Ülkücü cinayetinde karanlıkta kalan olay: Azmettirici kim ya da kimler? Bankadaki buluşma tesadüf mü?

Ülkücü cinayetinde karanlıkta kalan olay: Azmettirici kim ya da kimler? Bankadaki buluşma tesadüf mü?
Mersin'de, ülkücü bir grubun saldırısı sırasında Emrullah Kaplan'ı öldürdüğü iddiasıyla yargılanan öldürülen Sinan Ateş'in ekibinden olan eski Mersin Ülkü Ocakları Başkanı Çağrı Ünel hakkındaki mahkeme kararının...

Mersin'de, ülkücü bir grubun saldırısı sırasında Emrullah Kaplan'ı öldürdüğü iddiasıyla yargılanan öldürülen Sinan Ateş'in ekibinden olan eski Mersin Ülkü Ocakları Başkanı Çağrı Ünel hakkındaki mahkeme kararının gerekçesi tamamlandı.

Çukurambar'da 30 Aralık'ta sokak ortasında silahlı saldırıda öldürülen Sinan Ateş'in Ülkü Ocakları Genel Başkanı olduğu dönemde Mersin Ülkü Ocakları Başkanı olan Çağrı Ünel, memleketi Mersin'de bir grubun saldırısına uğradı. Ateş suikastinden yaklaşık sekiz ay önce yaşanan olayda, kent merkezindeki bir banka şubesine giden Ünel, çıkışta bir grubun yumruklu saldırısına maruz kaldı. Bu sırada yanında taşıdığı ruhsatsız silahını ateşleyen Ünel, saldırganlardan Emrullah Kaplan'ı öldürdü.

Yargılama safhasında, Ünel'e saldıranların Osmaniye'nin Kadirli ilçesinden yola çıktıkları, ardından Adana'dan ikinci grupla buluştukları ve sonrasında Mersin'e gelerek bir otelde konakladıkları anlaşıldı. Saldırganlardan Kaplan'ı öldüren Ünel, toplamda 10 yıllık hapis cezası alırken, Ünel'e saldırdıkları gerekçesiyle davanın sanıklarından olan diğer zanlılar ise faklı cezalara çarptırıldılar.

Gerekçeli karara göre, olay anında "Kadirli'den yola çıkan üç kişinin Adana'dan katılan sekiz kişiyle buluşmasıyla oluşan 11 kişilik grubun, "gezmek amacıyla Mersin'e gelmeleri"nin gerekçesi tam bulunammadı.

T24 yazarı Tolga Şardan'ın aktardığına göre ise bu grubun Mersin'e neden geldikleri ortada. Bir hesap görülme hali var. Ayrıca mahkemenin gerekçeli kararına göre; ülkücü grubun cep telefonları üzerinde yapılan HTS incelemesi sonucunda olay günü birlikte oldukları net.

İşte Tolga Şardan'ın ülkücü cinayetinde karanlıkta kalan olayı kaleme aldığı o yazı:

"Mersin'i gezmeye gelenler" nerede görüldüler?

Mahkemenin sadece olay anındaki kayıtları dikkate aldığı görülüyor. Oysa aynı grubun cep telefonlarının olaydan bir gün önce de kentin üç farklı bölgesinde sinyal verdiği HTS raporlarında mevcut.

Saldırıyı gerçekleştiren grubun cep telefonları, Mahmudiye, Mesudiye ve Toroslar'daki Korukent bölgesinde sinyal verdi.

Peki bu bölgeler neden saldırganların ilgisini çekmiş? Sorunun yanıtı: Mahmudiye'de Çağrı Ünel'in ofisi, Mesudiye'de Ünel'in annesinin, Korukent'te ise kendisinin ikameti var!

Bu da demek oluyor ki; Mersin'e gezmek için gelen 11 kişilik grup, deniz kenarı, Forum AVM ve merkezde gezmek yerine görece daha uzaktaki semtlerde görünmüşler.

Hatta yine olaydan bir gün önce, ekipten üç kişinin kentte o kadar lokanta varken, Ünel'in annesinin evini gören bir lokantada kamera kayıtlarına yakalanmaları da yine bir başka tesadüf olsa gerek!

Daha açıkçası, Ünel'e yönelik yer tespiti, takip ve izleme faaliyetinde bulunmuşlar. Ama bu durum mahkemede nedense hiç gündeme gelmedi.

Bankadaki buluşma tesadüf mü?

Yanı sıra, Ünel'in peşindeki grup her ne hikmetse kentte gezerken kendilerini Toroslar'daki Ziraat Bankası önünde buldular. Ve yine ne tesadüf ki, husumetli oldukları Çağrı Ünel de aynı dakikalarda aynı yerdeydi!

Ünel'in takip edilmeden banka çevresinde buluşulması, artık şimdilerde sıkça karşılaştığımız "köstebek" kuşkusunu yaratıyor doğal olarak. Ünel'e ait HTS bilgilerinin akıbeti belli değil.

Yani Ünel'e saldıranların, Eski Ülkü Ocakları Mersin Başkanı'nın nerede ve saat kaçta olacağı bilgisinin saldırgan grupça nasıl edinildiği sorusunun da yanıtını bulamamış mahkeme. Ya da bulmak istememiş.

Azmettirici kim ya da kimler?

Mahkemenin gerekçeli kararına bakıldığında dikkat çeken bir "küçük ayrıntı" daha var:

Ünel'e yönelik saldırının gerçekleştirilmesi için kim ya da kimler talimat verdi? Yani olaya azmettirenler yine nedense ortaya çıkarıl(a)madı. Saldırı, sadece Ünel'in sosyal medyadaki bir paylaşımından doğan husumete indirgenmiş durumda. Oysa olayın perde arkasında yaşananları gerek Mersin'de gerekse Ankara'daki ülkücü camia içindeki hemen herkes biliyor.

Neden nefsi müdafaa olmadı?

Yargılama sürecinde en çok tartışılan konuların başında Ünel için "meşru müdafaa" hükümlerinin uygulanmamasıydı.

Ünel'in avukatları karara itiraz edecekler

Ancak unutulmaması gereken bir durum daha var; o da bu olayın, Ateş suikastıyla birlikte değerlendirilmesi halinde ülkücü camiada hiç beklenmeyen tablonun ortaya çıkmasıdır.