19 Aralık Katliamı'nın üstünden 23 yıl geçti: Sorumlulara 'Üstün hizmet madalyası' verildi, davalar sonuçlanmadı

19 Aralık Katliamı'nın üstünden 23 yıl geçti: Sorumlulara 'Üstün hizmet madalyası' verildi, davalar sonuçlanmadı
Cezaevlerinde F Tipi'ne geçiş ve tecrit koşullarını protesto etmek amacıyla açlık grevi yapan tutuklu ve hükümlülere karşı 19 Aralık 2000 tarihinde Türkiye genelinde 20 cezaevine eş zamanlı bir operasyon yürütüldü. Bu operasyonda...

Cezaevlerinde F Tipi'ne geçiş ve tecrit koşullarını protesto etmek amacıyla açlık grevi yapan tutuklu ve hükümlülere karşı 19 Aralık 2000 tarihinde Türkiye genelinde 20 cezaevine eş zamanlı bir operasyon yürütüldü. Bu operasyonda 30 tutuklu ve 2 güvenlik görevlisi yaşamını yitirdi, 300'e yakın tutulu yaralandı

Gazete Pencere Haber Merkezi

Tarihe 19 Aralık Katliamı' olarak geçen 'Hayata Dönüş Operasyonu'nun üzerinden 23 yıl geçti.

Katliamın bir sonuç olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirten İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu Sözcüsü Mehmet Acettin, “19 Aralık, bugün yapılan S ve Y tipi hapishanelerin yapılmasının bir başlangıcıydı. Devlet, toplumu sindirme, korkutma ve yeni tip cezaevlerinin yapılmasının önünü açmak için bu katliamı yapmak zorundaydı” ifadelerini kullandı.

Pirha’ya konuşan tanıklar o gün yaşadıklarını anlattı;

1999’da F tipi hapishaneler gündeme geldiğinde, tutuklular ve örgütler arasında F tipi hapishanelere karşı nasıl tutum alacakları, nasıl bir seyir izleyecekleri hakkında tartışmaların açıldığını belirten katliamın tanıklarından Rauf Erdem, Gebze Hapishanesi’ne özel olarak operasyon yapıldığını söyledi.

Erdem, “Bu 19 Aralık’ın ilk eğitim tatbikatıydı. Komandolar bir gece yarısı gelip bizi hücrelere kapatmaya çalıştılar. Bu ‘F tipi hapishanelere sizi sokacağız’ tatbikatıydı” dedi.

Silahla saldıracaklarını düşünmüyorduk

Cezaevlerine bir operasyon olduğunda fiili direnişlerin gerçekleşeceğini, fiili direnişlerin noktalandığında ölüm oruçları ve açlık grevlerinin gündeme geleceğini ifade eden Erdem, “Operasyon başladığında içeride gaz atacaklarını biliyorduk. Maske yapmayı denedik, havlu ve battaniyeleri ıslak halde tutmaya çalıştık ama bu kadar şiddetli olacağını hiç hesaplamadık. Fikirler vardı hatta içeride sert direnişler yapmayı önerenler de oldu. Ama biz, cezaevlerine silahla saldıracaklarını öngöremedik” diye konuştu.

Tutukluların üstüne ateş açıldı, kimyasal kullanıldı

19 Aralık sabah 4’e doğru operasyonun başladığını ilk girişte tutukluların üzerine ateş açıldığını söyleyen Erdem, yapılan operasyonu şöyle anlattı:

“Ambulansları gördük, bir şey olacağını biliyorduk ama yapabileceğimiz çok fazla bir şey de yoktu. Barikat vardı ama barikatımız çok sağlam da değildi. Silahların ateşlenmesinden sonra arkadaşlarımız da yaralandı. Yaklaşık 30 saat dişe diş bir direniş oldu. Tavandaki betonu deldiler orayı dolap kapaklarıyla kapatmaya çalışıyorduk çünkü gaz bombası atıyorlardı. Çimentoya benzer bir toz serptiler üzerimize tenimize değince yakıyordu. Meğerse kimyasal tozmuş çok sonradan öğrendik.”

ATK raporları ne dedi

Dönemin Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün "askerin öldürdüğü tutukluların askerle çatışmaya girdiğini" demeci ve bazı ölümlerin tutuklular arasındaki çatışmadan çıktığını iddiası ortaya atmıştı. Adli Tıp uzmanlarının raporlarına göre, Bayrampaşa Cezaevi'ne yapılan operasyon hakkında söylediği "Kalaşnikofla ateş ettiler" diyen bakan Türk'ün demeçlerinin asılsız olduğunu ortaya koymuştu. Rapor'a göre, Koğuşlardan ateş edilmemiş, öldürücü dozun üzerinde gaz bombası kullanılmıştı.

Sonuçlanan tek tazminat davası

Operasyonla ilgili sonuçlanan tek tazminat davası, T Bayrampaşa Cezaevi'nde öldürülen Murat Ördekçi'nin ailesinin İçişleri ve Adalet Bakanlığı aleyhine açtığı dava idi. İstanbul 2. İdare Mahkemesi, toplam 109 milyar lira tazminat cezasına hükmetmişti ve operasyonlarıyla ilgili ilk yargı kararı: “Yaşam hakkı ihlal edildi. Ölen hükümlünün ailesine 109 milyar ödenmeli” olmuştu. Yaşanan olaylara ilişkin açılan diğer davalarda ise yetkisizlik kararı ile sonuçlandı.

Devlet üstün hizmet madalyası verildi

F tipi cezaevlerinin mimarlarından olan ve Operasyon sırasında Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü görevinde bulunan Ali Suat Ertosun'a 2004 yılında AKP’li Devlet Bakanı Cemil Çiçek tarafından 'Devlet Üstün Hizmet Madalyası' verilmişti.