Vahap Seçer'den belediye başkanları için adalet çağrısı

(ANKARA) - Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkan Vekili Vahap Seçer, milyonların desteğiyle seçilen belediye başkanlarının "kaçma ve delil karartma" şüphesiyle cezaevine girmesinin doğru olmadığını ifade etti ve "Türkiye'nin evrensel hukuk normları yerle bir olmuştur" şeklinde konuştu.

TBB Ekim Ayı Olağan Meclis Toplantısı, Ankara'da gerçekleştirildi. TBB Başkan Vekili olan Vahap Seçer, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı olarak toplantıya başkanlık etti. Toplantıda, Korkuteli Belediye Başkanı Saniye Caran ve Haymana Belediye Başkanı Levent Koç da Divan'da Katip Üye olarak görev aldılar.

Gündem maddeleri arasında 2026 Mali Yılı Bütçesi, performans programı ve Avrupa Konseyi ile yapılacak şartlı bağış anlaşması gibi konular yer aldı.

Başkan Vekili Seçer, açılış konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

"Ekonomik kriz artık bir buhrana dönüşmüştür. Belediyeler, sosyal politikalara daha fazla bütçe ayırma yoluna gitmektedir. Siyasi olarak bizi cezalandırmak bir yana, asıl cezalandırılan halkın ta kendisidir. Biz, belediyelerimize araç, malzeme, altyapı ve üstyapı destekleri sağlarken, benzer işbirliklerini burada da geliştirmek için çalışabiliriz. Ateşkes yeni ilan edildi ve bu durumun hukukunu oluşturmak için çabalarımız sürecek. Şu an bizden bir itfaiye aracı talebi var ve encümenimiz bu talebe olumlu yaklaştı. Bu bütçede ilk defa yalnızca araç ve malzeme desteği değil, proje bazlı hibe imkanlarını da gündeme alıyoruz. Bu yıl, afet yaşanmış bölgelerin projeleri, su sorunları ve özellikle toplumsal cinsiyet eşitliği bağlamında kadınların yaşadığı sorunları bütçeye dahil ettik."

"Halkla bu denli iç içe bulunan, güvenilir, gönüllere girmiş belediye başkanları cezaevinde. Bu durum, onların motivasyonunu olumsuz etkiliyor ve onları itibarsızlaştırıyor. Herkesin artık kendine şüpheyle baktığını görüyoruz. Kimse, suç işleme hakkına sahip değil ve Anayasa karşısında hepimiz eşitiz. Ancak, tutuksuz yargılama konusunda sürekli bir çağrıda bulunuyoruz. Milyonların oyunu almış insanların, kaçma veya delil karartma şüphesi ile cezaevine girmesini doğru bulmuyoruz. Yargılanabiliriz, ama ortalama bir hukuk devletinde savunma hakkı vardır ve tutuklama da istisnadır. Bugün güç bizde diye bunları görmemek, "bize ne" demek, demokrat bir bireye yakışmaz. Adalet, hepimiz için gereklidir. Bu nedenle, bir an önce belediye başkanlarımızın iddianamelerinin açıklanmasını, yargılama sürecine başlanmasını ve başkanlarımıza savunma imkanı tanınmasını talep ediyoruz. Birçok belediye başkanının, meclis üyelerimizin haksız yere uzun süre cezaevinde tutulduğuna hep birlikte tanık olacağız."