Akademisyen Yalçın Çakmak'a geçmiş yazıları nedeniyle CİMER'den şikayet, idari inceleme başlatıldı

Akademisyen Yalçın Çakmak'a geçmiş yazıları nedeniyle CİMER'den şikayet, idari inceleme başlatıldı
Munzur Üniversitesi, Tarih Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Yalçın Çakmak hakkında 13 yıl önceki yazıları ve geçtiğimiz yılki sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek iki idari inceleme başlattı.

Haber: Esra TOKAT

(ANKARA) - Munzur Üniversitesi, Tarih Bölümü öğretim üyesi ve Eğitim Sen üyesi Doç. Dr. Yalçın Çakmak hakkında 13 yıl önce yazdığı makaleler ve bir buçuk yıl önceki sosyal medya paylaşımları nedeniyle CİMER'e yapılan şikayetleri dikkate alarak iki ayrı idari inceleme süreci başlattı. Çakmak, "Şahsım üzerinden yürütülen algı ve provokasyonlar ile CİMER aracılığıyla yapılan şikayet, temelde benim kimliğim üzerinden Alevi inancını hedef alarak toplumsal bir infial ya da provokasyon yaratma amacı taşımaktadır" şeklinde konuştu.

Çakmak'ın 13 yıl önce çeşitli internet platformlarında yazdığı makaleler ve 2024 yılına ait sosyal medya paylaşımı, CİMER'e şikayet konusu oldu. CİMER'e yapılan şikayette, Alevi inancının önemli anlatımlarından birine atıfta bulunarak 2024 yılında paylaştığı sosyal medya gönderisi bahane edildi.

CİMER şikayeti: "Bölücü dil şeklinde yorumlanmaya müsait ifadeler"

Şikayet dilekçesinde "Çakmak'ın bazı yazılarında kamu görevlisine yakışmayan, toplumsal birlik ve bütünlüğü zedeleyici nitelikte "bölücü dil" şeklinde yorumlanmaya müsait ifadeler kullandığı görülmektedir. Düşünce/fikir özgürlüğünün sınırlarını aşan, toplumun değerlerine saygı, ayrımcılıktan kaçınma ilkeleri kapsamında akademisyenin kamu görevi sırasında etik ilkelere uygun davranıp davranmadığı hususunda gerekli değerlendirme yapılmalı" ifadeleri yer aldı.

Munzur Üniversitesi Rektörlüğü, söz konusu CİMER şikayeti üzerine 8 Ekim ve 14 Ekim tarihlerinde iki ayrı idari inceleme süreci başlattı.

Akademisyen savunma yaptı: "Mezhepsel infial yaratmaya yönelik kamu düzenini bozucu bir provokasyon amacı taşımaktadır"

Çakmak, sosyal medya paylaşımına yönelik olarak açılan idari inceleme çerçevesinde yaptığı savunmasında "Hz. Muhammed'in kişiliğinin aleyhine herhangi bir vurgu söz konusu olmayıp, ilgili alıntı da Aleviliğin kanonik/kutsal metinleri arasında yer alan Buyruklar'ın (İmam Cafer-i Sadık Buyruğu adlı kitap) "Kırklar Cemi" bölümünde geçen bir kısımdır. Gerek ilgili kutsal metinlerde gerekse Alevi ve Bektaşi geleneğinde Hz. Muhammed'in Kırklar Meclisi'nin kapısından iki kez geri çevrilmesinin nedeninin hiçbir şekilde Hz. Muhammed'in şahsıyla alakası olmayıp, özü itibarıyla "peygamberlik" yani "nübüvvet" vurgusu olarak görülmesinden kaynaklı bahse konu redde gerekçe oluşturduğu bilinmekte ve Alevilerce de bu şekilde inanılmaktadır. Zira kendisinin üçüncü kez kapıyı vurarak bu kez "Yoktan var olmuş bir yoksul oğluyum. Sizi görmeye geldim içeri girmeme izin var mı?" yönlü beyanda bulunmasıyla içeriye alınması da buna delalettir. Bunun dışındaki her türlü yorum kişi ya da kişilerin art niyetlerinden kaynaklı, şahsım üzerinden mezhepsel infial yaratmaya yönelik kamu düzenini bozucu bir provokasyon amacı taşımaktadır" ifadelerine yer verdi.

"Alevi-Sünni çatışmasını körükleme amacı güdenler harekete geçti"

ANKA Haber Ajansı'na açıklamalarda bulunan Çakmak, şunları ifade etti:

"2024 Haziran'ında, Alevilerin kutsal kitabı olarak bilinen Buyruk'ta geçen Hz. Muhammed ile Kırklar arasında geçen bir anekdotu alıntılayarak X'te paylaşmamla beraber, Elazığ'daki yerel bir internet sitesinde yapılan haber üzerine şahsım üzerinden başlatılan algı ve provokasyon ile beraber sonrasında CİMER'e gerçekleştirilen şikayet, esas itibarıyla benim kimliğim üzerinden Alevi inancını hedef haline getirmekte olup, toplumsal bir infial yahut porovokasyon yaratma amacı hedeflenerek yapılmıştır. Ki birçok Alevi kurumu da şahsımı haklı bularak, bu haber ve üniversitece şahsıma açılan soruşturmayı kınayan ortak bir açıklama yaptılar.

Görünen o ki benim bu paylaşımım üzerinden geçmişte olduğu gibi bugün de Alevi-Sünni çatışmasını körükleme amacı güdenler harekete geçti. Olayın Alevi kamuoyunda büyük bir yankı ve tepki uyandırması üzerine de anlaşılan o ki bu kez de şahsıma yönelik bir kişisel intiba uyandırmak için bu kez de 10 Ekim 2025 tarihinde ikinci bir CİMER şikayeti gerçekleştirildi. Bununla ilgili de çalıştığım üniversitece bir inceleme başlatıldı. Bu hususla ilgili avukatım aracılığıyla savcılığa suç duyurusunda bulunarak, bu provokasyonu tertip edenlerin gün ışığına çıkarılması için tüm hukuki süreçleri başlatıp, takipçisi olacağız. Ayrıca CİMER üzerinden bu şikayetleri gerçekleştirenlere karşı bana yönelik ön inceleme başlatan kurumumun da 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 25. maddesi gereğince "devlet memurunu isnat ve iftiralara karşı koruma" içeriğinden kamu davası açması talebinde bulunacağız. Şu an hiçbir can güvenliğim kalmadığı için ayrıca ilgili birimlerden koruma talebinde de bulunacağım."

Kaynak:ANKA

Öne Çıkanlar