gıda güvenliği temel bir haktır. Bu şartlarda üretim yapan firmalara ağır yaptırımlar uygulanmalıdır” dedi.
Sağlık sisteminin müdahale kapasitesi sorgulanıyor
Kanko’nun önergesinde sağlık sistemine yönelik şu sorular yer aldı:
Toplu zehirlenme vakalarında hastanelerin müdahale kapasitesi,
Hızlı toksikoloji testlerinin tüm hastanelerde bulunup bulunmadığı,
Sağlık personeli eksikliği,
Son beş yıldaki zehirlenme vakalarının illere göre dağılımı.
Kanko, “Sağlık sistemi bu vakalara hızlı ve etkili müdahale edebilecek bir yapıya kavuşmalıdır” dedi.
Denetim mekanizmalarında ciddi boşluklar
Tarım ve Orman Bakanlığı’na yöneltilen sorular, gıda denetimlerinde yaşanan yapısal boşlukları ortaya koyuyor. Kanko, ruhsatsız işletmeler, denetimsiz üretim yerleri, yetersiz cezai süreçler ve üretimden sofraya uzanan zincirin ciddi biçimde aksadığını belirtti.
“Denetimsiz üretim ve sokak satıcıları halk sağlığının doğrudan düşmanıdır. Etkin denetim mekanizmaları acilen kurulmalıdır” dedi.
Meclis araştırması talebi
Kanko, sunduğu Meclis Araştırma Önergesi ile Türkiye’de gıda güvenliği sorunlarının kök nedenlerinin incelenmesini ve tüm zincirin şeffaf biçimde araştırılmasını talep etti. Kanko’nun açıklaması şu ifadelerle sona erdi:
“Gıda güvenliği teknik bir konu değil; çocuklarımızın hayatını ilgilendiren bir kamu güvenliği meselesidir. Böcek ailesinin ölümü, turistik otellerdeki zehirlenmeler, sahte gıdalar, dışkı tespit edilen dondurma skandalları, yüksek pestisit kalıntıları ve AB’nin geri çevirdiği ürünler sistematik bir çöküşü göstermektedir. TBMM bu konuyu tüm boyutlarıyla ele almalıdır.”
Kaynak:Bülten