1 Mayıs'ta gözaltına alınan 64 kişi savcılığa sevk edildi

1 Mayıs'ta gözaltına alınan 64 kişi savcılığa sevk edildi
1 Mayıs’ta gözaltına alınan 64 kişi polis ifadelerinin ardından savcılığa sevk edildi

İstanbul’da Saraçhane’den Taksim’e yürümek istedikleri için geçtiğimiz gün ev baskınları ile gözaltına alınan 64 kişi polis ifadesinin ardından adliyeye sevk edildi.

Savcılık ifadeleri devam ederken İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri de gözaltına alınanların serbest bırakılması talebiyle “Taksim biziz” diyerek 14.00’te adliye önünde bir araya geldi.

Gençlik Komiteleri ve Filistin İçin Bin Genç grubu üyelerinin de aralarında bulunduğu 35 kişinin serbest bırakılması için Çağlayan’da sabah saatlerinde bir açıklama yapıldı.

Açıklama öncesi adliye önü polis bariyerleri ile çevrelendi. Açıklama polis bariyerleri ile çevrili alanın dışında yine adliye önünde yapıldı. “Her yer Taksim her yer direniş” ve “Taksim halka kapatılamaz” sloganlarıyla eylem başladı.

''Taksim’e yürümek haktır! Arkadaşlarımızın arkasındayız!''

Açıklamayı Seval Ekşici okudu. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

''Taksim’e yürümek haktır! Arkadaşlarımızın arkasındayız!

1 Mayıs günü binlerce kişi emekleri ve özgürlükleri için sokaklarda buluştu. Saray’ın 1 Mayıs korkusu tüm İstanbul’u sarmış 4 ilçede 49 cadde trafiğe kapatılmış, 42 bin polisle işçi-emekçilere 1 Mayıs yasaklanmak istenmiştir.

İşçilere siyanürlü madenlerde ölmek yasak değil, kadınların sokak ortasında öldürülmeleri yasak değil, öğrencilere KYK yurtlarında ölmek yasak değil, emeklilerin açlık sınırının altında yaşaması yasak değil ancak Taksim size yasak denmiştir!

Bütün engellemelere, şiddete, kara propagandaya rağmen binlerin Taksim’e yürüme iradesi kırılamamıştır.

1 Mayıs’ın hemen ardından İstanbul Valisi Davut Gül “Devlet yarına bırakır yarına bırakmaz” açıklamasıyla 1 Mayıs’ta Taksim’e yürüyenleri hedef göstermiştir. 1 Mayıs günü ve sonrasında toplam 263 kişi için gözaltı kararı alınırken, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ikametlerinden gözaltına alınan arkadaşlarımızı “kaçtıkları yerden yakalandılar” yalanıyla kriminalize etmeye çalışmış, “gereği yapıldı” ifadeleriyle polis işkencesini aklamaya çalışmıştır.

Taksim 1 Mayıs alanıdır. Taksim’e yürümek haktır. Taksim’de 1 Mayıs kutlamak meşrudur.

Ortada olan tek suç işçi sınıfının 1 Mayıs Meydanı’nın, milyonların özgürlük alanı Taksim Meydanı’nın emekçilere yasaklanmasıdır.

Sürdürülen ekonomi-politikalarla her geçen gün daha da yaşanmaz kılınan hayatları için itirazını yükseltecek, öfkesini bileyecek işçilerden, emekçilerden, kadınlardan, öğrencilerden korkmaktadır iktidar.

Bu 1 Mayıs’ta dört bir yandan Taksim’e yürüyenler, işçilerin, yoksulların, emeklilerin, kadınların, öğrencilerin iradesidir.

Bu iradeyi ne kara propagandanız, ne hedef göstermeleriniz, ne yasaklamalarınız yenemeyecek.

Direnenler, halkın öfkesini örgütleyenler kazanacak.

Saldırılara karşı insanca, onurlu bir yaşam mücadelesini büyüteceğiz.

Taksim biziz, arkadaşlarımızın arkasındayız.

Taksim’i yasaklamaya çalışanlar Orta Vadeli Programla halka kemer sıkma politikalarını dayatanlardır,

Taksim’i yasaklayanlar, halkların eşitlik, özgürlük ve barış özlemlerini bastırmaya çalışanlardır,

Taksim’i yasaklayanlar, kadınların gençlerin özgürlük mücadelesini baskıyla sindirmeye çalışanlardır.

Bizler Emek, Barış ve Demokrasi güçleri olarak Taksim mücadelesinin tüm bu politikalara karşı mücadele olduğunun bilinciyle yan yana omuz omuza mücadele etmeye devam edeceğiz.

Taksim’e yürümek istediği için gözaltına alınan arkadaşlarımız, milyonların insanca yaşam talebine sahip çıkmıştır, Taksim’e yürümek istediği için gözaltına alınan arkadaşlarımız eşit, özgür ve kardeşçe bir yaşanacak bir ülke talebine sahip çıkmıştır.

Gözaltına alınan arkadaşlarımızın talepleri milyonların talepleridir. Milyonları yargılayamazsınız. Arkadaşlarımız serbest bırakılsın.

Kurtuluş yok tek başına; ya hep beraber ya hiçbirimiz!

“Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz” sloganıyla eylem sona ererken arkadaşlarını beklemeye devam edeceklerini söylediler.''