25 yıl sonra gelen çağrı

3 Kasım 2002’den beri iktidarda olan AKP’nin lideri Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün “şeffaflığı” hatırladı. Erdoğan, bir araya geldiği AKP’li belediye başkanlarına talimatlar verdi: “İhaleleri mutlaka şeffaf gerçekleştirin, hatta canlı yayınlayın. Bizim siyasetteki varlık gayemiz, birilerine imtiyaz sağlamak, menfaat devşirmek, birilerine makam, mevki sahibi kılmak değildir.”
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Ankara’daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda AKP’li belediye başkanlarını ağırladı. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada belediye başkanlarına başarılı olmak için ne yapmaları gerektiğini anlattı.
Erdoğan’ın “Şeffaflık”, “İhaleleri canlı yayınlama”, “Gayemiz birilerine imtiyaz sağlama değil” söylemleri hayli ilgi çekici. Çünkü Erdoğan; belediye başkanlığı dönemi dahil 25 yıldır, muhalefet tarafından “Şeffaf olmamakla”, “İhaleleri belirli grup ve kişilere vermek”le, “Yakın çevresini kayırmak”la, “Bürokrasiyi eş-dost-tanıdıkla doldurmak”la suçlanıyor.
Erdoğan’ın konuşmasında öne çıkan noktalar özetle şöyle:
SOSYAL MEDYA BELEDİYECİLİĞİ
Emek vermeden, icraat yapmadan, eser üretmeden sadece sosyal medya mecralarıyla vatandaşın kalbine girilemeyeceği son dönemde çok açık ortaya çıkmıştır. Sosyal medya belediyeciliği, hizmet belediyeciliğinin yerini almaz, alamaz.
ADALET
TESİS ETMEK…
Bizim siyasetteki varlık gayemiz, birilerine imtiyaz sağlamak, menfaat devşirmek, birilerine makam, mevki sahibi kılmak değildir. Bizim öncelikli vazifemiz halkımıza, ülkemize, insanımıza hizmet etmek, Türkiye’nin tamamında adalet ve kalkınmayı tesis etmektir.
ŞAİBEYE
YER VERME…
İmar düzenlemelerinde asla şaibeye yer vermeyecek şekilde, adil ve açık bir çalışma ortaya koymanız gerekiyor. Aynı şekilde ihaleleri mutlaka şeffaf bir şekilde gerçekleştirin, hatta tüm ihaleleri canlı yayınlayın. Yaptığınız işlerin tanıtımına önem verin.
2023’ÜN
BAŞARISI İÇİN…
Unutmayınız, sizlerin milletimizin gönlüne girmedeki başarısı, 2023’teki cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinin sonuçlarını etkileyecektir.
EVLERE MİSAFİR OLMAK…
Kapılar çalınarak evlere misafir olmaya mecburuz. Bunu geliştirerek gönül belediyeciliğini de tüm şehirlerde yaygınlaştırmamız lazım.

Unutulmuştu, çünkü…

· İhale kanununda AKP iktidarı döneminde 192 kez değişiklik yapılması, · Devasa inşaat projelerinde ihalelerin davet usulüyle yapılması, hep aynı gruplara ihale verilmesi, · İhalelerde gerçeklikle orantılı olmayan, nasıl hesaplandığı gizemini koruyan Hazine garantileri verilmesi, · Devletin tüm kurumlarının harcamalarını denetlemek için Osmanlı döneminde kurulmuş olan Sayıştay’ın etkisiz hale getirilmesi, yasalara aykırı şekilde yüksek bütçeli kamu kurumlarının Sayıştay denetimi dışına çıkarılması, · Muhalefetin soru önergelerine yanıt verilmemesi, · Kamu kurumlarının harcamalarını ilgilendiren konularda yöneltilen sorulara ‘Ticari sır’ yanıtları verilmesi, · Kamu yöneticilerinin liyakat yerine Erdoğan’a sadakat kriteriyle seçilmesi, · Bürokraside usulsüz işlemler söz konusu olduğunda soruşturma yapılmaması, · Yolsuzluk iddiaları hiç yokmuş gibi davranılması, · İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemine ait yolsuzluk dosyalarıyla ilgili işlem yapılmaması hatta İçişleri Bakanlığı’nın, müfettişlerin elindeki 46 dosyaya el koyması ve bir işlem yapmaması, · Erdoğan ve AKP yönetimini rahatsız edeceği düşünülen konularda yargının ‘aykırı’ karar verememesi (Kılıçdaroğlu’na açılan tazminat davalarında beğenilmeyen karar veren hakimlerin değiştirilmesi gibi…), · Devlet aklı, ortak akıl gerektiren birçok stratejik konuda Erdoğan’ın tek başına karar vermesi…

Kamu hormonuyla büyüyen 5’liler…

Dünyada en fazla kamu ihalesi alan şirketler arasında bulunan ve 10 yılda aldıkları kamu ihalelerinin toplam büyüklüğü 204 milyar dolara dayanan müteahhitlik şirketleri vergi affından garanti ödemelerine kadar bir dizi ayrıcalıktan yararlandı.
AKP iktidarları döneminde gerçekleştirilen köprü, otoyol, havalimanı, tünel ve şehir hastanesi gibi garantiler de verilen büyük yapıların ihalelerinin altından istisnasız bu şirketler çıktı. Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın müteahhidi Rönesans Holding’in de özel bir yeri oldu her zaman, özellikle şehir hastaneleri inşaatlarında karşımıza çıktı.
Kamu ihalelerini alma konusundaki ayrıcalıklı konumları ile öne çıkan şirketler, yüzlerce kez vergiden de muaf tutuldu. Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre, Cengiz, Limak, Kalyon, Kolin ve Makyol firmaları için 2010-2020 dönemini kapsayan 10 yıllık dönemde toplam 128 kez vergi, resim ve harç istisna belgesi indirimi sağlandı. AKP ile sıçrama yapan şirketlerin başında Cengiz Holding var, Cengiz’in 2010’da 422 milyon TL’lik vergi borcu silindi. Sadece Cengiz Holding’in 2014-2020 dönemleri arasında aldığı ihalelerin toplam bedeli kayıtlara, 22 milyar 138 milyon TL olarak geçti.
ALİYEV: ONLAR HER YERDE
Erdoğan’ın 15 Haziran’da Azerbaycan’a yaptığı ziyarette Cumhurbaşkanı Aliyev ile otobüsle seyahat ettiği sırada kameralara yansıyan bir diyaloğunun baş aktörleri de muhalefetin “5’li çete” dediği müteahhitler oldu. İki isim arasında yaşanan konuşma şöyleydi:
Erdoğan: Müteahhit olarak Azeri kardeşlerimiz mi yapıyor?
Aliyev: Yok bunları beraber, Kolin ve Cengiz var
Erdoğan: Aaa burda onlar var mı?
Aliyev: Onlar her yerde var
Erdoğan: Cengiz demin beni aradı, “Şantiyedeyim” dedi.